“NETİCE BELLİ”

Halife Harun Reşid, şair Ebu Nüvâs’ı sever, fakat sık sık da ona takılırdı. Bir defasında oğullarından birini bilgi bakımından imtihan etmesini şaire emretti. Ebu Nüvâs çocuğu imtihan etti, sonra halifeye dönüp;


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2020-06-22 09:29:13

Halife Harun Reşid, şair Ebu Nüvâs'ı sever, fakat sık sık da ona takılırdı. Bir defasında oğullarından birini bilgi bakımından imtihan etmesini şaire emretti. Ebu Nüvâs çocuğu imtihan etti, sonra halifeye dönüp;

-Pek zayıf, bir şey bilmiyor dedi.

Harun Reşid; "vay, sen benim oğlumu nasıl cahillikle suçlarsın" diye kükreyerek, şairin on gün hapse atılmasını emretti. Ebu Nüvâs'ı hapse attılar. Bu on gün içinde halife, oğluna sıkı bir şekilde yeniden ders aldırttı.

On gün sonra şairi tekrar çağırtıp imtihan ettirdi. "Hâlâ zayıf, hâlâ bir şey bilmiyor" cevabını alınca, bir on gün daha hapsettirdi.

Aradan bir ay geçmişti. Bu arada çocuğa yeni hocalar tutuldu, yeni dersler aldırıldı. Şair yeniden çağrıltılıp, yeniden imtihanla görevlendirildi. Ebu Nüvâs bu sefer bir şey demeden kapıya yönelince, Harun Reşid;

-Dur yahu, bir şey demeden nereye gidiyorsun?" diye sordu. Şair, yürümesine devam ederek şu cevabı verdi;

-Hapishaneye efendimiz!

Kaynak

Erendiz Kasnak, Dünya Mizahından 3000 Fıkra, Cilt:2, Şahsi Basım, İst. 1976

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

İmam Ebû Yusuf'un hiç konuşmayan bir öğrencisi vardı. Bir gün Ebû Yusuf, onun konuşmasın

BEDEVİNİN NAMAZDAN KAÇIŞI

BEDEVİNİN NAMAZDAN KAÇIŞI

İsmi ‘Mücrim’ olan bir bedevî, imamın hemen arkasında en öndeki safta namaza durmuş. İm

KARIN SANCISINA TUTULAN MEDRESE ÖĞRENCİSİ

KARIN SANCISINA TUTULAN MEDRESE ÖĞRENCİSİ

“Hocalar hocası” merhum Ali Yakup Cenkçiler’in naklettiğine göre medresede okuyan Arnavut

“BEN DE BİLİYORDUM AMMA”

“BEN DE BİLİYORDUM AMMA”

Merhum Seyda Sadreddin Öztoprak hocamız anlatıyor; “Hocalarımdan, Molla Rasul-ı Sıbki’ye a

SÖZ VERDİĞİ HALDE GELMİŞ

SÖZ VERDİĞİ HALDE GELMİŞ

Merhum Süleyman Nazif Bey sözde durulmasına çok ehemmiyet verirdi. Bir gün bir arkadaşıyla ra

RÜZGÂR NEDEN SERT ESİYORMUŞ?

RÜZGÂR NEDEN SERT ESİYORMUŞ?

17. yüzyıl İran Safevi devleti ile Osmanlı Devleti arasında kısa aralıklarla bazı savaşlara

“YA BEN NE YAPAYIM?”

“YA BEN NE YAPAYIM?”

İzmir’in kırk santim boyundaki meşhur Cüce Şevki’si, yolda şair Eşref(1846-1912) ile kar

NEREYİ İSTERMİŞ?

NEREYİ İSTERMİŞ?

Eski Maarif nâzırı(Milli eğitim bakanı) Münif Paşa, evinde verdiği bir iftar ziyafette, dave

“NETİCE BELLİ”

“NETİCE BELLİ”

Halife Harun Reşid, şair Ebu Nüvâs’ı sever, fakat sık sık da ona takılırdı. Bir defasın

MISIR’DAN ÇIKIŞ TABLOSU

MISIR’DAN ÇIKIŞ TABLOSU

Yaşlı bir cimri, ünlü İngiliz ressamı William Hogart’dan, Firavun’un askerlerinin İsrailo

“SENİ GÖREN DE”

“SENİ GÖREN DE”

Yahya Kemal Beyatlı merhum iri cüssesiyle, boğazına düşkünlüğünü saklayamazmış. Bir gü

Araf suresi 164.ayet

"İçlerinden bir topluluk, "Allah'ın helâk edeceği, ya da çetin bir azapla cezalandıracağı bir kavme ne diye nasihat ediyorsunuz" dediği vakit, o uyarıda bulunanlar dediler ki; "Rabbiniz tarafından mazur görülmemiz için, bir de belki günahlardan sakınırla

GÜNÜN HADİSİ

Alî b. Ebî Tâlib (r.a.)'dan :

"Benim ağzımdan yalan uydurmayınız. Her kim benim ağzımdan yalan söylerse Cehennem'deki yerine hazırlansın."

TARİHTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI