İHLAS NEDİR? NASIL KAZANILILIR?

İHLÂSIN FAZİLETİ: Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:


Muhammed Salih Ekinci

sghursi@gmail.com

2016-10-03 11:13:10

İHLÂSIN FAZİLETİ:

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاء وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ

"Hâlbuki onlar (Yahudi ve Hıristiyanlar), dini yalnızca O'na hâlis kılan muvahhidler olarak sadece Allah'A ibadet etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekâtı vermekten başkasıyla emr olunmadılar..." (Beyyine, 98/5)

أَلَا لِلَّهِ الدِّينُ الْخَالِصُ

"Dikkat et, hâlis din Allah'ındır..."(Zümer, 39/3) Ve daha başka âyetler...

Ebu Hureyre (r.a.)'nın rivâyetine göre Peygamber (SAV) de şöyle buyurmaktadır: "Şüphesiz Allah, sizin gövdelerinize ne de dış görünüşünüze bakar. Lakin kalplerinize ve amellerinize bakar." (Müslim)

İHLÂSIN HAKİKATI (ANLAMI), DERECELERİ VE ONU KAZANMANIN YOLLARI

Bir şeyi içine karışmış olan başka şeylerden arındırıp saflaştırmaya "ihlâs" denir.

İhlâsın zıddı şirktir. Ancak, hem şirkin hem de ihlâsın [birbirinden farkı] birtakım dereceleri vardır.

Tevhitteki ihlâsın zıddı, ûlûhiyette şirktir ki buna 'şirk-i ekber' (büyük şirk), 'şirk-i celî' (açık şirk) denir.

'Küçük şirk' (şirk-i asgar) ise, riyadır ki buna da 'şirk-i hafi' (gizli şirk) denir. Riya da açık ve gizli olmak üzere iki kısımdır.

Açık riya, ameli, sırf gösteriş maksadıyla yapmaktır. Oysa maksadı gösteriş olmasaydı o ameli işlemeyecekti. İbadetin temeli gösterişe dayandığı için gösteriş ile birlikte sevap kasd edilse bile açık riya hem ameli ifsad eder, hem de sevabı yok eder.

Bunun dışında kalan (ibadetin aslında olmayan) riya ise gizli riyadır ki bunun da bir takım dereceleri (kısımları) vardır.

Bir kısmı, ibadetin aslını yapmaya sebeb olmakla birlikte, ibadet isteğinin çalışmasına veya artmasına sebep olmakla veyahut ibadetin özelliğinde tesirli olmaktadır. Kişinin insanlar için namazını uzatması veya daha güzel kılması gibi ki bu ameldeki sahih niyetinden dolayı sevap, ameldeki etkisi nispetinde fasid niyetinden (gösterişinden) dolayı da cezayı haketmiş olur.

Bir kısmı da –ki bu, bir öncekinden daha gizlidir- kişinin insanların, ameline muttali olmasında, sevinç duymasıdır.

Riyanın bir kısmı da- ki bu da bir öncekinden daha gizlidir- insanların, ameline muttali olmasından sevinç duymamakla birlikte, sevabı onlardan beklercesine taatından dolayı kendisine saygı gösterilmesini istemesidir.

Riyanın bu iki kısmı, amelin boşa gitmesine sebeb olmamakla birlikte, sevabını eksiltmektedir.

Sonuç olarak, amelde bulunan kimse, amel işlerken, insanların, kendisi görmesiyle, hayvanların kendisini görmesi arasında fark gözettiği halk tarafından görülen ibadetin yok gibi kabul etmediği müddetçe yaptığı ibadet gerçek ihlâstan uzak ve riya ile karışık bulunmaktadır. Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere ihlâsa karışan her riya sevabı yok etmemektedir.

Gizli riyadan, ancak dikkat ve keskin basiret sahipleriyle yüce Allah'ın destekleyip koruduğu kimseler kurtulabilir.

"Alimin kıldığı iki rekat (namaz), câhilin kıldığı yetmiş rekattan daha faziletlidir" denirken, buradaki "âlim"den, amelleri yok eden âfetleri bütün incelikleriyle bilen kimse kasdedilmiştir [Çünkü âlim, ibadetin özüne dikkat ederken], câhil ibadetin zahirin (şekline) dikkat etmektedir. Halbuki paranın iyisini kötüsünden (gerçeğini sahtesinden) ayıran bilgili birinin beğendiği/tercih ettiği bir kırat altın, tecrübesiz, câhil birinin beğendiği/tercih ettiği bir dinardan daha üstündür.

İhlâslı olmanın riyadan kurtulmanın (en) faydalı yollarından biri, amellerin gizli tutulması, kapıların kötülüklere kapatıldığı gibi amellere de kapatılmasıdır. Çünkü, amelleri gizlemek kadar riya hastalığını tedavi eden bir ilaç yoktur.

İhlâs sahibi Allah dostları, sürekli gizli riyadan korkmuş, insanların, kötülüklerini gizlemek istediklerinden daha çok sâlih amellerini gizlemeye gayret göstermişlerdir ve bunu amellerinin ihlâslı olması, ihlâslarından dolayı kıyamet gününde yüce Allah'ın sevabına ermek ümidiyle yapmışlardır.

Riyadan kurtulmanın en faydalı yollardan biri de, insanların, hakikaten kendisine zarar ve fayda veremeyeceklerini bilip, kendini onların taltiflerini beklemekle meşgul etmemesidir. Aksi takdirde hem kendini boşa yormuş olur, hem dinine zarar vermiş olur, hem amelinin sevabını yok etmiş olur, hem de yüce Allah'ın rızasını kaçırarak gazabını hak etmiş olur.

İhlâsı elde etmenin riyadan ve diğer kalbi (manevi) hastalıklardan kurtulmanın en faydalı yollardan biri de hadis-i şeriflerde tavsiye edilen tesbih, tehlil ve diğer zikir ve dualara devam edip, şer'i âdaplara riâyet etmektir ki bu konuda yazılan en faydalı eser, İmam Nevevi (rh.a.)'nin "el-Ezkar" isimli kitabıdır. Onun için [çok haklı olarak] "Evini sat, el Ezkar'ı satın al" demişlerdir. Çünkü O iyilerin süsü, hayırlı kimselerin şiârı olmuş, tamamı hidâyet ve nur olan bir kitaptır. Onun için her müslümanın "el-Ezkar ile "Riyazüs-Salihin"e sâhip olmaları gerekir.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

İnsanların ölüme negatif düşüncelerle bakmalarındaki sıkıntılardan biri de şudur ki, onu

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

İnkâr edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.

Hac,25

GÜNÜN HADİSİ

Bir kimseye şer olarak bir müslüman kardeşine hakaret etmesi kafidir.

Riyazü's Salihin, 3/1605

TARİHTE BU HAFTA

*İmam-ı Azam Ebu Hanife(r.a.) Vefat Etti.(6 Mayıs 765) *İkinci Dünya Savaşı Sona Erdi.(8 Mayıs 1945) *Osman Gazi'nin Doğumu(9 Mayıs 1252) *Ahmed Cezzar Paşa'nın Akka'da Napolyon'u Yenmesi.(10 Mayıs 1799) *1897 Türk-Yunan Savaşı Türk Zaferiyle Sona Erdi

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI