“KUR’AN-I KERİM’E ABDESTSİZ DOKUNULABİLİR” YANLIŞI

Muhterem Müslümanlar! Mustafa, her seferinde “Kur’an’ın rehberliği”nde yürüdüğünü iddia ediyor; fakat Kur’an’a karşı davranışları çok nahoş ve uygunsuz olarak tezahür ediyor. Yıkılış dönemindeki Abbasi devletinde halifeler sembolik bir görev yapıyorlardı. Vaktiyle onlardan birisi şöyle demişti:


Seyda Musa Geçit Hocaefendi

musa_bazid04@hotmail.com

2020-09-23 09:12:10

Muhterem Müslümanlar!

Mustafa, her seferinde "Kur'an'ın rehberliği"nde yürüdüğünü iddia ediyor; fakat Kur'an'a karşı davranışları çok nahoş ve uygunsuz olarak tezahür ediyor. Yıkılış dönemindeki Abbasi devletinde halifeler sembolik bir görev yapıyorlardı. Vaktiyle onlardan birisi şöyle demişti: "Benim adıma halktan haraç topluyorsunuz ve beni topladıklarınızdan mahrum bırakıyorsunuz." Mustafa'nın saygısızlığı ve pervasızlığını görünce, Kur'an'ın ondan şikâyetçi olduğunu düşünüyorum. Çünkü Kur'an adına yapılan bunca etkinlik ve para akışı Kur'an'a saygıya çağırmıyorsa, insanlarda ihtiram duygusu yerine hakaret refleksleri geliştiriyorsa, bu ameller beyhudedir, sahibinin imanını gün be gün kemirir.

Bu yazımızda da İslâmoğlu'nun yanlış ve hata silsilesinden bir diğerini ele alacağız. Kendi ağzından duyduğuma göre abdestsiz Kur'an'a dokunmak mübahtır. Haramları helal, helalleri haram saymanın ne kadar tehlikeli bir çıkış olduğunu; ne kadar büyük bir imani risk taşıdığını anlatmak gayesiyle muteber kaynaklara başvurmamız gerekiyor:

Öncelikle Vakıa suresi 79. âyette

لَّا يَمَسُّهُ إِلَّا الْمُطَهَّرُونَ

"Ona (Kur'an'a) mutahhar olanlardan başkası dokunamaz" denilmiştir. Âlimler mutahhar kelimesini detaylı bir şekilde açıklamış; bu konuyu şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturmuşlardır: Beydavi bu âyetin tefsirinde şöyle demektedir: "Cismi yoğunluktan beri ve temiz olan meleklerden başka hiçbir varlık, Lehv-i Mahfuz'daki Kur'an levhalarına yaklaşamaz. Abdestsizliğini gidermiş temiz müslümanlardan başkası da mushafa el süremez."

Zemahşeri ve Nesefi ise âyeti "İnsanlardan taharetini almışlardan başkası dokunamaz" olarak yorumlamışlardır.

Hakim'in rivayet ettiği hadiste Hz. Peygamber (s.a.v): "Tahir (abdestli) kimseden başkası Kur'an'a el süremez, dokunamaz." demiştir. Dört Sünni mezhebi karşılaştıran İmam Şa'rani "Abdestsiz kimsenin Kur'an'a dokunması dört imama göre haramdır."

İbn Hacer "sahih haberlere göre abdestsiz kimsenin Kur'an'a dokunması yasaktır, haramdır" demiştir. (Muğni'l-Muhtac, c. 1, s. 56)

Hal böyleyken "Kur'an bize yeter" diyenler ne yüzle ve cüretle helalı haram, haramı helal göstermektedirler? Şayet İslâmoğlu'nun beşeri hukukta bir davası olsa ve kanun şerhi kendi menfaatine bir hüküm barındırıyorsa avukatları vasıtasıyla bunu kesinlikle kullanacaktır. Peki, neden Kur'an tefsirlerine aykırı hareket ediyor? Şayet satış personelinden biri onun kitaplarını tersyüz olarak rafa yerleştirirse, elbette onu işten atacaktır. Peki, Allah'ın âyetlerini tersyüz ederek anlatması Allah'ın sevdiği ve beğendiği bir şey midir sizce? Kur'an'a karşı saygısızlıkta bu kadar ileri gidenlerin ar damarı çatlamıştır.

Allah'ın selamı ve hidayeti hepimizin üzerine olsun.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örteriz ve sizi ağırlancağınız şerefli bir yere yerleştiririz.

Nisâ, 31

GÜNÜN HADİSİ

"Kişi, dostunun dini üzeredir. Bu nedenle, kiminle dost olacağına dikkat etsin!"

Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI