HAMAS ÜZERİNDEKİ AMALEK GÖLGESİ  

 Amalek kelimesi İbranice'de kullanıldığı gibi Arapça'da da kullanılmaktadır.  Umlak yani dev kelimesinin çoğuludur. Dev adamlar demektir.  Arapçada da  çoğulu amalik ve amalika gelir. Bu kavramı ve kelimeyi ilk defa Mustafa Mahmut’un kitaplarında okumuştum. Onun Tevrat Risalesi gibi Yahudiyat aleminden bahseden


Mustafa Özcan

mustafaahmetozcan@gmail.com

2024-02-29 12:00:01

 Amalek kelimesi İbranice'de kullanıldığı gibi Arapça'da da kullanılmaktadır. Umlak yani dev kelimesinin çoğuludur. Dev adamlar demektir. Arapçada da çoğulu amalik ve amalika gelir.

Bu kavramı ve kelimeyi ilk defa Mustafa Mahmut'un kitaplarında okumuştum. Onun Tevrat Risalesi gibi Yahudiyat aleminden bahseden eserleri bulunmaktadır. Bu kelime doğrudan Kur'an-ı Kerim'de yer almaz. Lakin dolaylı olarak yerine 'kavmen cebbarin' (inne fiha kavmen cebbarin/ orada şüphesiz zorba bir topluluk vardır) olarak mürekkep ve tamlama kipinde bir ifade olarak karşımıza çıkar. Zorbalar kavmi demektir. Kur'an'da yer alan bu tamlamanın karşılığı elbette Amalek kavmidir.

Hazreti Yusuf ile Musa Aleyhisselam arası dönemde (giriş-çıkış) Beni İsrail 250 ile 400 yıl arasında Mısır'da kalmış, yaşamıştır ve Musa Aleyhisselam Allah'tan Beni İsrail'i Mısır'dan çıkarma emri almış ve bu emrin yerine getirilmesine huruç denmiştir. Firavun önce Beni İsrail'in Mısır'dan çıkmasına izin verdiği halde bilahare caymış, sözünden dönmüş ve Ben-i İsrail'i Kızıldeniz'e kadar kovalamış, takip etmiş ve deniz yarılınca Ben-i İsrail geçmiş, Firavun ve askerleri ise geride kalmıştır. Adeta dalgaların yeniden kapaklanması ile kapana kısılmışlar ve yutulmuşlardır. Firavun Kızıldeniz'in dalgalarından kurtulamamış ve ölü cesedi kıyıya vurmuştur.

Hazreti Musa'nın özelliklerinden birisi dönemindeki zorba ve müstebit saltanatları zorlaması ve yıkmasıdır. Bunlardan ilki Mısır Firavununun saltanatı olmuştur. Ali Muhammed Muhammed es Sallabi'nin Kelimullah adlı eserinde ifade ettiği gibi, Musa Aleyhisselam müstekbirlerin düşmanı, mustazafların ise dostu, imamı ve önderidir. Misyonunu, ardından gelen büyütmesi ve halefi Yuşa Bin Nun tamamlamıştır.

Mısır'dan çıkışta Hazret-i Musa'nın aldığı emir doğrultusunda kutsal topraklara girecekleri sırada, orada oturan cebbar bir kavim ya da amaleklerle karşılaşırlar. Beni İsrail onlarla karşılaşmaktan çekinir. Netanyahu İslami kaynaklarda zikredilmeyen bir Beni İsrail peygamberi olan Yeşa veya İşaaya kehanetiyle alakalı olarak şu ifadelerden yola çıkmıştır: The Bible commands us to "remember what Amalek has done to us/Kitab- Mukaddes Amaleklerin bize ne yaptıklarını hatırlamamızı istemektedir..."

Netanyahu ,Yeşa kehanetini niye seçmiştir? Bunda en az üç neden gizlidir. Kitab-ı Mukaddes vurgusu üzerinden Hıristiyanları da işin içine katma arzusu. Kısaca buna Batı alemini ayartma dürtüsü diyebiliriz. Meseleyi blok mücadele kapsamına sokmaktır. Zaten öyle bile olsa bunu yeni dönemde pekiştirmektir. Ortak hafızayı harekete geçirmek ve Hıristiyanların duygularına hitap etmektir. Eskiler buna 'dağdağayı meşair' demişlerdir. Yahudiler Kitab-ı Mukaddes ifadesini kullanmazlar. Lakin Netanyahu burada kullanıyor zira Hıristiyanlarla ortak davaya, referansa vurguda bulunuyor.

İncil ile Tevrat'ın ilk bölümlerinin birleştirilmesine Kitab-ı Mukaddes deniliyor ve Hıristiyanlar ahdi cedit yani İncil ile birlikte Hazreti Musa'ya inen Tevrat'ı da yani ahdi kadimi de tanıyorlar. İşte Ahd-i Kadim, Yuşa Bin Nun bölümü ve sair bölümler üzerinden Hıristiyanların Yahudilere karşı minnet veya ortaklık duygularını uyandırmak, canlandırmak istemiştir. Tam bir istismar ve manipülasyon örneği. Üçüncü neden de Amalek meselesini Hamas üzerine yansıtmak ve Ameleklere yapıldığı gibi Hamas'a da kitlesine de final çözümü dayatmak ve uygulamaktır. Gazze Şeridi ve ardından bütün Filistin'de taş üzerine taş bırakmama siyasetine ortak referans üzerinden mazeret ve gerekçe üretmektir.

Netanyahu'nun çılgınlığının gerisinde sınırsız bir imha arzusu yatmaktadır. Filistinlilerle birlikte bütün canlıları imha etmek de gündemleri dahilindedir. 'Amalekler bize ne yaptı, hatırla' derken, 7 Ekim Aksa Tufanı baskınına gönderme yapıyorlar. Dolayısıyla Filistinliler üzerinden Amalek meselesini güncellemek istiyorlar. Yeşa kehanetine göre cami, kilise, hastane, fırın gibi temel ihtiyaç ünitelerini imha ediyorlar. Yuşa Bin Nun döneminde bunu kümeslere karşı uygulamışlardı. Onun dışında yaşlı kadın, erkek ve bebekleri de aman vermiyor ve ayrım gözetmeden öldürüyorlar.

Netanyahu ,Pearl Harbor ve 11 Eylül baskınlarını 7 Ekim baskınının öncülleri olarak kabul ediyor. Amerikalıların bu baskınlar karşısında sessiz kalmadıkları ve durmadıkları gibi kendilerinin de durmayacağını söylüyor. Kimi Kitab-ı Mukaddes yorumcuları yediden yetmişe canlıların öldürülmesinin nasıl kanıksanacağının sorulması üzerine şu yorumu yapıyorlar: Onlara can veren Allah dilediği gibi canlarını da alabilir! Allah yarattıklarını dilediği gibi cezalandırır! İlgili bölümlerde İbranice Hamas ifadesi de geçmektedir. İbrani dilinde Hamas şiddet ve zulüm anlamına geliyor. 

İlgili Tevrat bölümlerinden çıkarımda bulunan Netanyahu, Hamas ile birlikte zulmün ve şiddetin de biteceğini varsaymaktadır. Bu amaca ulaşana kadar operasyonların süreceğini ifade etmektedir. Kısaca yeryüzünden şiddetin simgesi olarak gördükleri Hamas'ı silene kadar geri adım atmayacaklarını dillendirmektedir.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-2. BÖLÜM

EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-2. BÖLÜM

1927 yılında Emir, Kuzey Amerika'ya gitti. Orada Detroit beldesinde göçmenlerin sorunları için

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

II. HZ. PEYGAMBERDEN GELEN BEŞARETLER Hayatı boyunca ümmetine karşı gösterdiği ilgi, şefkat

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

YUSUF ÜNLÜ(1936 -)

YUSUF ÜNLÜ(1936 -)

Cübbeli Ahmed Ünlü hocaefendinin babası Yusuf Ünlü 1936’da Giresun’un Göreli İlçesinde

ZÜLKARNEYN'DEN ZÜLKARNEYN'E: FİLİSTİN

ZÜLKARNEYN'DEN ZÜLKARNEYN'E: FİLİSTİN

Zülkarneyn isim değil sıfattır. Dünyaya gelmiş nadir dört veya beş cihangirden birisidir. Bu

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

Muhterem Müslümanlar! Daha önceki yazılarımızda, mealci ve sünnet inkârcılarının “Kur

NURDAN VECİZELER-12

NURDAN VECİZELER-12

| Tabiat Dedikleri “Tabiat, âlem-i şehadet denilen cesed-i hilkatin anâsır ve âzâsının ef

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31

Maide: 11: Nadîroğulları, Rasulullah (s.a.v.)'ın başına değirmen taşı atmak ve Rasulullah

MESİH PAŞA

MESİH PAŞA

Rum asıllıdır. Ağabeyi Has Murad Paşa ile İstanbul’un fethi sırasında esir düşmüş ve h

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

Konfüçyüs bir gün öğrencileri ile sohbet ediyordu. Konfüçyüs dedi ki: “Bilgi edinmek içi

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

İmam Ebû Yusuf'un hiç konuşmayan bir öğrencisi vardı. Bir gün Ebû Yusuf, onun konuşmasın

"Kadınlara iyilikle muamele ediniz."

Nisa:19

GÜNÜN HADİSİ

Hikmetli söz, müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa almaya en layıktır.

Tirmizi, İlim, 19.

TARİHTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI