HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya telaşına kapılmış bir vaziyette işlerinin peşine koşmaktadır. Bu da gafleti beraberinde getirmektedir. Bunun neticesinde özellikle günümüzde komşuluk ilişkileri asıl değerini yitirmekte, hatta paramparça hâle gelmektedir. Artık komşular birbirlerini ziyaret etmez olmuş, hatta


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2023-12-01 08:45:24

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya telaşına kapılmış bir vaziyette işlerinin peşine koşmaktadır. Bu da gafleti beraberinde getirmektedir. Bunun neticesinde özellikle günümüzde komşuluk ilişkileri asıl değerini yitirmekte, hatta paramparça hâle gelmektedir. Artık komşular birbirlerini ziyaret etmez olmuş, hatta karşılaştıklarında selam vermekten kaçınır olmuşlardır. Birisi selam verse bile, diğeri verilen selamı almamaktadır. Sanki herkesten ve her şeyden kaçmaya çalışan, sanki insanların kendisine bir zararı dokunacakmış gibi bir ruh hâline bürünen günümüz neslinin gidişatı hiç iç açıcı değildir. Bunun reçetesi ise güzel dinimiz İslâm'da ve Peygamber Efendimizin (s.a.s) eşsiz hayatındadır. O'nun (s.a.s) mübârek sözlerini hayatımıza düstur edinirsek, Allah'ın izniyle insanları yabaniliğe iten bu durumlardan kurtulmuş olacağız.

Komşularımızla iyi ilişkiler içerisinde olmak için; onlarla karşılaştığımızda selam verip hâl hatır sormak, bir ihtiyacı olup olmadığını araştırmak, rahatsız olabileceklerini düşünerek gürültü yapmamak, gerek üzüntülü gerekse sevinçli günlerinde yanlarında olup acısını/sevincini paylaşmak, komşular arasında laf taşımamak, onların ayıplarını araştırmamak, site içerisinde yaşanıyorsa yönetime şikâyet etmek için fırsat kollamamak,(1) evimizde pişen özel yiyeceklerden ikramda bulunmak gibi durumlar sayılabilir.

Zaten bir mü'min, Peygamber Efendimizin (s.a.s) komşulukla alâkalı hadislerini okuyunca, tüm bu sayılanları en güzel şekilde yapmak için çabalayacaktır. Aslında çok bir çabaya da gerek yoktur, zira insanlık bunu gerektirir...

Şimdi Efendimizin (s.a.s) bu konudaki hadislerini okuyalım:

Hz. Âişe (r.anhâ) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: "Hz. Cebrâil (a.s) bana komşu hakkında o kadar aralıksız tavsiyede bulundu ki, komşuyu vâris kılacağını zannettim."(2)

***

Amr b. Şu'ayb an Ebîhi an Ceddihî (r.a) anlatıyor: "İbnu Ömer (r.a) için bir koç kesildi. İbnu Ömer, ailesine: "Ondan Yahudi komşumuza hediye ettiniz mi?" diye sordu. "Hayır!" cevabını alınca:

"Bundan ona da gönderin. Zira ben Rasûlullah'ın (s.a.s):

"Cebrâil bana komşu hakkında o kadar aralıksız tavsiyede bulundu ki, komşuyu vâris kılacağını zannettim." dediğini işittim." buyurdu."(3)

***

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: "Komşusu, zararlarından emin olmayan kimse cennete giremez."(4) 

İzah:

Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: "Allah'a yemin olsun inanmamıştır, Allah'a yemin olsun inanmamıştır, Allah'a yemin olsun inanmamıştır!"

"Kim ey Allah'ın Rasûlü?" diye sorulunca:

"Komşusu zararlarından emin olmayan kimse!" cevabını verdi."

Şu hâlde, bu rivâyette komşuya karşı davranışın ehemmiyeti fevkalâde büyütülmüş olmaktadır. Çünkü komşusu, kendisinden kötülük mü gelir diye endişe duyduğu kimseden, îman nefyedilmektedir.

Âlimler komşuyu, sözleri veya fiilleriyle rahatsız edenden îmanın nefyedilmesini kemâle hamlederler. Yâni "O kimsede kâmil mânâda îman yoktur." demektir, "kâfir olur" demek değildir." derler. Şurası muhakkak ki, âsi kimsenin îmanı kâmil değildir.(5)

Not: Bu yazı muhtereme yazarımız Nurgül Dere hanımın "Hanımlara Özel Hadisler" adlı yeni eserinden alınmıştır. Kitabı temin için:

https://www.kitapyurdu.com/kitap/hanimlara-ozel-hadisler/641585.html

Dipnotlar

1-Maatteessüf sırf hoşlanmadığı için ya da can sıkıntısından, insanları şikâyet etmeyi günlük rutin hâline getirenler var. Unutulmamalıdır ki, bu

davranış da kul hakkına girer.

2-Buhârî, Edeb: 28; Müslim, Birr: 140, (2624); Ebû Dâvûd, Edeb: 132, (5151);

3-Tirmizî, Birr: 28, (1943). Ebû DâvûdEbû Dâvûd, Edeb: 132, (5152); TirmizîTirmizî, Birr: 28, (1944).

4-Buhârî, Edeb: 29; Müslim, Îman: 73, (46).

5-İbnu Deybe, 9/444.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-2. BÖLÜM

EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-2. BÖLÜM

1927 yılında Emir, Kuzey Amerika'ya gitti. Orada Detroit beldesinde göçmenlerin sorunları için

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

II. HZ. PEYGAMBERDEN GELEN BEŞARETLER Hayatı boyunca ümmetine karşı gösterdiği ilgi, şefkat

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

YUSUF ÜNLÜ(1936 -)

YUSUF ÜNLÜ(1936 -)

Cübbeli Ahmed Ünlü hocaefendinin babası Yusuf Ünlü 1936’da Giresun’un Göreli İlçesinde

ZÜLKARNEYN'DEN ZÜLKARNEYN'E: FİLİSTİN

ZÜLKARNEYN'DEN ZÜLKARNEYN'E: FİLİSTİN

Zülkarneyn isim değil sıfattır. Dünyaya gelmiş nadir dört veya beş cihangirden birisidir. Bu

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

Muhterem Müslümanlar! Daha önceki yazılarımızda, mealci ve sünnet inkârcılarının “Kur

NURDAN VECİZELER-12

NURDAN VECİZELER-12

| Tabiat Dedikleri “Tabiat, âlem-i şehadet denilen cesed-i hilkatin anâsır ve âzâsının ef

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31

Maide: 11: Nadîroğulları, Rasulullah (s.a.v.)'ın başına değirmen taşı atmak ve Rasulullah

MESİH PAŞA

MESİH PAŞA

Rum asıllıdır. Ağabeyi Has Murad Paşa ile İstanbul’un fethi sırasında esir düşmüş ve h

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

Konfüçyüs bir gün öğrencileri ile sohbet ediyordu. Konfüçyüs dedi ki: “Bilgi edinmek içi

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

İmam Ebû Yusuf'un hiç konuşmayan bir öğrencisi vardı. Bir gün Ebû Yusuf, onun konuşmasın

Zulüm (ve haksızlık) edenlere de sakın meyletmeyin! Sonra size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur, sonra size yardım da edilmez.

Hûd, 113

GÜNÜN HADİSİ

Kim Müslümanlar arasından bir yetim alarak yiyecek ve içeceğine dahil ederse, affedilmez bir günah (şirk) işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyacaktır.

Tirmizi, Birr 14, (1918)

TARİHTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI