Cevaplar.Org

ŞÜKRÜ ALTUĞ(1914 – 1984)

Isparta’nın Sav köyü bin kalemle Risale-i Nur eserlerini yazarak çoğaltan, Hz. Üstadın ifadesiyle “Medrese-i Nûriye” hükmünde mübarek bir beldedir. Sav, şimdi kasabadır. Sav ve Savlı ağabeylerimiz hakkında bilgi kaynaklarımız Sav’ın kadim ağabeyleri Tevfik Gül (1913-2004), Hasan Kurt (1920-2010) ve Abdulkadir Zeybek (1938-)


Ömer Özcan

ozcannurs@hotmail.com

2024-03-18 09:26:54

Isparta'nın Sav köyü bin kalemle Risale-i Nur eserlerini yazarak çoğaltan, Hz. Üstadın ifadesiyle "Medrese-i Nûriye" hükmünde mübarek bir beldedir. Sav, şimdi kasabadır.

Sav ve Savlı ağabeylerimiz hakkında bilgi kaynaklarımız Sav'ın kadim ağabeyleri Tevfik Gül (1913-2004), Hasan Kurt (1920-2010) ve Abdulkadir Zeybek (1938-) ağabeylerimizdir. Üçü de o günleri yaşamış ve hizmet seferberliği içinde bulunmuşlardır. Bize anlattıkları şahsiyetlerle beraber omuz omuza hizmet etmişlerdir. Onları çok iyi tanıyorlar. Kendileri ile müteaddid görüşmelerimizde öteki Sav kahramanları gibi Şükrü Altuğ hakkında da bilgiler verdiler bize.

Şükrü Altuğ çok farklı bir şahsiyet…

Yarım asırdır ya bizzat dinleyerek ya da dolaylı olarak tanıyanlardan dilinden, yüzlerce ağabeyimizin hatıralarını kaydetmek, yazmak nasip oldu bize, hamdolsun. Efeler, eşkıyalar, çobanlar, kadınlar, çocuklar, münzeviler, beli bükülmüş ihtiyarlar, hatta kötürümler de buna dâhildir.

Savlı Şükrü Altuğ ise çok farklı geldi bana... Onunla yıllarca beraber bulunmuş, beraber hizmet etmiş ağabeyleri dinleyince kulaklarıma inanamadım, gözlerim sonuna kadar açıldı… İçimden şöyle mırıldandığımı hatırlıyorum: "Nasıl bir Üstad'mış ki bu Hz. Bediüzzaman; ulemanın, eşrafın korkudan kaçıp saklandığı bir devirde Nur fabrikasının çarklarını hiç atalete uğratmadan, kimlerle döndürmüş, Allah'ın avn ve inayetiyle kimleri nasıl istihdam etmiş... Aman Yâ Rabbi…"

Savlı Tevfik Gül, Hasan Kurt ve Abdulkadir Zeybek ağabeylerimizden mükerrer defalar dinlediğimiz ve kaydettiğimiz -arşivimizde saklı- pek çok kıymetli hatıralar vardır. Bu ağabeylerimizin Savlı Şükrü Altuğ hakkında ortak ifadeleri şöyledir:

DELİ (!) ŞÜKRÜ KILIK KIYAFETİYLE KENDİNİ KAMUFLE HİZMET EDERDİ

Sav'ın Merkez Camii tarafına Aşağı Mahalle denir. Burası düz zemindir. Yukarı Mahalle ise köyün yamaç tarafıdır. Yukarı Mahallede, 'Gül' ailesi nurların sarsılmaz kâtipleriydi. Aşağı Mahallede ise başta Merkez Camii imamı Hacı Hafız Mehmed Avşar, aynı adlı oğlu Hafız Mehmed ve onun da oğulları ile Ahmed Altuğ, Süleyman Altuğ, Şükrü Altuğ üç kardeş ve daha başkaları hizmetin erkânlarıydı. Şükrü Altuğ daha sonraları Yukarı Mahallede bir ev yaptı, oraya taşındı. Ahmed Altuğ, Risalelerdeki sıfatıyla Sav'ın 'Baş Talebesi' idi. 'Savalı Ahmed' de diyor ona Hz. Üstad. (Ahmed Altuğ ve ortanca kardeşi Süleyman Altuğ ağabeylerin hatıratı bu kitaptan kendi isimlerini taşıyan başlıklardan okunabilir.)

Savalı Ahmed'in küçük kardeşi Şükrü Altuğ'un okuması-yazması yoktu. Yalnız yanından hiç Risale eksiltmez, devamlı okuttururdu. Okuyacak birini buldu mu, "Oku, oku, dinliyorum oku" derdi. "Deli Şükrü" diye lakabı vardı. Meczup gibi dururdu ama akıllıydı.

Şükrü Altuğ heybesi, torbası omzunda sanki bir dilenci gibi görüntü verirdi. Kılık kıyafeti çok perişandı. Ceketinin bir kolu yoktu, pantolonu yamalı veya yırtık dolaşırdı. Ayakkabıları da yırtık olur, çoğu zaman çarık giyerdi. Ayaklarından çorabını çıkarmazdı. Başında kirli bir takkesi olurdu. Sırtındaki kirli-paslı torbanın ipten bir sapı vardı.

O günkü şartlarda o da böyle kendini kamufle ederek hizmet ediyordu. Risalelerin postacılığını yapardı Şükrü Altuğ ağabeyimiz. Ondan kimse şüphelenmezdi, Nur talebeliğini hissettirmezdi. Sav'ı devamlı tarassud altında tutan polis, kılık kıyafetine bakıp böyle bir adamı ciddiye almaz, ondan hiç şüphelenmezdi. Sav'da yazılan Risale-i Nur nüshalarını torbasına doldurup rahatça Isparta'ya Hüsrev ağabeye veya diğer hizmet merkezleri İslamköy, Kuleönü gibi köylere götürüp-getirirdi. Gönüllü 'Nur Postası'ydı yani. Bir keresinde Hüsrev ağabey onu dilenci zannederek bir şey vermek istemiş. "Ağabey ben Şükrü" deyince fark etmiş Hüsrev Ağabey. Hüsrev Ağabey Deli (!) Şükrü'yü çok severdi.

Şükrü Altuğ, 1984 senesinde Sav'da vefat etti. Mezarı Merkez/Dalboyunoğlu Camiinin minaresinin yakınında ağabeyi Ahmed Altuğ ile yan yanadır. Bir oğlu var hayatta...

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2

Fahr-ı Kainat’a Nasıl Bakmalıyız: Kur’ân’da, “Muhakkak ki, Allah katında sizin en d

NURDAN VECİZELER-8

NURDAN VECİZELER-8

“Hakikaten mümin cennete layık ve kâfir cehenneme muvafık bir mahiyet kesb eder.” İzah: B

YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET

YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET

Kimi Yahudiler mecazen veya sembolik anlamda İsrail’e Süleyman Tapınağı makamında üçüncü

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

Nisa: 97: İbn Abbas’ın şöyle dediği rivayet olunur: “Müslümanlardan, İslam’ı hafife a

TACEDDİN TOPAL(1927-2020)

TACEDDİN TOPAL(1927-2020)

Taceddin Topal ağabeyimiz Isparta/Yalvaçlıdır. Yalvaçlılar O’na Taci Dede diye biliyor ve ö

SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)

SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)

1448’de Dimetoka’da doğdu. Fâtih Sultan Mehmed’in Gülbahar Hâtun’dan doğan büyük oğl

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ

AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ

De ki: " Bize iki güzellikten birinin dışında başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oy

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1

Fahr-ı Kâinat Efendimiz, (Aleyhissâlatü vesselâm) Kur’ân’ı Mekkelilere tebliğe başladı

NURDAN VECİZELER-7

NURDAN VECİZELER-7

“İnkılab-ı hakikat olmaz. Nev'-i mutavassıtın silsilesi devam etmez. Tahavvül-ü esnaf, ink

Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter.

Talak,3

GÜNÜN HADİSİ

"Allah katında, duadan daha kıymetli bir ibadet yoktur."

Tirmizî

TARİHTE BU HAFTA

*Çanakkale'de Kirte Zaferi(28.04.1915) *Gazneli Mahmud'un vefatı(30.04.1090) *Cezzar Ahmet Paşa Akka'da Napolyon'u püskürttü.(2.05.1799) *Fatih Sultan Mehmed'in vefatı(3.05.1481) *Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb Ensari'nin vefatı (4.05.677)(İ.hatip takvimi)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI