İKİNCİ NOKTA: “EMANET-İ KÜBRA” İTİBARİYLE İNSAN

Biz, emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik. Onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi.” (Ahzab, 33/72) Evet, insanın cevheri büyüktür… Yükü ağırdır. Emanet-i kübrayı haml


Prof. Dr. Şener Dilek

marifet.nurlari@gmail.com

2024-01-01 01:12:38

إِنَّا عَرَضْنَا الْأَمَانَةَ عَلَى السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالْجِبَالِ فَأَبَيْنَ أَن يَحْمِلْنَهَا وَأَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْإِنسَانُ إِنَّهُ كَانَ ظَلُوماً جَهُولاً

 "Biz, emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik. Onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi." (Ahzab, 33/72) 

Evet, insanın cevheri büyüktür… Yükü ağırdır. Emanet-i kübrayı haml noktasında insana akıl, şuur, irade ve kelam verilmiş. Sorumluluk ve mükellefiyet noktasında insan, görev ciddiyeti ve kulluk şuuru içinde hayatını istikametle sürdürürse, beklenen akıbet, sonsuz ebedi bir devlet, namütenahi ebedi bir saadettir. 

Emanetin muhtelif vecihlerinden en önemlisi "Ene"(benlik) dir. Ene, yaradılış sır ve hakikatlerinden gafil olur, haddini aşar, Cenab-ı Hak ile rabıtasını koparır, kendine müstakil olarak bakarsa, o zaman gurur ve kibirle, istiklaliyet ve teferruniyetle emir ve yasak çizgisini çiğner. Hayatına adeta bir ilah derecesinde bir keyfiyet biçer. Dalaletlerin her nevini, sapıklığın her çeşidini icra edebilecek bir alçaklığa yuvarlanır, düşer.

Eğer o "ene" kendini bir abd (kul) bilip, görev ve sorumluğunun bilinci içinde istikametle hayatına yön verir "Şu hizmet-i iman ve şu dava-ı Kur'aniye omuzuma ihsan-ı ilahi tarafından konulmuş." der, görevini hakkıyla icra eder ve kulluk potası içinde kendini eritirse, akıbet noktasında sonsuz ebedi nimetlere gark olur. Ama omuz silker, yükten kaçar, sorumluluğu omuzuna almazsa, lakaytlık ve laubalilik içinde sefahat ateşine atılır, yüzünü haktan çevirirse, Müdessir süresindeki şu ayete masadak olur:

 كَأَنَّهُمْ حُمُرٌ مُّسْتَنفِرَةٌ {*} فَرَّتْ مِن قَسْوَرَةٍ  

"Onlara ne oluyor da aslandan kaçan ürkmüş yaban eşekleri gibi (halâ) öğütten yüz çeviriyorlar."(Müdessir, 50-51)

Evet, "ene" den beklenen görev, matlup ve maksud hal, emin bir halife-i arz olarak Tevhid hakikatlerini tasdik etmektir. İman ile, tevhid ile izân ile, şehadet ve ubudiyetle kulluk görevini yerine getirmektir.

Evet, emanetin pek çok ciheti vardır. Din ve namus bize emanettir. Kur'an bize emanettir. Vatan bize emanettir. Bütün maddi-manevi değerlerimiz; ailemiz, çoluk çocuğumuz evlad-i iyalimiz de bize emanettir.

Her müminin "Emaneti haml etme noktasında neredeyim? ve ne haldeyim?" kendi nefsini sığaya çekmesi icab eder.

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-2. BÖLÜM

EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-2. BÖLÜM

1927 yılında Emir, Kuzey Amerika'ya gitti. Orada Detroit beldesinde göçmenlerin sorunları için

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

II. HZ. PEYGAMBERDEN GELEN BEŞARETLER Hayatı boyunca ümmetine karşı gösterdiği ilgi, şefkat

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

YUSUF ÜNLÜ(1936 -)

YUSUF ÜNLÜ(1936 -)

Cübbeli Ahmed Ünlü hocaefendinin babası Yusuf Ünlü 1936’da Giresun’un Göreli İlçesinde

ZÜLKARNEYN'DEN ZÜLKARNEYN'E: FİLİSTİN

ZÜLKARNEYN'DEN ZÜLKARNEYN'E: FİLİSTİN

Zülkarneyn isim değil sıfattır. Dünyaya gelmiş nadir dört veya beş cihangirden birisidir. Bu

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

Muhterem Müslümanlar! Daha önceki yazılarımızda, mealci ve sünnet inkârcılarının “Kur

NURDAN VECİZELER-12

NURDAN VECİZELER-12

| Tabiat Dedikleri “Tabiat, âlem-i şehadet denilen cesed-i hilkatin anâsır ve âzâsının ef

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31

Maide: 11: Nadîroğulları, Rasulullah (s.a.v.)'ın başına değirmen taşı atmak ve Rasulullah

MESİH PAŞA

MESİH PAŞA

Rum asıllıdır. Ağabeyi Has Murad Paşa ile İstanbul’un fethi sırasında esir düşmüş ve h

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

Konfüçyüs bir gün öğrencileri ile sohbet ediyordu. Konfüçyüs dedi ki: “Bilgi edinmek içi

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

İmam Ebû Yusuf'un hiç konuşmayan bir öğrencisi vardı. Bir gün Ebû Yusuf, onun konuşmasın

İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.

Lokman,6

GÜNÜN HADİSİ

"Haramla beslenmiş vücut cennete giremez."

Taberânî.

TARİHTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI