Sadrazam Mahmud Paşa'nın kendi adıyla anılan semtte inşa ettirdiği külliye, şehrin fetihten sonraki ilk eserlerindendir. Câmi, türbe, çifte hamam, mahkeme, sıbyan mektebi, medrese, imâret, kütüphâne, han (Kürkçü Hanı) ve çeşmeden meydana gelen külliyeden günümüze sadece câmi, türbe, hanla hamamın erkekler kısmı ve medresenin dershâne bölümü ulaşmıştır.

Mahmutpaşa Câmii zâviyeli-tabhâneli câmilerdendir. Câminin harimi mihrap ekseninde yer alan iki büyük kubbeyle örtülmüş, bu mekân üç yönde "U" şeklinde on bir kubbe ile çevrelenmiştir. Harimin sol tarafında altı sütun üzerine kafesli hünkâr mahfili yer almaktadır. Hünkâr mahfili, deprem ve yangınlardan zarar gören yapının tâmiri esnasında 2. Mahmud tarafından ilâve ettirilmiştir.

Minâresi kuzeybatı köşesinde yer almakta olup, kapısı içeridendir. Mihrabının önünde yer alan türbe 1473 yılında inşa edilmiştir. Selçuklu üslûbundaki çini süslemeleriyle İstanbul'un yegâne eserlerinden biri olan Mahmud Paşa Türbesi'nin içi çok sâdedir. Türbede Mahmud Paşa'nın ve oğlunun sandukaları bulunmaktadır. Câmi ile türbe arasında da bir hazîre bulunmaktadır.