SÜNNET İSLAM’IN ASILLARINDAN BİR ASILDIR-3

Allahu Teala buyuruyor: وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ “hem namazı doğru kılın ve zekâtı verin”(Bakara: 2/110) Ey yazarlar topluluğu! Size Allah için soruyorum; biz Rasulullah’ın(aleyhissalatu vesselam) sözünü ve fiilini almadan namazı nasıl kılabiliriz? O ki bize namazın kılınış keyfiyetini açıklamış, secdesini, rükuunu huşuunu, huduunu, rükünlerini, vaciplerini, sünnetlerini ve adablarını beyan etmiştir.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2021-11-08 13:57:53

Allahu Teala buyuruyor:

وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ

"hem namazı doğru kılın ve zekâtı verin"(Bakara: 2/110) Ey yazarlar topluluğu! Size Allah için soruyorum; biz Rasulullah'ın(aleyhissalatu vesselam) sözünü ve fiilini almadan namazı nasıl kılabiliriz? O ki bize namazın kılınış keyfiyetini açıklamış, secdesini, rükuunu, huşuunu, huduunu, rükünlerini, vaciplerini, sünnetlerini ve adablarını beyan etmiştir. O bize namazların farz ve sünnet olanlarını beyan etmiş ve kılmıştır. Ve buyurmuştur:

صلُّوا كما رأيتُموني أُصلِّي

 "Benim (nasıl namaz kıldığımı) gördüğünüz gibi, siz de öylece namaz kılınız."(Buhârî, Ezân, 18)

(Sünnet olmadan) zekatı nasıl verebiliriz? Evvele zekat ne demektir? Sonra hangi mallardır ki onlara zekat düşer? Mal ne miktarda olursa zekatı gerekir? Ne kadar zaman geçerse o mala tekrar zekat düşer? Eğer Rasulullah (sallallahu aleyhi ve ala alihi ve sellimi teslima)'nın beyanları olmasa, bu soruların cevabı yoktur.

Bunun gibi oruç, hac, keffaret, nezirler, yeminler, nikah, boşama, mehirler, çocukların bakım- gözetimi, nafakalar ve sair şahsi durumlar için de aynı şeyleri söyleyebiliriz.

Muamelata(geniş anlamıyla fıkhın ibadetler dışında kalan kısmını, dar anlamıyla daha çok mal varlığına ilişkin hükümleri ifade eden terim) gelince o da yine Kur'an'da mücmel olarak beyan edilmiştir. Nebevi açıklamalar olmadan anlaşılması mümkün değildir.

وَأَحَلَّ اللّهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبَا

"Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır"(Bakara:2/275) Alışverişin sınırı nedir, tarifi nedir, şartları nedir, ne zaman alışveriş akdi tamam olur ve çeşitleri nedir? Sahih alışveriş ile mekruh alışveriş, fasid alışveriş, batıl alışveriş nelerdir? Mevkuf alışveriş(Aslı ve sıfatı sahih ise de, başkasının hakkı karışan alışveriş) nedir, alışverişte muhayyerlik nasıl olur?

Selem (nitelikleri belirlenen vadeli malın peşin bedelle satımı), İcare(günümüzde kira, iş ve kısmen de istisnâ' akdine tekabül eden akid) rehin, vekalet, kefalet, havale ve sair muamelat için de aynı şeyler söylenebilir.

Sonra riba(faiz) nedir ve hangi şeylerde olur? Çeşitleri nelerdir? Ribel-fadl(fazlalık ribası), Nesîe ribası (ribe'n-nesîe) nelerdir? Nasıl olur ilaahir..

Eğer Rasulullah aleyhissalatu vesselamın irşadları olmasaydı nasıl büyük bir fesad bizi kapsardı. Ve müfsitlerin hevaları tahahkuk etmiş olsaydı nasıl bir tehlikeye hedef olurduk. O tahakkuk etmemiş, İslam'ın hükmü ona üstün gelmiştir. İftira ettikleri İslam onların rağmına bâkidir.

Peygamber aleyhissalatu vesselam Allahu Teala'nın kendisine bildirmesiyle gaybi bir haber olarak, böyle bir topluluğun(sünnetin hüccet olmasını kabul etmeyenler) zuhurunu haber vermiş ve onların sünnet-i sahihayı red etmelerini kınamıştır. Muhakkak kendisinden rivayet edilmiştir ki; "Karnı tok bazı kimselerin koltuklarına yaslanıp, 'Kur'an'a sarılın. Onda bulduğunuz helalleri helal; haramları da haram sayın' diyecekleri zaman pek yakındır. Dikkat edin, Allah Rasûlü'nün haram kıldığı şeyler de Allah Teâlâ'nın haram kıldığı şeyler gibidir."(Ebu Davud ve Tirmizi Mikdâd b. Ma'dîkerib (r.a)'dan rivayet ediyor)

Bu topluluğun sözleri boş sözlerdir. Eğer bir şeye delalet ediyorsa o da ancak onların cehalet ve ahmaklıklarına ve dinde basiretlerinin azlığına delalet eder. Onların Peygamber aleyhissalatu vesselamdan geldiği sabit olan hadisler hakkında şüphe yaymak için ve habis görüşlerini tervic etmek için dayandıkları hüccetler; (tarihte)bir çok hadis uydurucusunun olduğu, Peygamber aleyhissalatu vesselam'ın hadis yazımını yasakladığı, hadislerin hicretten yüz sene sonta tedvin edildiği ve buna benzer şeylerdir ki, bir şey ifade etmezler.

Amma hadis uyduranlara gelince bu hakkında hilaf olmayan bir şeydir. Aynen müttaki, sika(güvenilir) ve adil ravilerin çokluğu gibi ki onlar hadis ilminde meharetli, onu çok iyi bilen, Peygamber aleyhissalatu vesselamın sözlerini her yönüyle kavrayanlardır. Onlar böylece hadis uyduranların önünde zorlu bir engel olmuşlardır. 

Muhakkak Allahu Teala şeriatını korumayı irade etmiş ve hadis için ilim ve basiret sahibi nakkad alimler nasip etmiştir. Onlar hadis ravilerini incelediler, onların durumlarını beyan ettiler, tenkit süzgecinden geçirdiler ve onlar hakkında geniş kitaplar tasnif ettiler ki, bu kitaplar bütün o ravilerin isimlerini, sıfatlarını, onlardan zabt ehli olanlarını, karıştıranlarını, önce zabt ehli iken daha sonra hali değişenlerin hepsini içine alır. Bu üstün insanların eserlerine bakan bir zat faziletlerin bu insanlarda(hadis nakkadlarında) toplanmasından dehşete kapılır. Ki bu özellik(hadis ravilerin cerh ve tadili) Allahu Teala'nın Seyyidü'l Mürselinin ümmetine has kıldığı bir özelliktir.

-devam edecek-

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Onu(Kur’an’ı) Ruh-ul Emin(Cebrail), inzar edenlerden olasın diye, kalbine apaçık Arapça olarak indirmiştir.

Şuara:193-195

GÜNÜN HADİSİ

"Kur'an'ı seslerinizle süsleyiniz."

Ebu Davud

TARİHTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI