İMAM MUHAMMED KASIM EN NÂNOTEVİ- 3. BÖLÜM

Papazlarla Ve Hindu Bilginleri İle Münazaraları Şeyh, Meerut şehrinde ikamet ederken, papazların Delhi şehrinden yayıldıkları ve insanların önünde dinleri hakkında konuşmalar yaparak, onları saptırdıkları haberi kendisine ulaştı Şeyh Kasım, talebelerine Delhi'ye gidip aynı şekilde konuşmalar yapmalarını ve Hıristiyanlarla münazara yapan alimlere yardımcı olmalarını emretti. Müslüman alimler ve misyonerler münazara etmeye sözleştiler ve bir zaman belirlediler. Şeyhin bizzat kendisi de gitti ve Rahip Toracent ile münazara edip onu susturdu.


Ahmet İzz

AH_f7ezzx2007@gmail.com

2023-11-01 21:22:10

Papazlarla Ve Hindu Bilginleri İle Münazaraları 

Şeyh, Meerut şehrinde ikamet ederken, papazların Delhi şehrinden yayıldıkları ve insanların önünde dinleri hakkında konuşmalar yaparak, onları saptırdıkları haberi kendisine ulaştı Şeyh Kasım, talebelerine Delhi'ye gidip aynı şekilde konuşmalar yapmalarını ve Hıristiyanlarla münazara yapan alimlere yardımcı olmalarını emretti. Müslüman alimler ve misyonerler münazara etmeye sözleştiler ve bir zaman belirlediler. Şeyhin bizzat kendisi de gitti ve Rahip Toracent ile münazara edip onu susturdu.

1876 (1293 hicri) senesinde, Hindu yazar Piyare Lal Kabir Panthi, Uttar Peradeş vilayetinin Şah Cihanfur müdüriyetine bağlı, Çandafor kasabasında, Garra Nehri kıyısında "Tanrı Bilinci Fuarı" adı altında bir toplantı tertib etti. Yazar Piyare Lal, Hıristiyan dinine meyilli idi ve Papaz Kmowles ile arkadaşlık ederdi. Bu toplantıyı da onun meşveret ve yardımıyla tertip etti.

Bu toplantıya papazları, Hindu din adamlarını ve İslam âlimlerini dini münazaralar yapmaları için çağırdı. Bireyli şehri ve çevresindeki müslümanlar bu durumu şeyhe tebliğ ettiler ve bu toplantıya davet ettiler. Bu seyahatta, talebeleri Şeyh Mahmud Hasan Diyobendi, Şeyh Fahru'l Hasan El Gengohi, Şeyh Rahimullah el Becnuri ile Dehli'den Şeyh Seyyid Ahmet Ali ed-Dehlevi, Şeyh Ebu Mansur ed-Dehlevi gibi başka alimler kendisine arkadaşlık ettiler.

Şeyh Kasım münakaşalara katıldı; tevhidin ispatı, şirkin iptali ve teslisin reddi hakkında beliğ bir konuşmada bulundu. Yardımcıları ve muarızlarından dinleyiciler bu konuşmadan dehşete düştüler ve onun faziletini, ilminin derinliğini, beyanının kuvvetini ve delillerinin açıklığını itiraf ettiler; sözü yükseldi, insanlar arasında kendisinden bahsedilmesi çoğaldı ve meclis ve toplantıların konusu haline geldi. Bu toplantıdan mansur ve muzaffer olarak döndü.

 Bir sene sonra yeni bir toplantı tertip edildi. Şeyh, bir grup alimle beraber bu toplantıya katıldı. Bu toplantıya papazlardan ayrı olarak, Hindu alimi ve ileri geleni Dayanand Saraswati de katıldı. O ki hindu dininden türetilmiş yeni bir din icat etmişti.(Arya Samaj mezhebi) Kendisi, Hinduların mukaddes kitaplarına inanıyor, tenasühü kabul ediyordu. Sarawasti, toplantıda itikadını Sanskiritçe dilinden mezc ettiği Hint diliyle yaptı. Şeyh Muhammed Ali onu red etmek için karşısına çıktı. Sonra Şeyh Muhammed Kasım tevhidin ispatı ve Allah'ın varlığı hakkında tesirli bir konuşma yaptı. Konuşması dinleyiciler tarafından çok büyük bir dikkatle takip edildi. Akabinde, İncil'in tahrifi konusundaki münakaşaya başladı ve bu konuda delillerini ortaya koydu. Münazaranın bitiminde rahipler bazı kitaplarını terk ederek toplantıdan kaçmak zorunda kaldılar. Dinleyicilerden bazı Papazlar şöyle demişlerdi: "eğer bir konuşma ile iman etseydik, o bu konuşma olurdu ki, o, kalpleri feth etmiştir."

1878 (1295 hicri) Şaban ayında Dayanand Saraswati,  Roorkee şehrine geldi ve İslam'a bazı itirazlar yöneltmeye başladı. İslam alimlerinden birisi ona cevap vermek istediğinde onu önemsemiyor, başına çeviriyor ve ancak şöyle diyordu; "ben Şeyh Muhammed Kasım'dan başkasıyla münazara etmem."

Roorkee şehri Müslümanları şeyhi onunla görülmesi ve münazara etmesi için davet ettiler. Şeyh o günlerde hac dönüşü kendisine isabet eden şiddetli hastalık ve öksürük ile muzdarip idi. Onlara özür beyan etti. Onlar ise ısrarlarında devam ettiler. Kendi talebelerini gönderdi: Şeyh Fahru'l Hasan Gengohi, Şeyh Mahmud Hasan Diyobendi, Şeyh Abduladl el Felti konuları ele almak ve Sarawasti razı olursa onunla münakaşa yapmak için Roorkee şehrine gittiler. Onunla görüştüler ve itirazlarına verdikleri cevapları dinlemesini talep ettiler. O ise buna razı olmadı ve onlarla munakaşayı kabul etmedi, "Şeyh Muhammed Kasım gelirse, münakaşa ve münazara yaparım"dedi. Şeyhin talebeleri Diyobend'e geri döndüler ve durumu kendisine haber verdiler. Bunun üzerine onun İslami gayreti kabardı. Şiddetli hastalalığına ve zayıflığına rağmen yolculuk için hazırlandı. Roorkee'ye ulaştı ve Sarawasti'ye çağrıda bulunarak, şahitlerin huzurunda itirazlarına cevapları dinlemeye çağırdı. Sarawasti mazeretler uydurdu ve münazaradan geri durdu. Hatta gizlice şehirden kaçtı.

Şeyh, Roorkee şehrinde 17 gün kadar kaldı. Bu esnada Sarawasti'nin İslam'a itirazlarına karşı bir red olarak şahitlerin huzurunda bir hitabede bulundu. Sonra Diyobend'e döndü. Orada birkaç gün kaldı. Sonra Nanatov'a gitti. Orada Kıble nüma ( Kabe'ye Yönelmek Hakikati Ve Manası) ve İslam'ın Zaferi (İslam'a Yönelen İtirazlara Cevaplar) eserlerini kaleme aldı ki bunlar Dayanand Saraswati'nin İslam'a karşı itirazlarına reddiyeler idi.

Bir müddet sonra, Dayanand Saraswati  3 Mayıs 1879'da Meerut'a yöneldi ve orada karar kıldı. İslam'a itirazlarına tekrar başladı. Meerut Müslümanları onun gelişinden günler sonra bu durumu şeyhe haber ettiler. 10 Mayıs'ta Şeyh, Meerut'a geldi ve Saraswati'yi münakaşa ve görüşmeye çağırdı. O ise tartışmadan kaçındı ve gizlice Meerut'tan ayrıldı. Şeyh Kasım, Meerutta da Saraswati'nin itirazlarına karşı konuşmalar yaptı ve bu konuşmalar talebesi Şeyh Abdullah Ali el Meeuruti tarafından bir kitapta toplandı.

Vefatı

4 Cemaziyel evvel 1297 (1880 Miladi)'de öğle namazında sonra vefat etti. Büyük bir topluluk namazını kıldı. Diyobend Darul Ulumu yanında Tabib Müştak Ahmet'in vakfettiği bir araziye defnedildi. Burası sonradan "Kasimiye Makberi" olarak bilindi ki, Diyobend medresesinin kuzeybatısına düşmektedir.

Eserleri

Şeyh Muhammed Kasım rahimehullah Rabbani bir alim, İslam ümmetinin dâhilerinden bir dâhi, İslam filozoflarından bir filozof idi. İslam'ın yorumu ve muterizlerin itirazlarına cevapta yeni bir felsefi üsluba sahipti. Onun ikna edici felsefi üslubu eserlerinde açıkça belliydi.

Çeşitli mevzularda ilmi eserler bıraktı. Bunların hepsi ana dili olan Urducadır. Bu satırların yazarı onlardan beşini Arapçaya tercüme etmiştir. Bunlar eserlerinin en mühimleri ve okuyucunun anlamasına en kolay olanlarıdır: Huccetu'l İslam, İntişar-ı İslam (Rudud ala İtiradati Muveccehati İlal İslam), Kıble numa,(Kabeye yönelmek hakikatı ve manası), Kataku Mezhebi, Mubahasatu Şah Cihanfur(Dini konuşmalar)

Aşağıda eserlerinin ve risalelerinin listesi verilmiştir:

1-Ab-ı Hayat

2-Takrir Del Bezir (İslam Felsefesi Hakkında Konuşmalar)

3-Tenvirul Nibras Ala Men Enkara Tahziru'n Nas

4-Risaletu'l cüz la yetecezza bi unvan(Kelimatullahi Hiye'l Ulya)

5-Risalatu şerhul Hadis:(Fadl el alem ala Adnakum)

6-El ecviba el Erbaun

7-El ecvibatu'l el kamilatu fi el es'ilati el hamila

8-El delil el muhkem ala kıraat El Fatiha Ala lil muta

9-Tevsik el kelam fi el irşad halfa el imam

10-E'l esrar el Kur'aniye

11-İntibah el Mu'minin

12-Tehzir el Nas

13-Et'tuhfetu'l Lehmiye

14-Tesfiyetu'l Akaid

15-Muhadara fi ibtal Cüz'i la yetecezza

16-Cevap türke bi türke(el cevap el mufhem)

17- El Hak es Sarih

18-El Kasaid el Kasimiye

19-Mesabih et-Teravih

20- El Munazaretu'l Aciba

21-Hediyetü Şia fi er red ala akaidihim el batile

22-Cemal Kasimi (risale İlmiye)

23-Fiyu'z Kasimiyye(Mecmu resailihi)

24-Ahkam el Cuma

25- Kasım el ulum

26-Eyne kane Allah kable halk el kevn?

27-el Mektubat el Kasimiye

28-Esrar et Tehara

29- Feraid kasimiye(mecmu resailihi)

Talebeleri

Şeyh Kasım, muntazam olarak bir medresede ders vermedi. Ancak Delhi ve Meerut'daki matbaalarda geçimi için çalışırken, boş kaldığı anlarda talebelerine ders verirdi. Diyobend ve Nanatov'a gelip kaldığı sayılı zamanlarda olduğu gibi, böylece birçok insan ona talebe oldu. Fakat en meşhurları üç kişidir: Şeyh Mahmud Hasan ed Diyobendi, Şeyh Ahmet Hasan el Emhori, Şeyh Fahr el Hasan el Gengohi. Onlar, onun vefatından sonra, onun İslam'a hizmet yolundaki vazifesini yaşattılar.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

serkan çakır, 2023-11-07 19:53:12

selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerinin devamını talep ediyoruz kendisine ilim hayatında muvaffakiyetler dileriz kendisini yetiştiren üstadınada hassaten teşekkür ederiz

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-2. BÖLÜM

EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-2. BÖLÜM

1927 yılında Emir, Kuzey Amerika'ya gitti. Orada Detroit beldesinde göçmenlerin sorunları için

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

II. HZ. PEYGAMBERDEN GELEN BEŞARETLER Hayatı boyunca ümmetine karşı gösterdiği ilgi, şefkat

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

YUSUF ÜNLÜ(1936 -)

YUSUF ÜNLÜ(1936 -)

Cübbeli Ahmed Ünlü hocaefendinin babası Yusuf Ünlü 1936’da Giresun’un Göreli İlçesinde

ZÜLKARNEYN'DEN ZÜLKARNEYN'E: FİLİSTİN

ZÜLKARNEYN'DEN ZÜLKARNEYN'E: FİLİSTİN

Zülkarneyn isim değil sıfattır. Dünyaya gelmiş nadir dört veya beş cihangirden birisidir. Bu

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

Muhterem Müslümanlar! Daha önceki yazılarımızda, mealci ve sünnet inkârcılarının “Kur

NURDAN VECİZELER-12

NURDAN VECİZELER-12

| Tabiat Dedikleri “Tabiat, âlem-i şehadet denilen cesed-i hilkatin anâsır ve âzâsının ef

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31

Maide: 11: Nadîroğulları, Rasulullah (s.a.v.)'ın başına değirmen taşı atmak ve Rasulullah

MESİH PAŞA

MESİH PAŞA

Rum asıllıdır. Ağabeyi Has Murad Paşa ile İstanbul’un fethi sırasında esir düşmüş ve h

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

Konfüçyüs bir gün öğrencileri ile sohbet ediyordu. Konfüçyüs dedi ki: “Bilgi edinmek içi

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

İmam Ebû Yusuf'un hiç konuşmayan bir öğrencisi vardı. Bir gün Ebû Yusuf, onun konuşmasın

Hala mı Allah'a tövbe etmezler ve O'ndan bağışlanma istemezler? Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Maide, 74

GÜNÜN HADİSİ

Evlad ve Akrabalara İyilik

"Bir baba çocuğuna güzel ahlaktan daha üstün bir miras bırakamaz" [Tirmizi, Birr 33, (1953)]

TARİHTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI