SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-28
Nisa: 114: لاَّ خَيْرَ فِي كَثِيرٍ مِّن نَّجْوَاهُمْ إِلاَّ مَنْ أَمَرَ بِصَدَقَةٍ أَوْ مَعْرُوفٍ أَوْ إِصْلاَحٍ بَيْنَ النَّاسِ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ ابْتَغَاء مَرْضَاتِ اللّهِ فَسَوْفَ نُؤْتِيهِ أَجْراً عَظِيماً “Onların fısıldaşmalar birçoğunda hayır yoktur. Ancak bir sadaka yahut bir iyilik yahut da in¬sanlarını arasını düzeltmeyi istemek müstesna. Kim Al¬lah'ın rızâsını elde etmek için bunu yaparsa, biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.”
Nisa: 114:
لاَّ خَيْرَ فِي كَثِيرٍ مِّن نَّجْوَاهُمْ إِلاَّ مَنْ أَمَرَ بِصَدَقَةٍ أَوْ مَعْرُوفٍ أَوْ إِصْلاَحٍ بَيْنَ النَّاسِ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ ابْتَغَاء مَرْضَاتِ اللّهِ فَسَوْفَ نُؤْتِيهِ أَجْراً عَظِيماً
"Onların fısıldaşmalar birçoğunda hayır yoktur. Ancak bir sadaka yahut bir iyilik yahut da insanlarını arasını düzeltmeyi istemek müstesna. Kim Allah'ın rızâsını elde etmek için bunu yaparsa, biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz."
لاَّ خَيْرَ فِي كَثِيرٍ مِّن نَّجْوَاهُمْ
"Onların fısıldaşmalarının birçoğunda hayır yoktur" Necvâ, iki kişi arasındaki sır demektir. Vahidî: "Necvâ, sadece iki kişi arasında olur" der.
أَوْ مَعْرُوفٍ
Taberî şöyle der: Ma'ruf, Allah'ın emrettiği veya teşvik ettiği hayırlı ve iyi amellerin hepsidir.
إِصْلاَحٍ
Islah, iki hasmın arasını bulmak demektir. Taberî, 9/201
فَسَوْفَ نُؤْتِيهِ أَجْراً عَظِيماً
"yakında büyük bir mükâfat vereceğiz." Sâvî şöyle der:
فَسَوْفَ
Bu âyetle, gelecek zamanı ifade etmek için kullanılan kelimesi, salih amellerin mükâfatının dünyada değil, âhirette verileceğine bir işarettir. Çünkü dünya, amellerin karşılığının verileceği yer değildir.
Nisa: 115;
وَمَن يُشَاقِقِ الرَّسُولَ مِن بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُ الْهُدَى
"Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim peygambere karşı çıkar." Şikâk, düşmanlıkla birlikte muhalefet demektir. Muhaliflerden her biri, diğerinin bulunduğu şık (taraf) tan başka bir şıkta bulunduğu için, muhalefete şikâk denilmiştir.
Nisa: 117:
"Onlar O'nu(Allah'ı) bırakıp yalnızca bir takım dişilere ibadet ediyorlar, ancak inatçı şeytana ibadet ediyorlar." Teshil adlı kitabında İbn Cezzî şöyle der: Araplar, putlara dişi isimler koyarlardı. Taberî'nin tercihi de budur. Bir başka görüşe göre, âyette geçen
إِنَاثاً
(dişiler)kelimesinden maksat meleklerdir. Nitekim bir âyet-i kerimede "Meleklere dişilerin ismini veriyorlar"(Necm Suresi. 53/27) buyrulmuştur. Müşrikler, meleklerin, Allah'ın kızları olduğunu iddia ediyorlardı.
Nisa: 120;
يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلاَّ غُرُوراً
Şeytan onlara kurtuluş ve mutluluğu vadeder; onlara yalan ve bâtıl kuruntular verir. İbn Kesir şöyle der: "Bu bir gerçeği haber vermektir. Çünkü şeytan dostlarına birçok şey vadeder ve dünya âhirette kurtuluşa erenlerin, onlar olacağı kuruntusunu verir. Kuşkusuz o, bu hususta yalan söylemiş ve iftira etmiştir." Muhtasar-i İbn Kesir, 1/439
İbn Arefe şöyle der: "Âyette geçen gurur kelimesi, dışı sevimli içi sevimsiz, görünüşü süslü, içi bozuk olan şey demektir."
Nisa: 122;
"İman eden ve iyi işler yapanları, içinde ebedî kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacağız, Allah, hak bir söz olarak vadetti. Söz verme ve onu tutma bakımından kim Allah'tan daha doğru olabilir?"
Ebussuûd şöyle der: "Bundan maksat şeytanın dostlarına yaptığı yalancı vaatlere, Allah'ın dostlarına yaptığı doğru vaatle karşılık vermektir." Ebussuûd Tefsiri, 1/384
Nisa: 123: "Ne sizin kuruntularınız ne de ehl-i kitabın kuruntuları gerçektir; kim bir kötülük yaparsa onun cezasını görür ve kendisi için Allah'tan başka dost da, yardımcı da bulamaz."
Ey Müslümanlar, Allah'ın vadettiği sevap, ne sizin kuruntularınızla ne de Ehl-i kitabın kuruntuları ile gerçekleşir. Ancak o, iman ve salih amelle elde edilir. Hasan-ı Basrî şöyle der: "İman kuruntu ile olmaz. Fakat iman kalbe yerleşen ve amel ile tastık edilen şeydir. Şüphesiz bir kavmi, kuruntuları oyaladı da, nihayet iyi amel yapmadan dünyadan çıktılar. Allah hakkında iyi zanda bulunup "Allah kerimdir" diyorlardı. Hâlbuki bunlar yalan söylüyorlardı. Eğer iyi zanda bulunsalardı, iyi amel işlerlerdi. Kim bir kötülük ve şer işlerse, onun cezasını dünyada veya âhirette çeker. Allah'ın azabına karşı kendisini koruyacak veya yardım edecek bir kimse bulamaz.
Nisa: 125;
وَاتَّخَذَ اللّهُ إِبْرَاهِيمَ خَلِيلاً
"Allah İbrahim'i dost edinmişti." Halîl, samimi sevgi mânâsına gelen hulle'den türemiş olup dost manasınadır. Sa'lebi şöyle der: Dost sevgisi, kalbe girip boş yer bırakmayacak şekilde onu doldurduğu için dosta "halil" denilmiştir. İbn Kesir şöyle der: "Şüphesiz İbrahim (a.s.) sevgi makamlarının en yükseği olan dostluk makamına ermiştir. Bunun sebebi Rabbine karşı çokça itaat etmesinden başka bir şey değildir." Muhtasar-ı İbn Kesir, 1/442
Nisa: 129; "Üzerine düşüp uğraşsanız da kadınlar arasında adil davranmaya güç yetiremezsiniz." Yani, Ey erkekler, elinizden gelen her şeyi yapsanız da kadınlar arasında tam olarak adaleti gerçekleştiremez ve onların arasında sevgi, yakınlık ve onlardan faydalanma hususunda eşit muamele edemezsiniz. Çünkü eşit olarak sevmeye ve kalben bağlanmaya insanın gücü yetmez.
Âyetteki adaletten maksat, sadece kalbî sevgideki adalettir. Aksi takdirde âyet, daha önce geçen, "Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın" (Nisa Suresi, 4/3) âyetiyle çelişirdi. Rasulullah (s.a.v.) hanımları arasında nöbet usulünü uygulayarak adaletli muamele eder ve şöyle derdi: "Ey Allah'ım! Bu, benim yapabildiğim taksimatımdır. Senin elinde olan fakat benim gücümün yetmediği şeyden beni sorumlu tutma." Rasulullah (s.a.v.) bununla, kalbi sevgiyi kastetmiştir. "Onu, askıya alınmış gibi bırakmayın, âyeti de bu mânâya delalet eder.
Kendilerine "müceddid" denilen bazı kimseler, bu âyeti delil göstererek sadece bir kadınla evlenmenin şart olduğunu iddia etmişlerdir. Bunların iddialarının, bir değeri yoktur. Çünkü böyle bir iddia nassları anlamamak demektir ki bu da sırf bâtıldır. Şerîat-ı ğarrâ ve sünnet-i seniyye bunu reddeder. Allah bizi, bu kötü âlimlerin şerrinden korusun.
-devam edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-35
Maide: 82: “İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahu
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-34
Maide: 67: İbn Abbas, Rasulullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Yüce Allah
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-33
Maide: 41: Berâ b. Âzib'ten rivayet edildiğine göre, tahmim(Zina eden kimseye liflerden örül
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31
Maide: 11: Nadîroğulları, Rasulullah (s.a.v.)'ın başına değirmen taşı atmak ve Rasulullah
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27
Nisa: 97: İbn Abbas’ın şöyle dediği rivayet olunur: “Müslümanlardan, İslam’ı hafife a
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-24
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-23
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-22
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-21
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-20
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-19
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-18
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-17
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-16
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-15
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-14
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-13
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-12
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-11
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-10
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-9
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-8
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-7
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-6
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-5
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-4
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-3
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-2
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-1
Elbette onların etleri ve kanları Allah'a ulaşmayacaktır. Ancak O'na sizin takvanız erecektir. Onları bu şekilde sizin buyruğunuza verdi ki, size yolunu gösterdiğinden dolayı, Allah'ı tekbir ile yüceltesiniz.
Hac:37
GÜNÜN HADİSİ
Allah'ın en sevdiği isimler
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'ın en ziyade sevdiği isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır." Müslim-Edeb:2 Ebu Davud-Edeb:59
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...