ARAPÇA BİLMEYEN BİR KUR’AN YORUMCUSUNUN BAŞARISIZ TAKLASI

Muhterem müslümanlar! Kıt-kanaat Arapçası nedeniyle, müslümanlar nezdinde gerçek bir müfessir olamayan bir profesör, güçlü İngilizcesiyle Batı üniversiteleri nezdinde İslâmi hakikatlere saldırarak doktora yapmıştır; çoğunuz onun adını bilirsiniz: Prof. Dr. Caner Taslaman. Batının evrim, big-bang ve kuantum felsefesi gibi külüstür teorilerini bir batılı edasıyla


Seyda Musa Geçit Hocaefendi

musa_bazid04@hotmail.com

2021-10-15 00:25:20

Muhterem müslümanlar! Kıt-kanaat Arapçası nedeniyle, müslümanlar nezdinde gerçek bir müfessir olamayan bir profesör, güçlü İngilizcesiyle Batı üniversiteleri nezdinde İslâmi hakikatlere saldırarak doktora yapmıştır; çoğunuz onun adını bilirsiniz: Prof. Dr. Caner Taslaman. Batının evrim, big-bang ve kuantum felsefesi gibi külüstür teorilerini bir batılı edasıyla araştırdığı için kendine doktora verilince, kültür sermayesini ülkesine taşımış; ancak ortada bir sorun vardır. Sorun şu ki, müslüman mahallesinde batı menşeli salyangozlarını satarken tek rakibi Kur'an'dır. Öyleyse Kur'an'ı çarpıtarak işe başlaması gerekirdi ve şimdi en profesyonel işi budur.

C. Taslaman bir konuşmasında aynen şöyle diyor: "Kur'an'da

أَن تَمِيدَ بِكُمْ

ifadesiyle dağlarla sarsıcı olmak arasında ilişki kurulurken bazıları "olsa olsa sarsılmamak diye olmayan bir لا âyete ekliyorlar. Üç âyet vardır: Nahl 15, Lokman 10 ve Enbiya 31. âyetleri. Üçünde de أَن تَمِيدَ بِكُمْ ifadesi geçmektedir. Birinde bile olumsuzluk edatı yoktur. Ne hakla Kur'an'da olmayan bir olumsuzluk edatı ekliyorsunuz?" Kendi kişisel web sayfasında biyografisini hazırlarken Türkçe, İngilizce, Boşnakça, Almanca, Hollandaca, Farsça, Azerbaycanca, Kürdçe ve Rusça dillerini kullanan Taslaman bey hiç Arapçaya dokunmamış; belli ki Arap alimlerinin maskarası olmamak için seçeneklerde yer vermemiş.

Şimdi C. Taslaman'ın bahsettiği âyetlere kısaca bir göz atalım: "Enbiya 31: Yer onları çalkalamasın diye yeryüzüne dağları yerleştirdik." "Nahl 15: O sizi sarsıp çalkalar diye yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi." "Lokman 10: O, sizin de gördüğünüz gibi gökleri direksiz yarattı. Sizi sarsar diye yere de ağır baskılar (dağları) koydu."

Kardeşlerim, Kur'an Arapça ve Arap dil kurallarına göre indirilmiştir. Daha önce yazılarımızda bahsettiğimiz iki hadisi tekrarlamak zorundayım: Cündeb b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre, Allah resulü (s.a.v ) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın Kitabı hakkında kendi görüşüne göre söz söyleyen isabet etse bile hata etmiştir." Bu hadisi sünen ashabı hasen bir senedle nakletmişlerdir . [ Tac c.4 s. 36] Tirmizi , sahih bir senedle İbni Abbas'tan , Peygamber (s.a.v )'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir : "İlmi olmaksızın Kur'an hakkında görüş belirten cehennemdeki yerini hazırlasın." İbn Kesir'e göre sırf kendi görüşüne dayanarak Kur'an'ı tefsir etmek haramdır (Tefsiru İbni Kesir, c.1 s.5).

Taslaman'a şunu sormak lazım Arapça dil kurallarını köklü bir şekilde öğrenmeden, Kur'an'ı Arapça'dan soyutlayarak sırf kelime üzerinden meal vermek, hâşâ Kur'an'ın bilim ve akılla çatışmalı bir Kitap olduğunu söylemek kimin hakkı ve haddidir? Belli ki, bu adam Kur'an'ı yorumlarken klasik alimlerin de kendisi gibi atmasyon ve işkembe-i kübradan sallama teknikleri kullanarak tefsir yaptıklarını sanmaktadır. Oysa yeni Kur'an'a başlayanlar için hazırlanan Celaleyn tefsirinde bile أَن تَمِيدَ بِكُمْ ifadelerinin geçtiği bütün âyetler, "sizi sarsmasın ve çalkalamasın" şeklinde açıklanmıştır. Beydavi tefsiri, bu ifadenin Arap dil kurallarına göre كراهة diye telaffuz edilmeyen (hazif) bir kelimenin burada gizli olduğunu ve كراهةأنتميدبكم olarak anlaşılması gerektiğini bildirmiştir. Beydavi'nin haşiyesi Şihab'da "takdiri bir muzafın (ilavenin) var olduğunu ve ilavenin tümleç görevini gördüğünü" söylemiştir. Diğer taraftan Nesefi aynı ifadeyi "sarsıntı yaşamayasınız" diye yorumlamıştır.

1400 yıllık İslâm kültür tarihini Arapçasız ve bilgisiz olarak araştıran profesörler nedense hep Türkiye'de bulunur. En alt basamaktaki Kur'an öğrencisini bile güldüren bu yorumlarıyla C. Taslaman şunu hedefliyor: Öncelikle Turan Dursun gibi Kur'an'ı bilimle karşı karşıya getirmek ve daha sonra Aziz Paul gibi putperestliği hanif dine karıştırarak muharref bir İncilvari Kur'an ortaya çıkarmaktır. Fakat bu tasarısı onun ve onu omuzlayanların kursağında kalacaktır. Çünkü Kur'an kıyamete kadar, ehliyetli insanlar tarafından yapılan tefsirlerle bilim ve medeniyetin kaynağı olacaktır.

Allah'ın selamı ve hidayeti hepimizin üzerine olsun.

Kardeşiniz Molla Musa Celali

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.

et-Teğabün: 3

GÜNÜN HADİSİ

"Sizin en hayırlınız Kur'an'ı Kerim'i öğrenen ve öğretendir."

"Sizin en hayırlınız Kur'an'ı Kerim'i öğrenen ve öğretendir."

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI