SİYER VE HADİSTE GEÇEN BİLGİLERİ KARIŞTIRARAK SAHABEYE İFTİRA ATMASI YANLIŞI

Muhterem Müslümanlar! Mustafa, “Esma-i Hüsna” programında


Seyda Musa Geçit Hocaefendi

musa_bazid04@hotmail.com

2020-08-24 07:29:54

Muhterem Müslümanlar!

Mustafa, "Esma-i Hüsna" programında

وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْواً انفَضُّوا إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِماً قُلْ مَا عِندَ اللَّهِ خَيْرٌ مِّنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ وَاللَّهُ خَيْرُ الرَّازِقِينَ

"bir ticaret veya eğlence gördüklerinde oraya yöneldiler ve seni namaz üzerinde bırakıp gittiler"(Cuma; 62/11) âyetinin sebeb-i nuzülünü anlatırken bazı siyer olaylarını karıştırdığına ve hadiste geçen bilgileri tersyüz ettiğine şahid oldum. Şayet kasıtlı yapıyorsa yanlışını teşhir etmek; sehven veya cehlen yapıyorsa da yanlışını düzeltmek için bu açıklamayı yapmayı uygun gördüm.

Söz konusu âyeti açıklarken bazı bilgilerin tersyüz edildiğini işitince, hemen muteber tefsir kaynaklarına müracaat ettim. Beydavi, Nesefi, Zemahşeri'nin tefsirlerinde ittifakla aynı olay anlatılmaktadır. Olay şudur: "Bir ticaret veya eğlence gördüklerinde oraya yöneldiler ve seni namaz üzerinde bırakıp gittiler" (Cuma suresi, 11) âyetinin sebeb-i nuzülü Buhari, Müslim, Tirmizi ve Ahmed tarafından ittifakla Cabir b. Abdullah (r.a.)'dan şöyle rivayet edilmektedir: "Bir gün Hz. Peygamber (s.a.v.) cuma namazı kıldırırken, Dihye b. Halife El-Kelbî'ye ait yiyecek yüklü bir kervan Şam'dan geldi. 12 kişi dışındaki bütün cemaat kervana yöneldi ve Peygamber (s.a.v.)'in yanında kimse kalmadı."

Bazı rivayetlerde cemaatin sayısı 40 ve kalanların sayısı ise 14 kişi olarak belirtilmiş; kalanların arasında Cabir'in kendisi de bulunuyormuş. Mücahid ve Mukatil'in rivayet ettiğine göre, kıtlık senesinde Dihye b. Halife'nin yiyecek kervanı Şam'dan gelince, bekleyen ailesi onu deflerle karşılamış; cemaattekiler belki kendilerine bir şey kalmaz endişesiyle namazı bırakıp kervana yönelmişlerdir. Kısaca âyette kastedilen ticaretten "Dihye'nin kervanı", eğlenceden de "deflerle karşılama" anlaşılmalıdır. Ayrıca Cabir asla kervana koşanlar arasında bulunmamaktadır; tam aksine namazı kıldıran Peygamber (s.a.v.)'in yanında kalarak sebat edenlerin arasındadır.

Hal böyleyken İslâmoğlu'nun senet ve metinleri karıştırarak anlatmasının iki sebebi olabilir: Maksatlı yapmışsa, bilgi kirliliği yaratarak sahabeye nefreti körüklemek, siyer olayları ve hadislerin karmaşık bir şey olduğunu, en iyisi tamamen lağv edilmesi gerektiğini teşvik etmektir. Sehven veya cehlen yapıyorsa, milyonlarca insana hitap ederken yanlış bilgi vermenin vebali üzerinde kafa yorması gerekmektedir. Zira Allah tarafından indirilen dini, kendi yalan ve uydurmalarıyla gölgelemesi öyle büyük bir vebaldir ki Peygamber (s.a.v.)'in belirttiği üzere cehennemdeki kuyusunu kazıyordur. Çünkü mütevatir olarak rivayet edilen hadise göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

وَمَنْ كَذَبَ عَلَىَّ مُتَعَمِّدًا فَلْيَتَبَوَّاْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ

"Kim kasıtlı olarak benim dilimden yalan söylerse cehennemdeki yerini hazırlasın." Hadis ilminde senet ve metinleri karıştıran, olmadık şeyler anlatan ravilerin rivayetleri muteber değildir. Doğrusu biz de Mustafa gibilerinin hadislere ve âyetlere yaklaşmalarını aynı hassasiyetle muteber saymıyoruz; endamını aşan bilgileri verirken dikkatli davranmaya davet ediyoruz.

Allah'ın selamı ve hidayeti hepimizin üzerine olsun..

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

“HZ. İBRAHİM (A.S.)’A İBO DEMENİN HÜKMÜ”

“HZ. İBRAHİM (A.S.)’A İBO DEMENİN HÜKMÜ”

Muhterem Müslümanlar! Bu yazımızda mealci ve sünnet inkârcılarının dördüncü iftirası o

KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ

KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ

Günümüzde bazı yazarlar ve akademisyenler Kur’an’ı Kerim’in bazı âyetlerinin akla ve ç

“PEYGAMBERLERE GEREK YOKTUR” DEMENİN HÜKMÜ

“PEYGAMBERLERE GEREK YOKTUR” DEMENİN HÜKMÜ

Muhterem Müslümanlar! Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi mealci ve sünnet inkarc

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ

Muhterem Müslümanlar! Daha önceki yazılarımızda, mealci ve sünnet inkârcılarının “Kur

KUR’AN’DA HATA OLDUĞUNU SÖYLEMENİN HÜKMÜ

KUR’AN’DA HATA OLDUĞUNU SÖYLEMENİN HÜKMÜ

Muhterem Müslümanlar! Günümüzde birçok ateist veya gayr-ı müslim âyet ve hadisleri okuyara

HACAMAT HAKKINDADIR

HACAMAT HAKKINDADIR

Muhterem Müslümanlar! Turan Dursun ve Selman Rüşdi olayından sonra Müslümanlar ülke ve dün

MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI-2

MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI-2

. BİZ YAZAR, AYDIN, AKADEMİSYEN, KÜLTÜRLÜ VE BİLGİLİ KESİMLERİZ, BİZDEN BAŞKALARI CAHİL

MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI

MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI

HADİS VE SÜNNET DELİL DEĞİLDİR, BİZE KUR’AN VEYA VAHİY LAZIMDIR Bu iddia aslında Peygam

İSRA VE MİRAÇ MUCİZESİNİ İNKAR EDENLERE CEVAPLAR

İSRA VE MİRAÇ MUCİZESİNİ İNKAR EDENLERE CEVAPLAR

Genelde muhterem ilim adamları delilsiz ve tesbitsiz konuşmazlar. Özellikle Kur'an’ı yorumlark

İMAM BUHARİ'YE ATILAN İFTİRALAR

İMAM BUHARİ'YE ATILAN İFTİRALAR

Hadis karşıtlarının sıkça kullandığı yöntemlerden biri de hadise en çok hizmet eden şahs

HADİS İNKARCILARIN DERDİ: EBU HUREYRE (r.a)

HADİS İNKARCILARIN DERDİ: EBU HUREYRE (r.a)

Peygamberimizin etrafında bulunan ve hiç yanından ayrılmayan sahabelerden biri de Abdurrahman b.

Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.

Tevbe, 119

GÜNÜN HADİSİ

"Kişi, dostunun dini üzeredir. Bu nedenle, kiminle dost olacağına dikkat etsin!"

Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.

TARİHTE BU HAFTA

*Muhammed Raşid Hz.lerinin Vefatı. (22 Ekim 1993) *Astronomi Alimi Uluğ Bey'in Vefatı(25 Ekim 1449) *Fatih Sultan Mehmed Han'ın Trabzon'u Fethi(26 Ekim 1461)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI