MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-10

Timur’un Hindistan’ı fethi, Zahiruddin Şah Babur ile başlayan Moğolların muhteşem hâkimiyeti şeklinde yüz yirmi beş yıl sonra meyvesini verdi. Bu fetihlerde kadınların hiç yardım hissesi olmadı mı? Timur’un cihanı fetheden


Seyyid Süleyman Nedvi

.

2010-05-15 12:17:33

Yedinci asrın sonunda ve sekizinci asrın başlarında dünya büyük bir karışıklığa sahne oldu… Emir Timur Türkistan’dan bir Siklon gibi yükseldi. Türklerin güçlü hâkimiyetini zayıflattı. Arabistan’ın ve Şam’ın temellerini sarstı. Tuflakların parlayan ışıklarını söndürdü.

Timur’un Hindistan’ı fethi, Zahiruddin Şah Babur ile başlayan Moğolların muhteşem hâkimiyeti şeklinde yüz yirmi beş yıl sonra meyvesini verdi.

Bu fetihlerde kadınların hiç yardım hissesi olmadı mı? Timur’un cihanı fetheden kuvvetleri birçok kadınları da ihtiva ediyordu. Bunlar muharebelerde dövüştüler. Savaş elbisesi içinde muhasara yardılar. Yiğit düşmanlara karşı metanetle dayandılar; kılıçlarını erkekler gibi kullandılar; oklarını maharetle salıverdiler (boşalttılar). Ve hiçbir suretle erkeklerden geri kalmadılar.

“Mertlik, bir Moğol prensi için burnuna çektiği nefes gibidir”. Fakat biz Timur’un prenseslerini bu mirastan mahrum edecek miyiz?

Eğer Babürnâme, Humayunnâme, Tuzk-i Cihangiri’yi tafsilâtiyle araştıracak olursak, Timur kadınlarının silâh kullandıklarını, at sürdüklerini, cirit oynadıklarını, ok ve yaylarla atış yaptıklarını görürüz; Onlar, askerliğin bütün tekniklerini öğrendiler. Ve biz Tuzk-i Babürî’den öğreniyoruz ki: Babür’ün, Kabil’in, Semerkand’ın ve Fergana’nın fethi, kadınlara çok şey borçludur.

Nurcihan neseben Timur ve Babür’dan gelmez. Ama onların üvey kızıdır. O bir file biner, ormana avlanmaya gider ve sarsılmaz eliyle arslanları vururdu. Cihangir (tarihçi) “Tuzkunda” Nur Cihan’ın av kahramanlıklarının zarif bir misâlini verir. O yazar ki: Vaktiyle bir av seferinde Rüstem han ve ona Nur Cihan refakat etmekteyken bir arslan çalılıktan dışarı çıktı. Fil arslanın kokusunu aldı. Ve korkudan titredi… Korkan bir fil üzerinde sarsılmadan nişan almaz zordur. Rüstem han nişancılıkta rakipsizdi. Fakat filin üzerinde birçok atışları kaybetti. İsabet ettiremedi.. Ama Nurcihan arslanı tam hedefini bulan bir atışla vurdu ve onu öldürdü.. (Tuzk-i Cihangiri s: 279)

Bir başka defasında yine bir av seferinde Nurı Cihan yine ona refakat ediyordu. Nur Cihan bir filin üzerinde idi. Dört arslan önden göründü.. Fakat Nur Cihan hiç heyecana kapılmadı. Tüfeğini sür’atle ve sükûnetle ateşledi.. İkisini birer mermiyle, diğer ikisini de ikişer mermiyle vurup öldürdü. Cihangir fevkalâde ondan hoşlandı. Ve kıymetli mücevherlerle mükâfatlandırdı. Bir şâir onun için şu nükteyi söyledi:

Nurcihan gerçi be suret-i zen est

Der saf-ı merdanüzen şîr efgun, est

“Nurcihan şeklen gerçi bir kadındır.

Fakat o, erkekler safında arslanı yere vurandır.”

Nur Cihan önce “Ali Kulu Han Şir Efkan”ın zevcesi idi. Zen-i Şir Efgan, hem kadın hem zevce manâsınadır. Yukarıda mısrayı güzelleştirmiştir.

Cihangir’in son günleri esnasında Asaf Han, Cihangir’in ve Nur Cihan’ın Muhabbet Han’a karşı taşıdıkları kinden kısmen sorumludur. Asaf Han, Muhabbet Han’ı itimat ve itibardan düşürmeye kalkıştı. Cihangir Bat nehri yakınlarında ordugâh kurmuştu. Asaf Han bütün askerleri, hizmetçilerini ve silâhlarını nehrin karşısına yollamıştı. Cihangir ailesi birkaç hizmetçisi ve harem ağaları ertesi sabah geçmek üzere arkada kaldılar. Muhabbet Han bir darbe tertip etti ve imparatorun şahsını ele geçirdi.

Fakat Nur Cihan, cüretkâr gençleri meyus etti.. Koşarak nehrin karşısına geçmişti. Asılzadeleri ve generalleri azarladı. Bütün bunların, onların ahmakça idareleri yüzünden olduğunu, dikkatsizliklerinden ileri geldiğini söyledi.. Ve onları sorumlu tuttu.

O zaman ittifakla karar verildi ki, ertesi sabah bütün ordu, harp nizamına çekilecek, Muhabbet Han üzerine hücum edilecekti.

Ertesi sabah bütün kuvvetler hazırdı. Muhabbet Han ise köprüyü daha önce ateşe vermiş bulunuyordu. Fakat atılgan askerler atlarını ve fillerini nehrin sularına daldırdılar. Nur Cihan da bir file binmişti. Yanında prens Şehriya’nın bir kız kardeşi ile Şah Nuvaz Hanın bir kızı da vardı. İmparator kuvvetleri henüz nehri geçmemişlerdi ki Muhabbet Han hücum etti. Nur Cihan’ın ordusu sayısız münferit ve karışık gruplara bölündü. Bütün nizam ve disiplin nehre karışıp gitti. Nur Cihan Hoca Ebul Hasan ve Mutemet Han’dan, hiç oyalanmadan cesurâne darbeyi indirmelerini istedi. Nur Cihan bizzat hücumdan muaf kalmamıştı. Muhabbet Han’ın bazı askerleri onun filini kuşattı. Ve ok yağmuru sağına ve soluna düşmeye başladığı zaman onlardan birisi Şehriyar’ın kızının koluna saplandı. Nur Cihan’ın elbiseleri kana boyanmıştı. Fakat o, koluna saplanan oku çıkardı, attı. Nur Cihan’ın harem ağaları öldürülmüştü. Ve fili gövdesinden kılıç yaraları ve vücudunun arka kısmından mızrak yaraları almıştı.. Fil kaçtı ve büyük güçlükle nehrin karşı sahiline yüzdü. Fakat sakat, korkmuş ve ürkmüş fili sebebiyle Nur Cihan zevkli bir savaş fırsatını kaybetti. (Tuzk-i Cihangiri 404-405)

Seyyid Süleyman Nedvî, Müslüman Kadınların Kahramanlıkları, Fatih Matbaası, Çeviren Ramazan Yıldız, İstanbul-1967, s. 45-48.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

CENNET KADINLARININ SEYYİDELERİ

CENNET KADINLARININ SEYYİDELERİ

İbn-i Abbas (r.a) şöyle rivâyet etmiştir: Peygamber (aleyhissalatu vesselam) dört çizgi çizd

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-13

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-13

Biz, tekrar yeryüzünün kutsal topraklarına; bahse başladığımız yere dönelim: Yemenî kaste

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-12

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-12

Nizam Şah hanedanı, Ahmet Nagar’da aşağı yukarı bir tam ve çeyrek asır hüküm sürmü

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-11

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-11

Mirza Hadi, Tuzk-i Cihangiri’nin sonlarında ahlâken bazı skandallar yapmasına rağmen bir

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-10

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-10

Timur’un Hindistan’ı fethi, Zahiruddin Şah Babur ile başlayan Moğolların muhteşem

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-9

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-9

İslâm’ın, tarihî zaferlerinden bahsedilirken, Hindistan umumiyetle zikredilmez. Fakat biz

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-8

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-8

Hicretin 139. yılında, Mansur’un hilâfeti sırasında Rum Kayseri, Malatya şehrine saldır

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-7

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-7

Hicretten 77 yıl sonraydı.. Halife Abdülmelik, Haccac’ı Irak valiliğine getirdi. Bir hâr

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-6

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-6

Cemel vak’asında Hz. Âişe’nin (R.A.) Hz. Ali (R.A.) karşısındaki mücadelesi hiç

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-5

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-5

Müslümanlar “Meysen” savaşında çok ustaca taktikler kullandılar. Meysenlileri Dicl

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-4

MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-4

Hazreti Ömer’in devri boyunca İslâm, iki çetin düşmanla savaşmağa mecbur olur.. Romal

"Her ümmet için Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerine O'nun adını ansınlar diye bir kurban kesme ibadeti koymuşuzdur. Hepinizin ilâhı bir tek ilâhtır. Onun için yalnız O'na teslim olan müslümanlar olun. Allah'a itaat e

Hacc:34

GÜNÜN HADİSİ

İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır.

(Tirmizi, 2649)

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI