Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu beyefendi'nin "Keşkül" adlı eserinden; Bir zaman Ankara'da bıçak bileyicisi olarak geçimini temin eden nur yüzlü Mehmed Fidan amca Sami Efendi'yi eder. Bizlere numene-i imtisal hatırasını ise şöyle anlatır;

"Üsküdar'dan karşıya geçmiş, doğrudan Alemdar Efendi'nin Sirkeci'deki işyerine gitmiştim. Tam saatinde kabul edilerek Sami Efendimizin(k.s) huzuruna çıktım. Görüşmeyi yapıp, kıymetli tavsiyelerini alarak huzurundan ayrıldım.

Dükkandan çıkınca akşam vakti yaklaşmıştı. Çok geçmeden Sami Efendimiz de işyerinden ayrılacaktı. Orada muhasebecilik yaparak alın teri helal para ile maişetini temin ediyordu.

Bir kenara çekilip beklemeye başladım. Yarım saat sonra işyerinden çıktı. Sükunet ve vakarla Eminönü iskelesine doğru yürüdü. Uygun bir mesafeden on takip etmeye başladım.

Çok geçmeden, sırığa geçirdiği simitleri satan bir simitçinin önünde durdu. Simitçiyle yaptığı kısa bir konuşmadan sonra, elini cebine atarak bir miktar para çıkardı. Simitçiye verdi. Simitçi de elindeki simitlerin hepsini ona takdim etti. Sanırım otuza yakın simit vardı değnekte..

Sami Efendimiz acaba ne yapacaktı bu simitleri? Oldukça meraklandım.

Evet, ne yapacaktı o kadar simidi?

Tekrar iskeleye doğru yürüyüşünü sürdürdü. Ancak, giderken yolda gördüğü her küçük çocuğa birer birer elindeki simitleri dağıtmaya başladı. Verdiği simitlerle çocukları sevindiriyordu. Ve… iskeleye vardığında, elindeki bütün simitleri bitirmişti…

Not; Bu güzel hatıra ayrıca Mustafa Eriş Beyefendi'nin derlediği "Mahmud Sami Efendi'den Hatıralar(1. Cilt, Erkam Yayınları, İst. 2016) adlı eserde, Prof. Dr. Necdet Tosun hocamızın "Kahve Bahane"(Erkam Yayınları, İst. 2019) adlı çalışmasında yer almaktadır.

Kaynak

1- Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu, Keşkül, Cilt:1, Kalem Neşriyat, Tarihsiz, Ankara, 1. Baskı