Elfaz-ı küfür ve ef'al-i küfür müminin itikadi ve ameli açısından dikkat etmekle mükellef bulunduğu kelimeler ve fiilerdir. Fakat bunlara dikkat etme, önce onları bilmeyi gerektirir. Dolayısıyla bir mümin kendini küfre sokacak, o güne kadar yaptığı salih amellerin hepsini mahv u perişan edecek, nikahını düşürecek, böylesi mühim bir konuyu mutlaka öğrenmelidir. Ayrıca İslam hukukuna göre hemen hemen hiç bir mevzuda cehalet mazeret değildir. Cehaletin mazeret olmadığı, özür olarak kabul edilmediği yerde iradi veya gayr-i iradi, kasdi veya gayr-i kasdi ayırımlara yer yoktur. Evet, fıkıh kitaplarındaki bilgiler ışığında bu meselenin şakası, ciddisi yoktur. Netice; elfaz-ı küfrü ağzına alan, ef'al-i küfrü işleyen müslümanlar, hükmen mürted olurlar. Onların yeni baştan müslüman olmaları, tecdid-i iman ile olur.