DAHİLERIN GARİPLİKLERİ
Dünyada tam mânası ile normal bir insan bulmak zordur. En yakın dostlarımızın bile, farkında olmamakla beraber, acayiplikleri, tuhaf huyları vardır.
-Trevor Holloway, Irish Digest, İrlanda -
Dünyada tam mânası ile normal bir insan bulmak zordur. En yakın dostlarımızın bile, farkında olmamakla beraber, acayiplikleri, tuhaf huyları vardır.
Fakat dahîler söz konusu olduğu zaman, bu gariplikler, çatlaklıklar daha da belirir. Dryden şöyle demişti: "Deliliğe yakındır üstün zekâlılar, Incedir çok onları delilikten ayıran duvarlar."
Fransa'nın en büyük siyasî adami ve kardinali Richelieu, at olduğunu iddia ederek dostlarını şaşkınlığa düşürürdü. Arada sırada at gibi kişner, koşar ve zıplardı. Deli mi idi? Devamlı olarak Richelieu tarafından yenilgiye uğratılan Avrupa siyaset adamları, onu hiç de deli saymıyorlardı.
Meşhur yazar Dr. Johnson'un çok garip huyları vardı. Bunlardan biri yemek esnasında defalarca aynı duayı okuması idi. Yürüyüşe çıktığı zaman ise, bastonu ile bütün demir parmaklıkları sayardı. Şaşırdığı zaman geri dönüp baştansaymaya başlardı. Başka bir garipliği ise odalara, evlere hep aynın ayağını atarak girmesi idi.
Rus yazarı Tolstoy, kuş gibi u- teçabileceğine kendini inandırmıştı. Bu inancı o kadar kuvvetli idi ki, bir gün iki katlı bir evin penceresinden, kollarını çırparak atladı. Bir çiçek tarhına düşmesi onu ölümden kurtarmıştı.
Dünyanın en büyük matematikçilerinden biri olan Sir Isaac Newton, Mukaddes Kitabı tekrar tekrar okuyup inceleyerek, Dünyanın yaratıldığı günü tam olarak tespit edebileceğini umuyor, bu işin matematik çalışmalarından çok daha fazla önemli olduğunu iddia ediyordu.
Müzisyenlerin gariplikleri daha fazladır. Mozart arkasında durup, marşını bestelemesi için onu zorlayan, esrarengiz bir ruhtan bahsedip dururdu. Sinekler Chopin'i öfkeden çılgına çevirirdi. Beethoven soğuk su ile yıkanır, her tarafa sıçratırdı.
Büyük Amerikalı Benjamin Franklyn, soğuğun sıhhate iyi geldiğine inanırdı. En soğuk günlerde bile, sabah çırılçıplak on defa odanın içinde dolaşmayı ihmal etmezdi. Gece fazla ısınmamak için ise, dört yatak kullanır, devamlı yer değiştirip dururdu.
Hayal ettikleri tehlikelerden dolayı korkulu dakikalar yaşayan büyük adamlar çoktur. Edgar Allan Poe kocaman böceklerin kendisine hücum edeceğinden korkar, dehşet içinde yaşardı.
«Bir kilise mezarlığında yazılan Mersiye» adlı şiirin yazarı Thomas Gray, yangından, daha doğrusu canlı olarak yanmaktan korkardı. Peterhouse Lisesinde okurken sınıf arkadaşları bu korkusunu sezdikleri zaman, ona bir oyun oynamaktan geri kalmamışlardı. Odası altına bir kova su yerleştirdikten sonra, yangın işareti vermişlerdi. Genç şair korkudan iple pencereden inmiş ve kendisini su kovasının içinde bulmuştu.
Gerek Coleridge, gerekse De Quincy esrar içerdi. Bu iki büyük adamın eşleri kocalarının garip davranışları ile, yerin dibine battıkları çok olmuştur.
İki büyük yazar Montaigne ve Byron, bâtıl itikatların esirleri idi. Rüya ve kehanetlere çok önem ve-rirlerdi. Montaigne cuma günleri asla kalemi eline almadığı gibi, 13 rakamından da ödü kopardı.
17. Yüz Yılın şairi ve St. Paul okulunun müdürü John Donne, hayatın kısalığını hatırlamak için odasında devamlı bir tabut bulundururdu. Hatta her gece bir kaç dakika, bu tabutun içine yatmaktan da geri kalmazdı.
Yazarların çoğu da gariplikleri ile ün salmışlardır. 18. ci Yüzyılın Fransız yazarı Balzac, gündüzleri bile mum yakmadan çalışmazdı. A.J. Cronin'in en büyük tutkusu çaydı. Bir gazeteci ona dakikada kaç kelime yazdığını sorduğu zaman, büyük yazar, "Oh, bir litre çay içinceye kadar 1000 kelime yazarım" diye cevap vermişti.
Alman şairi Schiller en kıymetli eserlerini banyoda, soğuk suyun içinde yazmıştır. Hatta işine kendini ancak ayaklarını buza dayadığı zaman, verebildiğini iddia ederdi.
Ünlü kişilerin garip hevesleri ve delilikleri olduğunu öğrendiğimiz zaman, onların bizim gibi insan olduğunu anlıyoruz. Herkesin öfkesini üzerine çekmekten çekinmeyen, korkusuz halk şairi Voltaire' nin çocukça bir korkusu vardı. Karanlıktan ödü patlardı. Işıksız odada asla yatamazdı.
Büyük Alman din adamı Johann Neander, korkunç derecede dalgındı. Bir gün eve geldiği zaman zaman üzüntü içinde, "Topal oldum" diye bağırmıştı. Gelen doktor bacağında herhangi bir aksaklık bulamamıştı. Ancak Neander yol boyunca topalladığını iddia etmekte devam ediyordu. Evet topallamıştı, zira bir ayağı kaldırımda, bir ayağı asfaltta olduğu halde yürümüştü.
Tam mânası ile normal insanların dünyada çok az olmasına belki de şükretmeliyiz. Garip huylu insanların fazlalığı, yeni dahîlerin yetişme ihtimal ve ümidini artırmaktadır.
Bütün Dünya Mecmuası
Cilt: 2
1973
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
TEHANEVİ HAZRETLERİNİN ESERLERİNİN DİLİMİZE ÇEVİRİLERİ MÜNASEBETİYLE
“Onun başarılarının bir benzeri birçok önceki yüzyılda bulunmaz.” Muhammed Taki Osmanî
AFETLER VE KURTULMA YOLLARI
A-ZAHİRİ AFAT: -İflas. Müslümanların çoğu iflasla kuşatılmasının sebebi: bilgi azlı
BEDİÜZZAMAN HAKKINDA ÖN-YARGI SEBEBİ OLAN İKİ MESELE-2
Bakın bu gün Regaib kandili. Benim kanaatim –ki siz de destekleyeceksiniz- şu an Türkiye’de
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
NURDAN VECİZELER-15
“Kader, ilmin bir nev’idir ki, herşeyin mânevî ve mahsus kalıbı hükmünde bir miktar tayin
“HZ. İBRAHİM (A.S.)’A İBO DEMENİN HÜKMÜ”
Muhterem Müslümanlar! Bu yazımızda mealci ve sünnet inkârcılarının dördüncü iftirası o
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-34
Maide: 67: İbn Abbas, Rasulullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Yüce Allah
KARAKTER İNCELEMESİ
-Marjorie Spiller National Enquirer - Bu hikâyeyi ihtiyar bir dostumdan dinlemiştim. Ben gençken
FENÂRİ İSA CÂMİİ
Fenâri İsa Câmii: 2. Bayezid döneminde şehirdeki terkedilmiş Bizans kiliselerinin şenlendiril
BEDİÜZZAMAN HAKKINDA ÖN-YARGI SEBEBİ OLAN İKİ MESELE
-Bediüzzaman Ne Demek?- -Yazdı mı? Yazdırıldı mı?-
- BİR TERCÜME CİNAYETİ ÖRNEĞİ; ASIM BİN SABİT
- ALLAH RASULÜ HAKKINDA ÖZ BİLGİ
- KIRKINCI HOCAEFENDİ’NİN ESERLERİNİN YENİ BASKISI TAMAMLANDI
- AKSA TUFANI BASKINININ BIRKAÇ NEDENİ
- BU ÇOCUK DEĞİL, SANKİ BABAN
- TEŞRİK TEKBİRLERİ
- NURDAN VECİZELER-14
- KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-33
- HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
- ATİK MUSTAFA PAŞA CÂMİİ
- KALP GÖZÜ DAİMA GÖRÜR
- SATIŞIN DA BİR YOLU VAR!
- KUDÜS’E BIR ADIM DAHA YAKLAŞMAK
- KUTSAL ADAK
- “PEYGAMBERLERE GEREK YOKTUR” DEMENİN HÜKMÜ
- İSTİKBAL İSLAM’INDIR-3
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-32
- NURDAN VECİZELER-13
- DAHİLERIN GARİPLİKLERİ
- KOCA MUSTAFA PAŞA
- HAKİMİN SİHİRİ
- EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-2. BÖLÜM
- İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2
- ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
- YUSUF ÜNLÜ(1936 -)
- ZÜLKARNEYN'DEN ZÜLKARNEYN'E: FİLİSTİN
- ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ
- NURDAN VECİZELER-12
İman edip iyi yararlı işler yapanları, muhakkak salihler (zümresi) içine katarız.
Ankebût, 9
GÜNÜN HADİSİ
Kur'an'ın Faziletine Dair
"Bir grup, Kitabullah'ı okuyup ondan ders almak üzere Allah'ın evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka üzerlerine sekinet iner ve onları Allah'ın rahmeti bürür. Melekler de kanatlarıyla sararlar. Allah, onları, yanında bulunan yüce cemaatte
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Fazıl Mustafa Paşa'nın Belgrad'ı Fethi(9 Ekim 1960) *HAZRETİ HÜSEYİN (r.a.) Şehid Edildi-Kerbela Vak'ası(10 Ekim 680) *Ömer Nasuhi Bilmen Vefat Etti(12 Ekim 1971) *Ankara Başkent Oldu(13 Ekim 1923)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...