Cevaplar.Org

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-7

Eğer denilse: «Madem cüz-i ihtiyarînin icada kabiliyeti yok. Emr-i itibarî hükmünde olan kesbden başka insanın elinde bir şey bulunmuyor. Nasıl oluyor ki, Kur’ân-ı Mu’ciz-ül Beyan’da, Hâlık-ı semavat ve arz’a


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2021-02-01 20:46:57

Eğer denilse: «Madem cüz-i ihtiyarînin icada kabiliyeti yok. Emr-i itibarî hükmünde olan kesbden başka insanın elinde bir şey bulunmuyor. Nasıl oluyor ki, Kur'ân-ı Mu'ciz-ül Beyan'da, Hâlık-ı semavat ve arz'a karşı, insana âsi ve düşman vaziyeti verilmiş. Hâlık-ı arz ve semavat, ondan azîm şikâyetler ediyor. O âsi insana karşı abd-i mü'mine yardım için kendini ve melaikesini tahşid ediyor. Ona azîm bir ehemmiyet veriyor." (Sözler, 465)

ÅžERH:

Cüz-i İhtiyarinin Kader Karşısındaki Durumu

Buradaki sualin özeti şudur:

Kur'ân'da -âciz, güçsüz, zavallı bir mahlûk olan- insan, mutlak kudret ve hükümranlığa sahip olan kâinatın yaratıcısı karşısında bir güce sahipmiş gibi, "Ona isyan edebilen, karşı gelebilen, emirlerini çiğneyebilen bir varlık olarak takdim ediliyor. Yüce yaratıcı, bu isyancı eşkıyaya karşı mümin kullarına yardım edeceği, meleklerini onların im-dadına koşturacağı ilan edilerek, bu zavallı şer güçlerine büyük bir ehemmiyet atfediliyor. Adeta, cüz'î iradesi ile elinden hiç bir şey gelmeyen insan gibi âciz bir mahlûk, sonsuz kudret sahibi olan Allah'a karşı mübareze edebilecek bir konumda gösteriliyor. Bu ise, zahirde bir tenakuz gibi görünüyor. Bütün beyanlarında hikmetin hâkim olduğu Kur'ân'ın söz konusu ifadelerinin hikmeti nedir? Sorunun özeti budur. Üstadın bu soruya cevabı ise şöyledir:

"El cevab: Çünkü küfür ve isyan ve seyyie, tahribdir, ademdir. Halbuki azîm tahribat ve hadsiz ademler, birtek emr-i itibarîye ve ademîye terettüb edebilir. Nasılki bir azîm sefinenin dü-mencisi, vazifesinin adem-i îfasıyla, sefine gark olup bütün hademelerin netice-i sayleri ibtal olur. Bütün o tahribat, bir ademe terettüb ediyor. Öyle de: Küfür ve masiyet, adem ve tahrib nev'inden olduğu için, cüz'-i ihtiyarî bir emr-i itibarî ile onları tahrik edip müdhiş netaice sebebiyet verebilir.

Zira küfür, çendan bir seyyiedir. Fakat bütün kâinatı kıymetsizlikle ve abesiyetle tahkir ve delail-i vahdaniyeti gösteren bütün mevcudatı tekzib ve bütün tecelliyat-ı esmayı tezyif olduğundan, bütün kâinat ve mevcudat ve esma-i İlahiye namına Cenab-ı Hak kâfirden şedid şikâyet ve dehşetli tehdidat etmek; ayn-ı hikmettir ve ebedî azab vermek, ayn-ı adalettir. Madem insan, küfür ve isyanla tahribat tarafına gidiyor. Az bir hizmetle pek çok işleri yapar.

Onun için ehl-i iman, onlara karşı Cenab-ı Hakk'ın inayet-i azîmine muhtaçtır. Çünkü on kuvvetli adam, bir evin muhafazasını ve tamiratını deruhde etse, haylaz bir çocuğun o haneye ateş vermeğe çalışmasına karşı, o çocuğun velisine, belki padişahına müracaata, yalvarmağa mecbur olması gibi; mü'minlerin de, böyle edebsiz ehl-i isyana karşı dayanmak için Cenab-ı Hakk'ın çok inayatına muhtaçtırlar" (Sözler,464-465)

ÅžERH:

Bu konuda üstadın verdiği cevap gerçekten çok harikadır. Bunu birkaç madde halinde şöyle açıklamak mümkündür:

a. İsyancıların işi olan küfür ve günahlar ademîdir. Evet, insan her ne kadar zayıf, güçsüz bir iradeye sahip olsa da, küfre girmekte, isyan etmekte ve günah işlemek-te yeteri kadar iktidarı vardır. Daha doğrusu bu insanların içinde bulundukları küfür, isyan türü konular bir iktidara, bir kuvvete ihtiyaç duymamaktadır. Çünkü bunlar ademidir, tahriptir. Bütün tahribatlar ademe terettüp eder. Yani, bir iş yapmak değil, yapılması gereken bir işi yapmamak suretiyle büyük zararlara sebebiyet verebilirler. Yapılma-yan bir işin bir enerjiye, bir kuvvete ihtiyacı olmadığı bili-nen bir gerçektir.

b. İrade küçük, tahribat büyüktür.

Evet, bu eşkıyanın işlerinin, itibarî ve cüz'î bir iradeyle yapılması mümkün olmasına rağmen, barındırdıkları tahribat ve küfür, kâinatı kızdıracak bir büyüklüktedir. Örneğin, bir gemide çalışan bir dümenci vazifesini yapmamak suretiyle, diğer bütün çalışanların emeklerini boşa çıkardığı gibi, koca bir geminin de batmasına sebep olabilir. Bütün bu zararlar ve tahribat, o dümencinin yaptığı bir işten dolayı değil, yapması gereken işini yapmamasından kaynaklanır. İşi yapmamak ise, hiçbir kuvvete, iradeye, iktidara ve enerjinin sarf edilmesine ihtiyaç duymadığı bir gerçektir.

c. İtikadi olan küfür ve isyan, kuvvete ihtiyaç duymaz

Şu bir gerçektir ki, küfür ve isyan düşünceye dayalı bir tahrip olduğundan cüz'î ve itibarî bir iradeyle tahakkuk eder. Çok büyük bir cinayet olmasına rağmen, ayrı bir güç ve enerjiye muhtaç değildir. Örneğin; küfür bir tek suç olmasına rağmen, Allah'ın bin bir isim ve sıfatlarının kâinat çapında, tezahürleri görünen tecellilerini inkâr, O'nun vahdaniyetinin şahitleri olan binlerce kevni delillerin bu delaletlerini inkâr, 124 bin peygamberi, 104 semavi kitabı tekzip hükmündedir. Allah'ın sultanı bulunduğu kâinat memleketinde haksızlığa uğramış bu mağdur olanların elbette rablerine şikâyetleri olacaktır. Ve bu kadar hadsiz müştekilerin/şikâyetçilerin şikâyetlerini nazara almamak, onların bu haklı istek ve arzularını hiçe saymak, Padişah-ı Ezelinin ne adaletine, ne rahmetine ve ne de izzet-i rububiyetine yakışmaz.

-devam edecek-

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

KADERLE ALAKALI BAZI ISTILAHLAR

KADERLE ALAKALI BAZI ISTILAHLAR

Cüz’-i İhtiyarî: 1.Lügat manası: İhtiyarî kısım, tercih edilen ihtiyarî parça, seçile

KADERÄ°N MERTEBELERÄ°

KADERÄ°N MERTEBELERÄ°

Kaderin dört mertebesi vardır: a. Olmuş, olacak ve olmakta olan bütün herşeyin Allah’ın

KADERÄ°N KISIMLARA AYRILMASI

KADERÄ°N KISIMLARA AYRILMASI

3.Muhtevası itibariyle Kaderin Çeşitleri: a). Bedîhî ve Nazarî Kader: Kader, dışa yansıyan

KADER

KADER

1. Lügat manası: Ölçüp biçmek, takdir etmek, bir şeyin sınırlarını tayin etmek. Kader,

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-23

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-23

“Elhasıl: Madem hayat, esma-i hüsnanın nukuşunu gösterir. Hayatın başına gelen herşey has

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-22

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-22

DÖRDÜNCÜ MEBHAS Eğer desen: “Birinci Mebhas’ta isbat ettin ki: Kaderin her-şeyi güzeldir,

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-21

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-21

EÄŸer desen: "Kader bizi böyle baÄŸlamış. Hürriyetimizi selbetmiÅŸtir. Ä°nbisat ve cevelana müÅ

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-20

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-20

Zikredilen delillerle varılan netice şöyle özetlenmiştir: “Netice-i meram: Madem bilmüşahe

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-19

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-19

. Kitab-ı Mübin-İmam-ı Mübin hakikatı Kur’an-ı Hakîm’de bu iki kavrama da yer verilmi

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-18

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-18

Üstadın aşağıdaki ifadelerinde bu hakkatlerin açıklaması vardır: “Hem herşeyin miktar-ı

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-17

KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-17

ÜÇÜNCÜ MEBHAS: Kadere iman, imanın erkânındandır. Yani: "Herşey, Cenab-ı Hakk'ın takdiriy

"Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla, şüphesiz ki sen her şeye kadirsin."

Tahrim, 8

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Ey Allah'ın Resulü," dedim, "şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)

Tirmizi, Da'avat 89,Ravi (r.a.): AiÅŸe

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI