Fetvalar
Namazlarda sünnetlerin kılınmamasının hükmü nedir?
Sünnet, bir manada insanın sahibi sünnet ile yani Hz Muhammed (s.a.s.) ile irtibata geçmesinin adıdır. İnsan bu sünnetlere devamı nispetinde, Onunla kontak olur. Hasenatımız ile sevinen, seyyiatımızdan dolayı üzülen Allah Rasülüne rezonans olmanın yolu, sünnetleri yerine getirmektir. Bunlar içinde hasseten, sünnet namazları fasıla vermeksizin kılınmalıdır. Revatib sünnetleri denilen namazları Allah Rasülü (s.a.v) hayatı seniyyeleri boyunca hiç terk etmemiştir. Terk etmek bir yana, sünnetler kaza edilmediği halde hayatımda boşluk olmasın düşüncesiyle, lihikmetin kaçırdığı bir iki sünnet namazını da kaza etmiştir. Yine bir gün uykuya dalıp kılamadığı teheccüd namazını ertesi günü öğleye kadar olan vakitte kaza etmiştir. Bu sebeple, Hammadun ümmeti olarak bizi, onunla münasebete sevk edecek, ahirette livâul hamd sancağı altında toplanmamıza vesile olacak şeyler, herhalde bizim sünnetlere ittibamızdır. Sünnet namazları terk eden bir insan farzları kılıyorsa, Allaha karşı olan borcunu ödüyor, mükellefiyetini yerine getiriyor demektir. Fakat sünneti terketmesi kulluğunu kâmili mükemmel olarak yerine getirmemesinin göstergesidir. Avamca bir yaklaşımla; hac vazifesi, bütünüyle MekkeMinaArafat ve Müzdelife arasında yerine getirilen bir ibadettir. İnsan Mekkeye varıp, hac vazifesini ifa ettikten sonra, o dinin naşiri, mübelliği, mümessili Hz Muhammedin huzuruna varmaması, nasıl ona karşı yapılan edepsizlikse, aynen öyle de, farzları yapıp, sünnetleri terk etmek öylece edepsizliktir. Hz Peygamberin kuds atmosferinin dışında kalmaktır. Onun için kulluğu, ondan gördüğümüz sınırlar içinde eda edelim. O, nasıl, ne şekilde ve ne kadar (kaç rekat) namaz kıldıysa, biz de öyle yapmaya özen gösterelim.
Yorum yapın
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar