KIZIL İCAZ DÖRDÜNCÜ BEYİT(DEVAM)

Ders: Kızıl İcaz, 4. Beyt devam İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi Ahdari merhum diyor ki; نحمده جلّ علي الانعام بنعمة الايمان والاسلام “İslam ve iman nimetini veren, Yüce olan Allahu Teala’ya hamd ederiz.” Üstad diyor ki;


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2022-10-22 09:07:15

Ders: Kızıl İcaz, 4. Beyt devam

İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi

Ahdari merhum diyor ki;

نحمده جلّ علي الانعام بنعمة الايمان والاسلام

"İslam ve iman nimetini veren, Yüce olan Allahu Teala'ya hamd ederiz."

Üstad diyor ki;

كرره للاثبات بعد الثبوت والانشاء بعد الخبر والعمل بعد العلم

Musannif hamd lafzını tekrar etti (Birincisinde Cümle-i İsmiye şeklinde, Elhamdülillah olarak geldi. Burada cümle-i fiiliye olarak hamd ederiz şeklinde tekrar edildi)

Niçindir bu tekrar?

للاثبات بعد الثبوت

Sübuttan sonra isbat içindir. Yani cümle-i ismiyede sübut var. Peki sen bunu isbat et denildiğinde ise; نحمده  deriz.

Ve yine niçin tekrar etti?

 والانشاء بعد الخبر

Haberden sonra inşa için...Yani ilkinde Elhamdülillah ihbari bir cümle iken, ikincisinde hamd ederiz inşai cümle oluyor.

Not: Doğru ve yalana muhtemel olan kelama haber, isnad-ı haberî ve cümle-i haberiye diyoruz. Eğer bir kelam doğru ve yalana muhtemel değilse, buna da inşa ve cümle-i inşâiye diyoruz. "Hoca okuldadır" habere, "Allah'tan kork, uslu otur" tarzında emir ve nehiy gibi kalıplar inşaya misaldir. (Diyarbekirli Said Paşa, Mizânu'l Edep, İst. 1305, s. 149'dan naklen; Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Kızıl İcaz Şerhi, s. 43, 44, OSAV Yayınları, İst. 2020)

Not: Prof. Dr. Niyazi Beki Hocamız diyor ki; "Söz konusu haber cümlesinde hamdin Allah'a mahsus ve O'nun hakkında sabit bir hakikat olduğuna dikkat çekilmiştir. Bir inşa cümlesi olarak tekrar edildiği fiil cümlesinde ise bunun seslendiren kimsenin bizzat fiili olarak her zaman Allah'a hamd etmekte olduğunu ilan etme manası vardır. Yani inşa cümlesi önceki haber cümlesinin manasını pekiştirmektedir."(Prof. Dr. Niyazi Beki, Kızıl İcaz Tercüme Ve İzahı, s. 20-21, Tenvir Neşriyat, İst. 2020)

Ve daha niçin tekrar etti?

والعمل بعد العلم

İlimden sonra amel etmek için. İlkinde hamdin Allah'a has olduğunu bildirdi, sonra da fiiilen Allah'a hamd etti.

Not: Müellif Ahdari merhum ilk önce hamdin Allah'a mahsus olduğunu verdiği nimetlere muhabil hamdin vacip olduğunu bildirdi. Sonra hamd ederek kendisi "bildiğiyle amel etmenin gerekliğine" dikkat çekti(Prof. Dr. Niyazi Beki, Kızıl İcaz Tercüme Ve İzahı, s. 21, Tenvir Neşriyat, İst. 2020)

Üstad devam ediyor; 

 ولم يتكلم وحده

"Musannif, mütekellim vahdeh yapmadı yani ben hamd ediyyoum demedi mütekellim ma'al gayr kullandı "biz hamd ediyoruz" dedi.

لانه واحد ليس وحده فمعه طوائف اعضائه وقبائل اجزائه وجماعات ذراته ذ وات الوظائف والحياة

Çünkü o aslında tek kişi değildir, onunla birlikte vardır uzuvların taifeleri(Şimdi burayı açacak üstad, Kızıl İtnap yapacak) vazifeler ve hayat sahibi vücudunun cüzleri ve zerrelerinin cemaati de vardır.

Hal böyle olunca;

فلتضمين الحمد معني الشكر العرفي الجامع تكلم مع الغير

Hamdin şükr-i örfiyi de içine almasındandır ki -İşaratül İ'cazın 15. sayfasında Üstad buna değinmişti- mütekellim-i maal gayr sıygasını kullanmıştır.

Not: Şükrün bir türü Şükr-i Örfi şeklindedir. Şükr-i Örfi ise her azayı yaratılış gayesine uygun kullanmaktır. Aklı tefekkürde, kalbi Allah'a muhabbette, dili güzel sözler söylemekte kullanmak gibi. (Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Osmanlı Tarih ve Hukuk Istılahları Kamusu, OSAV Yayınları)

Niyazi Beki hocamız burayı şöyle izah ediyor; "Şükr-i Örfi, verilen nimetlerin tam karşılığı olarak yapılan teşekkürdür. Öyleyse vücudun her türlü maddi ve manevi cihazlarından her birinin kendine yapılan ikram ve ihsanlarının karşılığını vermesi, bunu da hamd ve şükür ile yerine getirmesi gerekir. Bu ise ancak vücuddaki maddi-manevi cihazların cemaatine işaret eden mütekellim-i maal gayr kalıbıyla yapılabilir.( Prof. Dr. Niyazi Beki, Kızıl İcaz Tercüme Ve İzahı, s. 21, Tenvir Neşriyat, İst. 2020)

-devam edecek-

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

KIZIL İCAZ YEDİNCİ BEYİT- 10. DERS(3)

KIZIL İCAZ YEDİNCİ BEYİT- 10. DERS(3)

Ders: Kızıl İcaz 10. Ders(7. ve 8 Beyitler)-devam- İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi *

KIZIL İCAZ YEDİNCİ BEYİT- 10. DERS(2)

KIZIL İCAZ YEDİNCİ BEYİT- 10. DERS(2)

Ders: Kızıl İcaz 10. Ders(7. ve 8 Beyitler)-devam- İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi A

KIZIL İCAZ YEDİNCİ BEYİT- 10. DERS(1)

KIZIL İCAZ YEDİNCİ BEYİT- 10. DERS(1)

Ders: Kızıl İcaz 10. Ders(7. ve 8 Beyitler) İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi صلي

KIZIL İCAZ ALTINCI BEYİT- 9. DERS(2)

KIZIL İCAZ ALTINCI BEYİT- 9. DERS(2)

Kendisine uyulanların seyyidi, efendisi...Niçin? Üstad diyor ki; لان كتابه جمع ال

KIZIL İCAZ BEŞİNCİ VE ALTINCI İ BEYİT- 9. DERS

KIZIL İCAZ BEŞİNCİ VE ALTINCI İ BEYİT- 9. DERS

Ders: Kızıl İcaz (9. Ders) İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi Musa Körpe Hoca: Benim K

KIZIL İCAZ BEŞİNCİ BEYİT- 8. DERS(3)

KIZIL İCAZ BEŞİNCİ BEYİT- 8. DERS(3)

Ali Haydar Hoca; Devam ediyorum. من قد ارسلا (gönderilmişlerin en hayırlısı) ya

KIZIL İCAZ BEŞİNCİ BEYİT- 8. DERS(2)

KIZIL İCAZ BEŞİNCİ BEYİT- 8. DERS(2)

Ders: Kızıl İcaz; 8. Ders: 5. Beyt İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi Antalya Hayrat Vakf

KIZIL İCAZ BEŞİNCİ BEYİT- 8. DERS

KIZIL İCAZ  BEŞİNCİ BEYİT- 8. DERS

Ders: Kızıl İcaz; 8. Ders: 5. Beyt İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi Not: Kızıl İca

KIZIL İCAZ DÖRDÜNCÜ BEYİT-4

KIZIL İCAZ DÖRDÜNCÜ BEYİT-4

Ders: Kızıl İcaz (7. Ders, 4. Beytin İzahının Devamı) İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefen

KIZIL İCAZ DÖRDÜNCÜ BEYİT-3

KIZIL İCAZ DÖRDÜNCÜ BEYİT-3

Ders: Kızıl İcaz, 4. Beyt devam İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi Hazret-i Üstad diyor

KIZIL İCAZ DÖRDÜNCÜ BEYİT(DEVAM)

KIZIL İCAZ DÖRDÜNCÜ BEYİT(DEVAM)

Ders: Kızıl İcaz, 4. Beyt devam İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi Ahdari merhum diyor ki

Şüphesiz o, korunmuş bir kitapta (yazılı) olan pek şerefli/değerli Kur'an'dır ki O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.

(Vakıa, 77-78-79)

GÜNÜN HADİSİ

"Kur'an'ı seslerinizle süsleyiniz."

Ebu Davud

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI