BÜYÜK GÜNAHLAR-13

289. KEBİRE: Müslümana sövmek. Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce, İbn Mes’ud’dan (r.a) şöyle rivâyet etmişlerdir: “Resûlullah (s.a.v), müslümana sövmek fâsıklık, onu öldürmeğe çalışmak kafirliktir,” demiştir


Muhammed Emin Er

.

2020-09-01 07:54:22

289. KEBİRE: Müslümana sövmek.

Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce, İbn Mes'ud'dan (r.a) şöyle rivâyet etmişlerdir: "Resûlullah (s.a.v), müslümana sövmek fâsıklık, onu öldürmeğe çalışmak kafirliktir," demiştir.

290. KEBİRE: İnsanın, ana babasına lânet edilmesine yahut sövülmesine sebep olması, isterse kendisi sövmesin.

Buhârî ve diğerleri Abdullah b. Ömer'den (r.a) şöyle rivâyet etmişlerdir: Resûlullah (s.a.v): "Büyük günahların en büyüklerinden biri de kişinin, ana babasına lânet etmesidir, dedi. Ya Resûlallah, insan, anasına babasına nasıl lânet eder? dediler. O da: Başkasının anasına babasına söver; o da (kızarak) onun anasına babasına söver, dedi."

291. KEBİRE: Bir müslümana lânet etmek.

Buhârî, Müslim ve diğerleri Sabit b. Dahhâk'tan şöyle rivâyet etmişlerdir: Resûlullah (s.a.v) şöyle demiştir: "Kim İslam dininden başka bir dine kasden yalan yere yemin ederse, o, dediği gibidir. Kim kendini bir şeyle öldürürse, kıyâmet gününde onunla azap görür. Bir insan sahip olmadığı şeyi adayamaz. Mü'mine lânet etmek onu öldürmek gibidir."

292. KEBİRE: Bir insanın, kendi soyunu yahut babasını kabul etmemesi.

Taberânî, el-Mu'cemu's-sağir'de, Amr b. Şuayb'in, babasından ve dedesinden şöyle rivâyet etmiştir: Resûlullah (s.a.v), "Soyunu yahut efendisini inkâr eden veyahut bilmediği bir soyu iddiâ eden kafir olmuştur yahut Allah'ı inkâr etmiştir," demiştir.

293. KEBİRE: İnsanın, asılsız olduğunu bildiği halde babasından başkasını baba kabul etmesi.

Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvûd, Sa'd b. Ebî Vakkâs'dan (r.a) şöyle rivâyet etmişlerdir: Peygamber (s.a.v),"Kim, babası olmadığını bildiği halde birini babası diye kabul ederse, cennet ona haramdır," demiştir.

294. KEBİRE: Şer'an açıkça belli olan nesebe dil uzatmak.

Müslim, Ebû Hureyre'den (r.a) Peygamber'in (s.a.v) şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: "İnsanlar arasında iki şey vardır ki onlar için küfürdür: Soya dil uzatmak ve ölüye ağlamak."

295. KEBİRE: Bir kadının zina ederek yahut şüpheli cimâ' ile kendilerinden olmayan birini bir kavme ithal etmesi (piçini saklaması).

Ebû Dâvûd ile Nesâî Ebû Hureyre'den (r.a) rivâyet etmişlerdir: "Karı koca arasında lânetleşme âyeti inince, Resûlullah (s.a.v) şöyle dedi: Herhangi bir kadın, kendilerinden olmayan bir çocuğu birilerine nisbet ederse, Allah nazarında hiç itibarı kalmaz, Allah onu asla cennetine koymaz. Herhangi bir erkek de kendi çocuğunu gözünün içine baka baka inkâr ederse, Allah'ın rahmeti ondan uzaklaşır ve Allah onu gelmiş geçmiş mahlûkâtın karşısında rezîl-ü rüsvây eder."

XV. İddetle ilgili bölümde geçen büyük günahlar 296. KEBİRE: İddetin bitmesi hususunda sahtekârlık etmek.

Bunun büyük günahlardan sayılmasının sebebi yabancı bir erkeğin, hakkı olmadığı halde onun dişiliğini elde etmesinden dolayıdır. Bunda da sayılamayacak kadar büyük zarar ve fesat vardır.

297. KEBİRE: İddet bekleyen kadının, şerî bir mazereti olmadığı halde iddeti bitinceye kadar ayrılmaması lâzım gelen evden çıkması.

Bunun büyük günah sayılması, bir kadının kocasının evinden izinsiz çıkmasına kıyas edilmesindendir.

298. KEBİRE: Kocası ölmüş kadının yas tutmaması.

Bunun büyük günah olması kapalı değildir; zira bunda da çok fesatlar vardır.

299. KEBİRE: İstîbra etmeden önce câriye ile cinsi temasta bulunmak.

İstibra câriyenin hamile olmadığını tesbit etmek demektir. Bunun büyük günahlar arasında sayılması da anlaşılmaz bir şey değildir; çünkü bunun sonucunda nesebler karışır ve daha birçok bozukluklar meydana gelir.

300. KEBİRE: Şer'î bir cevâz olmadan zevcenin nafakasını yahut giyimini kesmek.

Bunun büyük günah olması da açıktır, haksızlığa kıyas edilmesindendir. Hatta bu durum haksızlıktan bile daha çirkindir.

301. KEBİRE: Küçük çocuklarını ve ailesini zâyi edip kontrol edememek.

Resûlullah (s.a.v): "Nafakasını temin etmekle yükümlü olduklarını zâyi etmesi, bir kişi için günah olarak yeter," _buyurmuştur.

302. KEBİRE: Ana babaya yahut sadece birisine âsî olmak;

ister büyükbaba ve büyükanne gibi soyları yukarı çıksın, isterse onlardan daha yakını bulunsun. Allah Teâlâ: "Allah'a ibâdet edin, ona hiç bir şeyi ortak koşmayın, anaya babaya iyilik edin." (Nisâ Sûresi, 36) buyurmuştur.

303. KEBİRE: Sıla-i rahmi terk etmek.

Allah Teâlâ, "Allah'a sağlamca verdikleri sözü bozanlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk edenler var ya işte onlar için lânet vardır, onlar için kötü yurt vardır," (Bakara Sûresi, 27) buyurmuştur.

Buhârî ve Müslim, Ebû Hureyre'den (r.a), Resûlullah'ın (s.a.v) şöyle dediğini rivâyet etmişlerdir: "Allah Teâlâ mahlûkâtı yarattı, yaratma işini bitirince akrabalık ayağa kalktı: Sıla-i rahmi terk edenlerden sana sığınırım, dedi. Allah da: Peki, sıla-i rahmi yapanlara merhamet edersem, sıla-i rahmi terk edenlerden de merhametimi çekersem, râzı mısın? dedi. O da, evet deyince, Allah: İsteğin kabul olunmuştur, buyurdu. Eğer dilerseniz şu âyeti okuyunuz! Sonra Resûlullah (s.a.v) şu ayeti okudu: "Demek siz iktidarı ele geçirirseniz, yeryüzünde bozgunculuk edecek, sıla-i rahmi terk edeceksiniz ha!? İşte Allah onlara lânet etmiş, onları sağır etmiş, gözlerini de kör etmiştir." (Muhammed Sûresi, 22).

-devam edecek-

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç şüphesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez.

Necm,28

GÜNÜN HADİSİ

Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın.

Müslim, 2318

TARİHTE BU HAFTA

*Fazıl Mustafa Paşa'nın Belgrad'ı Fethi(9 Ekim 1960) *HAZRETİ HÜSEYİN (r.a.) Şehid Edildi-Kerbela Vak'ası(10 Ekim 680) *Ömer Nasuhi Bilmen Vefat Etti(12 Ekim 1971) *Ankara Başkent Oldu(13 Ekim 1923)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI