KUR’AN VE SÜNNETTE SAHABENİN FAZİLETİ

Cenab-ı Hakk, Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber ona iman eden muhacir, Ensar ve diğerlerini övmek ve onların değerini izhar etmek adına şöyle buyurdu:


Muhammed Salih Ekinci

sghursi@gmail.com

2015-01-08 06:06:23

Allah'ın kitabında sahabeyi öven ve onların faziletini beyan eden ayetlerden bir bölüm:

Cenab-ı Hakk, Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber ona iman eden muhacir, Ensar ve diğerlerini övmek ve onların değerini izhar etmek adına şöyle buyurdu:

"Fakat Peygamber ile beraberindeki müminler, hem mallarıyla hem de canlarıyla cihat ettiler. Bunları görüyor musun, işte bütün hayırlar onlarındır. Onlar, umduklarına kavuşanların ta kendileridir. Allah onlara içlerinden ırmaklar akan cennetler hazırladı. Onlar oraya ebediyen kalmak üzere gireceklerdir. İşte en büyük mutluluk en büyük başarı!"(1)

 Ensar ve Muhaciri övmek ve onların faziletini izhar etmek adına, Cenâb-ı Hakk şöyle buyurdu:

"İslâm'da birinci dereceyi kazanan muhacirler ve ensar ile onlara güzelce tâbi olanlar yok mu? Allah onlardan râzı, onlar da Allah'tan razı oldular. Allah onlar için içlerinden ırmaklar akan cennetler hazırladı. Onlar oraya devamlı kalmak üzere gireceklerdir. İşte en büyük mutluluk en büyük başarı!(2)

Rasûl-i Ekrem ile beraber O'na iman eden tüm müminleri övmek adına Cenâb-ı Hakk şöyle buyurdu: "Muhammed Allah'ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kâfirlere karşı çok çetin, kendi ararında ise merhametlidirler. Sen onları rükû ederken, secde ederken, Allah'tan lütûf ve rıza ararken görürsün. Onların alameti yüzlerindeki secde izi, secde aydınlığıdır.(3)

Ensar ve Muhaciri övmek, kıymet ve değerini ızhar etme bağlamında Cenâb-ı Hakk şöyle buyurdu:

"İman edip hicret ederek Allah yolunda cihat edenler ile onlara kucak açıp yardım eden Ensar var ya, işte gerçek mü'minler bunlardır. Bunlara bir mağfiret pek değerli bir nasip vardır."(4)

Rıdvan bey'atine katılan muhacir ve ensarı övmek, onların kadr-u kıymetini izhar etmek adına Cenâb-ı Hakk şöyle buyurdu:

"Gerçekten Allah, (Hudeybiye'de) o ağacın altında sana biat ettikleri zaman, mü'minlerden râzı oldu. Onların kalplerindeki ihlâs ve samimiyeti bildiği için üzerlerine sekine, huzur ve güven indirdi. Onları hemen yakında gerçekleşen bir zaferle ve alacakları birçok ganimetle mükâfatlandırdı. Allah azîz ve hâkimdir (mutlak gâlib, tam hüküm ve hikmet sahibidir.)(5)

SAHABENİN FAZİLETİNE DAİR VARİT OLAN HADİSLERDEN BİR KISMI ŞÖYLEDİR:

Ebu Said el-Hudrî'den rivâyetle Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Ashâbıma sövüp-saymayın. Sizden biri Uhud dağı kadar altın infak etse, onlardan birinin infak ettiği bir müdd'e hatta yarım müdd'e bedel olamaz."

Büreyde (r.a) 'den rivayetle Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Yıldızlar semanın emniyetidir. Yıldızlar gitti mi va'd edilen şey semaya gelir. Ben de Ashâbım için bir emniyetim. Ben gittim mi onlara va'd edilen şey gelecektir. Ashâbım da ümmetim için bir emniyettir. Ashâbım gitti mi ümmetime va'd edilen şey gelir."

Ebu Said el-Hudrî'den(r.a) rivayetle Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"İnsanlar üzerine bir zaman gelir ki, o zamanda insanlardan bir cemaat gazâ eder. Onlara:

-İçinizde Rasûlullâh'ı gören kimse var mı? Diye sorulur. Onlar da:

-Evet, vardır, diye cevap verirler. Nihayet onlara zafer kapısı açılır. Sonra insanlardan bir grup daha gazâ eder. Onlara da:

-İçiniz de Rasûlullâh'a Sahâbîlik yapmış olanları gören kimse var mı? diye sorulur. Onlar da:

-Evet, vardır, diye cevap verirler ve onlara da feth müyesser olur. Sonra insanlardan bir cemaat daha gazâ eder. Onlara da:

-İçinizde Allah'ın Rasûlüne sahabîlik etmiş olanlara arkadaşlık etmiş bulunanları (yani tâbiîni) gören kimse var mıdır? Diye sorulur. Onlar da

-Evet, vardır, derler ve onlara da fetih müyesser olur.

Abdullah İbn-i Muğaffel'den rivâyetle Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Ashâbım hakkında Allah'tan korkun Allah'tan! Benden sonra onları hedef yapmayın. Kim onları severse, benim sevgim onları sevenedir. Kim onlara buğz ederse, benim öfkem onlara öfke duyan kimseyedir. Kim onlara eziyet ve sıkıntı verirse muhakkak ki bana eziyet ve sıkıntı vermiş demektir. Bana eziyet ve sıkıntı veren de Allah'a sıkıntı vermiştir. Kim Allah'a eziyet ve sıkıntı verirse, Cenâb-ı Hakk'ın onu kıskıvrak alıp yakalaması yakındır."(6)

Dikkat edilmesi gereken bir başka husus ta şudur:

Rasûl-i Ekrem efendimizin sözlerinde varit olan "Ashâbım" lafzından murat, Hz. Peygamberle sohbeti uzun ve birlikteliği çok olmak üzere musâhabeti sabit olmuş kimsedir. Birinci hadis ile dördüncü hadis bu hususa delâlet etmektedir. Bu iki hadiste muhatab, lügavî manada esasen sohbeti sabit olmuş insanlardır. Rasûl-i Ekrem, faziletçe üstün olan Ashâbına dil uzatmaktan insanları sakındırıyor ve kendisinden sonra Ashâbını hedef yapmamaları hususunda onları uyarmaktadır.

Birinci ve üçüncü hadisten anlaşılıyor ki, musahabeti sabit olmuş sahabenin dışındakilere de (tâbiin ve tebe-i tâbiin gibi) dil uzatmaktan nehy vardır. Çünkü hedeflenen maksat, İslâm ve iman ile şeref bulmuş herhangi bir kimseye dil uzatmaktan sakındırmadır. Gerekli olan ve yapılması gereken onlara hürmet ve ta'zimde bulunmaktır.

Onlardan sonra gelenler (başta muhacirler olarak, kıyamete kadar gelecek müminler): "Ey kerim Rabbimiz, derler, bizi ve bizden önceki mümin kardeşlerimizi affeyle! İçimizde müminlere karşı hiçbir kin bırakma! Duamızı kabul buyur ya Rabbenâ, çünkü Sen Raufsun, Rahîmsin!"(7)

Dipnotlar

1-Tevbe, 88 – 89.

2-Tevbe, 100.

3-Fetih Suresi, 29.

4-Enfal, 74.

5-Fetih Suresi, 18

6-Tirmizi ve İbn-i Hibban rivayet etmişlerdir.

7-Haşr 10.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

SAHABE DÖNEMİ İHTİLAFLARINDAN SÖZ ETMEK

SAHABE DÖNEMİ İHTİLAFLARINDAN SÖZ ETMEK

Ehl-i Sünnet âlimleri ihtiyaç olmadıkça Sahabe arasında baş gösteren anlaşmazlıklardan uza

“EHL-İ SÜNNET”İN ANLAMI ve KAPSAMI

“EHL-İ SÜNNET”İN ANLAMI ve KAPSAMI

Ehl-i Sünnet kavramı temelde "alem" yani belli bir fırkanın özel ismi ve ünvanı değildir. An

GÜVENİLİRLİK BAKIMINDAN İSLAM TARİHÇİLERİ

GÜVENİLİRLİK BAKIMINDAN İSLAM TARİHÇİLERİ

Aktardıkları bilgilere göre tarihçileri birkaç grupta değerlendirmek mümkündür: 1. Grup: G

İSLAM TARİHİ ESERLERİNİ DEĞERLENDİRMEDE ÖLÇÜLER

İSLAM TARİHİ ESERLERİNİ DEĞERLENDİRMEDE ÖLÇÜLER

Burada, İslâm ulemasının önde gelenleri ve muhakkik âlimler tarafından tesbit edilen ve İsl

İNSAN HÜRRİYETİ VE BEŞ TEMEL HAK

İNSAN HÜRRİYETİ VE BEŞ TEMEL HAK

Sosyal bir varlık olan insanoğlunun, topluluk olarak yaşaması, fıtratının bir gereğidir. Fer

MAĞDUR PADİŞAH: SULTAN İBRAHİM-2

MAĞDUR PADİŞAH: SULTAN İBRAHİM-2

Sultan İbrahim tahta çıkar çıkmaz başta Koçi Bey olmak üzere musâhipleri (özel danışmanl

MAĞDUR PADİŞAH: SULTAN İBRAHİM-1

MAĞDUR PADİŞAH: SULTAN İBRAHİM-1

Anadolu topraklarının bizlere vatan haline gelmesinde hizmeti geçmiş büyük tarihî şahsiyetle

PEYGAMBERLERİN MASÛM OLUŞU

PEYGAMBERLERİN MASÛM OLUŞU

Peygamberlerin masumiyeti konusu, çok yönlü bir konudur. Burada bizi ilgilendiren husus, peygambe

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-6

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-6

g. Ebu Hüreyre'nin Para Karşılığında Emevî Taraftarlığı ve Ali Aleyhtarlığı Yaptığı

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-5

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-5

e. Namazı Ali'nin Arkasında Yemeği Muaviyenin Sofrasında Yediği İddiası Ebu Hüreyre aleyhin

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-4

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-4

Sahabenin ve Bu Cümleden Olarak Hz. Aişe'nin Onun Rivayetlerini İhtiyatla Karşıladığı İddia

Bilin ki, Allah'ın lâneti zâlimlerin üzerinedir.

Hûd,18

GÜNÜN HADİSİ

Kur'an'ı cebren (açıktan) okuyan, sadakayı açıktan veren gibidir. Kur'an'ı gizlice okuyan, sadakayı gizlice veren gibidir."

Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 20, 2920; Ebu Davud, Salat 315, 1333; Nesai, Zekat 68

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI