Cevaplar.Org

İLİM ALINACAK ÂLİMİN ÖZELLİĞİ VE SEÇİMİ

Eğitimin esasını oluşturan ve öğrencinin eğitimde başarısı için temel dinamiklerden biri de hocanın ilmi seviyesi, takvası ve ders sunum kalitesidir. Bu nedenle âlimler, öğrencinin dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan


Muhammed Salih Ekinci

sghursi@gmail.com

2022-07-15 05:08:41

Eğitimin esasını oluşturan ve öğrencinin eğitimde başarısı için temel dinamiklerden biri de hocanın ilmi seviyesi, takvası ve ders sunum kalitesidir. Bu nedenle âlimler, öğrencinin dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan biri de, şeri ilimlerde yetkin, yaşadığı toplumda numune-i imtisal olan ve öğrencilerine iyi bir rehber olan hocanın seçimidir. İmâm Müslim, "es-sahih "inin mukaddimesinde, büyük tabiîn âlim Muhammed b. Sîrin' den şunu aktarır: "Bu ilim dindir. Dininizi kimden aldığınıza dikkat edin." Bu söz, merfu ve mevkuf hadis olarak nakledilmiştir; ancak bu doğru değildir.

Hatîb el-Bağdâdî(r.h), İbrahim en-Nehaî'den(r.h) şunu aktarır: "İlim talipleri, ilim elde etmek için bir kişiye vardıklarında önce onun kişiliğine, ahlakına, namazına ve haline dikkat ederlerdi, sonra ondan ilim alırlardı."(1)

İbn Cemâa(r.h) konuyla ilgili şöyle der: "İlim talebesi ilmi, güzel ahlakı ve edebi kimden alacağını önceden araştırmalı ve bunun için istihâreye yatmalı. Mümkünse bu kişi ilmi ehliyeti tam, şefkat sahibi, onurlu, iffetiyle tanınan, helal-haramı gözeten, anlatımı güzel ve öğretimi kaliteli biri olsun. İlim talebesi, ilmi çok olsa da güzel ahlak sahibi olmayan ya da dindarlığında veya haram ve şüpheli şeylerden sakınmada eksikliği olan kişiye rağbet etmesin. Zira bu kişiden -selef ve halef âlimlerinin hayatlarını incelediğinde- genellikle fayda elde edemeyeceğini göreceksin. Hocanın yeterince takva sahibi, talebeye karşı samimi, ona öğüt veren ve şefkatli biri olduğuna açık kanıt olmadıkça, ilim talibi başarılı olamaz."(2)

Öğrenci, ders alacağı hocanın şer'i ilimlere tam olarak vakıf ve çağdaşı olan güvenilir ilim erbabıyla ilmi meseleleri araştırmak/müzakere etmek için sıkça bir araya gelen ve uzun süre beraber olan biri olması için çaba sarf etmeli; ilmi, kitapların sahifelerinden öğrenen ve ehliyet sahibi âlimlerle birlikteliği bilinmeyen birinden almamaya dikkat etmeli.

İmâm eş-Şâtıbî bu konuda şöyle der:" Gerçek anlamda ilim ehli olan bir âlimin bazı özellikleri vardır. O özellikler şu üç şeydir:

1-İlmiyle amel etmek. Ta ki sözü fiiline muvafakat etsin. Şayet ameli, sözüne uymazsa kendisinden ilim alınmaya ehil olmadığı gibi ilimde rehber edinilmeye de değer biri değildir.

2Kendisinden ilim alınacak sahada, hocalarının rahle-i tedrisinden geçerek o ilmi alması nedeniyle hocaları tarafından yetiştirilen biri olmak. Bu hoca, tıpkı üstadları gibi bu sahada ehliyet sahibi olmakla nitelenmeye layıktır. Bu kuralın doğruluğunu ispat için şu husus sana yeterlidir: insanlar arasında kendisinden ilim öğrenmekle şöhret bulmuş hiçbir âlim yok ki, yaşadığı çağda benzer konuda meşhur olmuş bir önderi/üstadı bulunmasın. Sünnete muhalif ve sapkın grupların birçoğu bu özellikten yoksundurlar. Bu sebepten ötürü İbn Hazm ez-Zâhirî kınanmıştır. Zira o, ilmi hocalardan almadığı gibi onların ahlakıyla da ahlaklanmamıştır. Öte taraftan ilimde rusuh/otorite sahibi dört mezhep imamı ve benzeri âlimler İbn Hazm'ın aksi bir sıfatla anılmışlardır.

3-Kendisinden ilim aldığı hocanın yolundan gitmek ve onun ahlâkıyla ahlâklanmak. Sahabenin (r.a) Hz. Peygamber'e (s.a.v), tabiîn neslinin sahabeye ve her asırdakilerin kendilerinden öncekilerin yoluna tabi oldukları gibi. İmâm Mâlik(r.h) bu konuda emsallerinden ayrılmaktadır. Yani ittiba noktasında daha ilerdedir. Dinde rehber edinilen hidayet önderi imamların tamamı bu konuda aynı hassasiyete sahibi olmakla beraber, İmâm Mâlik bu noktada aşırı derecede bir hassasiyete sahip olmakla şöhret bulmuştur. Bu hassasiyet terk edildiği günden beri bidatler başkaldırdı. Zira iktida ve ittibaı terk etmek, terk edenin dünyasında yeni bir durumun ortaya çıktığının göstergesi olup bu değişimin esasını heva ve hevese ittiba oluşturmaktadır."(3)

 

İmâm ez-Zehebî (r.h/ö. 748/1348) ilimde başarı olanları zikrettikten sonra şöyle der:"… Bu nesli, ilme kendilerini nispet eden bir nesil takip etti. İçlerinden çok azı müstesna hakkıyla bu ilme sahip olamadılar ya da ilmi, âlim ve itibar sahibi biri olarak değer görmek için elde etmeye yöneldiler. İlimle Allah'a yaklaşacaklarını, zihinlerinden asla geçmediler. Zira ilimde kendisine tabi olacakları hocaları olmadığı için çobansız sürü misali düzen tutturamadılar. Onlardan ders verenlerin gayesi ise günün birinde incelerim düşüncesiyle kıymetli kitapları biriktirmektir. Böylece bu kesim aktardıkları bilgileri yeterince araştırmadan tahrif ederek aktarırlar. Kurtuluş ve bağışlanmayı yalnızca Allah'tan diliyoruz."(4)

Dipnotlar

1-Hatîb el-Bağdâdî, el-Câmi, s.136; el-Kifâye, s.157.

2- İbn Cemâa, et-Tezkire, s.85.

 3-Şâtıbî, el-Muvâfaḳāt, 1/64, 93-99.

 4-Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed b. Osmân ez-Zehebî et-Türkmânî el-Fârikī ed-Dımaşkī, Siyeru aʿlâmi'n-nübelâʾ,7/152-153.

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

1.Hâfız ibn Hacer el-Askalânî el-İsâbe adlı eserinde diyorki: "Ehli-sünnet, sahâbenin âdil

Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin kullara (zerre kadar) zulmedici değildir.

Fussilet, 46

GÜNÜN HADİSİ

Kim Müslümanlar arasından bir yetim alarak yiyecek ve içeceğine dahil ederse, affedilmez bir günah (şirk) işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyacaktır.

Tirmizi, Birr 14, (1918)

TARİHTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI