SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-8

Bakara: 213: بَغْياً Bağy, azgınlık ve taşkınlık demektir.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2022-10-22 09:00:14

Bakara: 213:

بَغْياً

Bağy, azgınlık ve taşkınlık demektir.

وَأَنزَلَ مَعَهُمُ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ

"onlarla beraber hak yolu gösteren kitab da gönderdi" Peygamberlere gönderilen kitaplar birkaç tane olmakla birlikte bun­ların özünde ve cevherinde tek kitap olduğuna işaret etmek için Yüce Allah peygamberlere gönderilen kitapları âyetinde tekil bir sıyga ile ifade etti. Çünkü o kitaplar aslında bir tek şeriatı ihtiva ederler. Nite­kim Yüce Allah şöyle buyurur:

شَرَعَ لَكُم مِّنَ الدِّينِ مَا وَصَّى بِهِ نُوحاً

"Allah dinden Nuh'a tavsiye ettiğini size kanun yaptı."(Şûra sûresi, 42/13)

Bakara: 214:

أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُواْ الْجَنَّةَ وَلَمَّا

يَأْتِكُم مَّثَلُ الَّذِينَ خَلَوْاْ مِن قَبْلِكُ

Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi san­dınız?"

Cümlesi olumsuzluk ifade eder. Ancak olumsuzlaştırılan şeyin yani öncekilerin başına gelen musibetlerin meydana gelmesi de bek­lenmektedir. Nitekim Zemahşerî de böyle demiştir. Mânâsı şöyledir: "Siz­den öncekilerin başına gelenler sizin başınıza henüz gelmedi. Ancak yakında gelecektir. Geldiği zaman sabrediniz."

Müberred şöyle der: Zeyd bana gelmedi cümlesi "Zeyd sana geldi mi" cümlesinin olumsuz cevabıdır, denilirse bu, Zeyd henüz bana gelmedi, gelmesini bekliyorum, demek olur. Buna göre âyet mü'minlerin başına musibetlerin gelmesinin beklendiğini, yakında ge­leceğini ifade eder."

Buhari, Habbab b.Eret'in şö'yle dediğini rivayet etti: Rasulullah (s.a.v.) Kâ'be'nin gölgesinde cübbesini yastık etmiş yatıyordu. Biz ona gelerek durumumuzdan şikayette bulunduk ve "Bizim için Allah'tan yardım istemiyor musun? Bizim için O'na dua etmiyor mu­sun?" dedik. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Sizden önceki ümmetlerde kişi yakalanır ve yerde kendisi için kazılmış bir çukura konurdu. Testere getirilip başından başlayarak vücudu ikiye ayrılırdı. Demir ta­raklarla et ve kemiklerinden de Öteye (sinirleri bile) taranırdı. Fakat bu işkence onu dininden döndüremezdi. Yemin ederim ki Allah bu işi tamam­layacaktır! (O kadar emniyette olacaksınız ki) bineğine binip Sanâ'dan Hadramut'a giden kişi sadece Allah'dan, bir de kurtların davarlarım yeme­sinden korkacak. Fakat siz acele ediyorsunuz."

Bakara: 216;

كُرْهٌ

Kürh, nefsin hoşuna gitmeyen şey demektir. İbn Kuteybe: "Kürh, meşakkat; kerh ise zorlama, zorla istediğini yaptırma manasınadır" der.

Bakara: 217:

وَصَدٌّ

Sadd, engellemek, mani olmak demektir. Bir kimse diğerini birşey yapmaktan men ettiği zaman denir.

يَرْتَدِدْ

Riddet, imandan küfre dönmektir. Rağıb el-İsfehanî şöyle der: "Irtidât ve Riddet, geldiği yoldan geri dönmek demektir. Ancak riddet, sadece küfre geri dönmek mânâsına kullanılır. İrtidat ise, küfre dönmek mânâsına kullanıldığı gibi, diğer hususlarda da geri dönmek mânâsına kullanılır."

حَبِطَتْ

Boşa gitti, yok oldu demektir. Lisânu'l-Arab müellifi şöyle der: Habita: "Bir amel işledi, sonra onu ifsat etti." demektir.

Bakara: 219:

وَالْمَيْسِرِ

Meysir; kumar demektir. Kumar, meşekkatsiz ve yorulmaksızın kazanılan bir şey olduğu için, buna, kolaylık mânâsındaki yüsr kökünden türetilerek "Meysir" adı verilmiştir. Bir başka görüşe göre kumar zenginlik sebebi olduğu için servet mânâsına gelen "yesâr" kökündendir.

الْعَفْوَ

Afv, ihtiyaç fazlası demektir.

-devam edecek-

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-34

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-34

Maide: 67: İbn Abbas, Rasulullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Yüce Allah

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-33

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-33

Maide: 41: Berâ b. Âzib'ten rivayet edildiğine göre, tahmim(Zina eden kimseye liflerden örül

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-32

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-32

Maide: 32 مَن قَتَلَ نَفْساً بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31

Maide: 11: Nadîroğulları, Rasulullah (s.a.v.)'ın başına değirmen taşı atmak ve Rasulullah

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-30

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-30

Nisa: 163: وَآتَيْنَا دَاوُودَ زَبُوراً “Davud'a da Zebur'u verdik.

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-29

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-29

Nisa: 135: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُونُواْ قَوّ

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-28

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-28

Nisa: 114: لاَّ خَيْرَ فِي كَثِيرٍ مِّن نَّجْوَاهُمْ إِلا

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

Nisa: 97: İbn Abbas’ın şöyle dediği rivayet olunur: “Müslümanlardan, İslam’ı hafife a

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-26

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-26

Nisa: 76 إِنَّ كَيْدَ الشَّيْطَانِ كَانَ ضَعِيفاً “Haddi za

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-25

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-25

Nisa: 58 ayet: إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُكُمْ أَن تُؤدُّواْ الأَ

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-24

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-24

46. ayet:, مِّنَ الَّذِينَ هَادُواْ يُحَرِّفُونَ الْكَلِم

Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.

TAHRÎM,6

GÜNÜN HADİSİ

Her kim bir namazı (kılmayı) unutursa (onu) hatırladığında kılsın. Onun bundan başka keffâreti yoktur.

KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S-SALÂT-Buhari

TARİHTE BU HAFTA

*Muhammed Raşid Hz.lerinin Vefatı. (22 Ekim 1993) *Astronomi Alimi Uluğ Bey'in Vefatı(25 Ekim 1449) *Fatih Sultan Mehmed Han'ın Trabzon'u Fethi(26 Ekim 1461)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI