“GAYR-I MÜSLİMLER KÂFİR DEĞİLDİR” YANLIŞI

Muhterem Müslümanlar! Bu yazımızda Mustafa’nın 28. yanlışına ulaşmış oluyoruz. Kimi insanlar “kâfirler Müslümanları eziyorken Müslümanların birbiriyle uğraşması çok nahoş” diyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, Müslümanlar içerde birlik olmasalar, dışarda asla birlik olamayacaklar. Cırtlak ve çatlak sesler senfoninin ritmini bozuyor. Bu yüzden bu uygunsuz seslere akord ayarı vermek, senfoninin gidişatıyla uyumlulaştırmak gerekiyor.


Seyda Musa Geçit Hocaefendi

musa_bazid04@hotmail.com

2020-11-09 08:55:19

Muhterem Müslümanlar!

Bu yazımızda Mustafa'nın 28. yanlışına ulaşmış oluyoruz. Kimi insanlar "kâfirler Müslümanları eziyorken Müslümanların birbiriyle uğraşması çok nahoş" diyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, Müslümanlar içerde birlik olmasalar, dışarda asla birlik olamayacaklar. Cırtlak ve çatlak sesler senfoninin ritmini bozuyor. Bu yüzden bu uygunsuz seslere akord ayarı vermek, senfoninin gidişatıyla uyumlulaştırmak gerekiyor.

Yıllar önce, güzide âlimlerden muhterem hocam Sadreddin Yüksel'i ziyarete gittiğimde, Süleyman Ateş'e çok kızdığını görmüştüm. Ateş de İslâmoğlu gibi "gayrı müslimler cennete gidebilirler" diyordu. Sadreddin Hoca, kızgın haliyle şöyle diyordu: "Galiba Süleyman Ateş'in gayrı müslim dedeleri vardır da onları aklamaya, ucuzundan cennete götürmeye çalışıyor."

Biz rahmetli Ahmed İslâmoğlu'nu iyi bir Müslüman olarak biliriz; onun dedelerini aklama telaşı yoktu ve hesap günü için kendi hesabıyla meşguldü. "Kur'an bize yeter" diyenler, Kur'an'a aykırı olarak gayrı müslimleri aklamaya çalışıyorsa, savundukları kimselerden rüşvet almışlardır demektir. Çünkü hiç kimse imanını riske atarak, Kur'an'ın kâfir olarak nitelediği kesimleri savunmaya girişmez. İmanını riske atan kesinlikle yatırımını dünyevi bir kazanca yapmıştır.

İşte Kur'an'ın kafir tarifi:

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أُوْلَئِكَ هُمْ شَرُّ الْبَرِيَّةِ

"Şüphesiz, gerek Ehli Kitaptan ve gerekse müşriklerden Allah'ı inkâr edenler, cehennem ateşindedirler; onlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar." (Beyyine, 6) Bu âyetin yorumu Beydavi tefsirinin şerhi Şihab'da ve Nesefi tefsirinin şerhi İklil'de ittifakla şöyle geçer: "Bu âyetin kapsamının genel olduğu apaçıktır. Böylelikle şirk küfürden daha özel bir konumdadır."

Ayrıca Beydavi aynı âyeti şöyle yorumlamıştır: "Ehli Kitap, Yahudi ve Hristiyanlardır. Çünkü onlar Allah celle celaluhu'nun sıfatları konusunda iman esaslarını çiğneyerek küfre girdiler."

Zemahşeri ise, "kâfirler iki kısımdır: Ehli Kitap ve putperestler." demektedir. Keşşaf'ın bu ibaresine göre putperest kısmına animistler, ateistler, deistler ve birçok yeni-eski şirk ekolleri girmektedir.

Diğer bir âyette kâfir-Müslüman ilişkileri şöyle ele alınmıştır:

مَّا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلاَ الْمُشْرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْكُم مِّنْ خَيْرٍ مِّن رَّبِّكُمْ

 

 "Ne Ehl-i Kitaptan olan kâfirler ve ne de müşrikler, Rabbinizden sizin üzerinize bir hayrın inmesini isterler." (Bakara: 105) Ayette görüldüğü üzere, kâfir ve müşrikleri ucuzdan cennete göndermenin Müslümanlara bir faydası yoktur. Hal böyleyken İslâmoğlu'nun onlara rüşvet verip Avrupa'daki çıkarlarını korumaya çalışması veya onlardan rüşvet alıp Müslüman mahallesinde salyangoz satmasının ümmete hiçbir yararı yoktur.

Şayet Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine'den sürgün ettiği gayrı müslim Yahudilerin cennete gireceklerine dair bir umudu olsaydı, onları asla sürgün etmezdi. Kur'an bu sürgün olayını şöyle anlatır:

هُوَ الَّذِي أَخْرَجَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مِن دِيَارِهِمْ لِأَوَّلِ الْحَشْرِ

"Kendilerine Kitap verilenlerden inkâr edenleri ilk sürgünde kendi yurtlarından o çıkardı." (Haşr, 2) Keşşaf tefsirinde Zemahşeri bu âyetin tefsirinde "inkâr edenler" ibaresinin bir cins isim olduğunu ve "Kitap Ehli ile müşrikler"i kapsadığını söylemektedir.

Allah'ın selamı ve hidayeti hepimizin üzerine olsun.

Kardeşiniz Molla Musa Celali

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

“HZ. İBRAHİM (A.S.)’A İBO DEMENİN HÜKMÜ”

“HZ. İBRAHİM (A.S.)’A İBO DEMENİN HÜKMÜ”

Muhterem Müslümanlar! Bu yazımızda mealci ve sünnet inkârcılarının dördüncü iftirası o

KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ

KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ

Günümüzde bazı yazarlar ve akademisyenler Kur’an’ı Kerim’in bazı âyetlerinin akla ve ç

“PEYGAMBERLERE GEREK YOKTUR” DEMENİN HÜKMÜ

“PEYGAMBERLERE GEREK YOKTUR” DEMENİN HÜKMÜ

Muhterem Müslümanlar! Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi mealci ve sünnet inkarc

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

Muhterem Müslümanlar! Daha önceki yazılarımızda, mealci ve sünnet inkârcılarının “Kur

KUR’AN’DA HATA OLDUĞUNU SÖYLEMENİN HÜKMÜ

KUR’AN’DA HATA OLDUĞUNU SÖYLEMENİN HÜKMÜ

Muhterem Müslümanlar! Günümüzde birçok ateist veya gayr-ı müslim âyet ve hadisleri okuyara

HACAMAT HAKKINDADIR

HACAMAT HAKKINDADIR

Muhterem Müslümanlar! Turan Dursun ve Selman Rüşdi olayından sonra Müslümanlar ülke ve dün

MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI-2

MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI-2

. BİZ YAZAR, AYDIN, AKADEMİSYEN, KÜLTÜRLÜ VE BİLGİLİ KESİMLERİZ, BİZDEN BAŞKALARI CAHİL

MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI

MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI

HADİS VE SÜNNET DELİL DEĞİLDİR, BİZE KUR’AN VEYA VAHİY LAZIMDIR Bu iddia aslında Peygam

İSRA VE MİRAÇ MUCİZESİNİ İNKAR EDENLERE CEVAPLAR

İSRA VE MİRAÇ MUCİZESİNİ İNKAR EDENLERE CEVAPLAR

Genelde muhterem ilim adamları delilsiz ve tesbitsiz konuşmazlar. Özellikle Kur'an’ı yorumlark

İMAM BUHARİ'YE ATILAN İFTİRALAR

İMAM BUHARİ'YE ATILAN İFTİRALAR

Hadis karşıtlarının sıkça kullandığı yöntemlerden biri de hadise en çok hizmet eden şahs

HADİS İNKARCILARIN DERDİ: EBU HUREYRE (r.a)

HADİS İNKARCILARIN DERDİ: EBU HUREYRE (r.a)

Peygamberimizin etrafında bulunan ve hiç yanından ayrılmayan sahabelerden biri de Abdurrahman b.

O halde sabret. Sonunda kazanacak olanlar, elbette Allah'tan korkup sakınanlardır.

Hûd, 49

GÜNÜN HADİSİ

Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.

Tirmizi, Savm 82, (807); İbnu Mace, Sıyam 45, (1746)

TARİHTE BU HAFTA

*Muhammed Raşid Hz.lerinin Vefatı. (22 Ekim 1993) *Astronomi Alimi Uluğ Bey'in Vefatı(25 Ekim 1449) *Fatih Sultan Mehmed Han'ın Trabzon'u Fethi(26 Ekim 1461)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI