TAKDİM

Muhterem Kardeşlerim, Ben 80 yaşında bir yaşlı insan olarak bugüne kadar kurduğum medresede Akaid/Kelam, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Tasavvuf, Siyer, İslâm Tarihi, Sarf, Nahiv, Belagat, Mantık ilimlerinde ders vermekte, eser yazmakta ve bu ilimlerle iştigal etmekteyim.


Seyda Musa Geçit Hocaefendi

musa_bazid04@hotmail.com

2020-05-09 09:46:09

Muhterem Kardeşlerim,

Ben 80 yaşında bir yaşlı insan olarak bugüne kadar kurduğum medresede Akaid/Kelam, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Tasavvuf, Siyer, İslâm Tarihi, Sarf, Nahiv, Belagat, Mantık ilimlerinde ders vermekte, eser yazmakta ve bu ilimlerle iştigal etmekteyim.

Talebelerime ders verirken ve medrese camiinde vaazlar verirken birçok müslüman kardeşim bana son yıllarda bazı yazarların ve akademisyenlerin dini konularda İslâm ulemasının icma ve ictihatlarına aykırı yorumlar yaptıklarını, müslüman gençlerin aklını karıştırdıklarını, ileri sürdükleri iddialar yüzünden birçok müslüman şahsın Kur'an, Sünnet, İslâm itikadı, İslami ilimler ve İslâm büyükleri konusunda edep dışı tavırlara girdiklerini ifade ederek onlara neden cevap vermediğimizi soruyorlardı. Biz de yoğun işlerimiz olduğu için bu tür çarpık ve sapık görüşlere fazla zaman ayıramıyorduk.

Ancak son bir kaç yıldır bu tür görüşlerin sadece belli mahfillerde dile getirilmediğini, tam tersine halkın içinde gün geçtikçe arttığını ve gençlerin arasında yayılmaya başladığını görünce, yaklaşık bir seneden beri söz konusu görüşleri araştırıp, tesbit etmeye ve cevaplarını vermeye çalıştık. Elbette ki bunların yaptıkları tahribatları tamir etmek için daha uzun süreli ve daha kapsamlı çalışmalar yapmak gerekmektedir. Ancak biz, genç yaşlı, okuyan okumayan, toplumumuzun her ferdine hitap edecek basit bir dil ve genel bir yaklaşım tarzı ile muhtasar cevaplar hazırlamaya çalıştık. Bir kaç talebem ve evladıma görev verip ilgili görüş ve iddiaları tesbit etmeye çalıştık. Daha sonra da Kuran ve Hadislerden hareketle cevaplarını hazırlamaya gayret gösterdik. İmla metodunu kullanarak ne yazmaları gerektiğine dair yönlendirici ve bilgilendirici yazılar yazdırdım. Bazen şifahi açıklamalarda bulunarak cevapları onlara yazdırdım. Daha sonra yazdıklarını kontrol ettim. Yazdığımız cevapları belli süreler boyunca paylaştık. Böylece İslâm'a aykırı fikir ve görüşleri ileri sürenlere kayıtsız kalmamaya çalıştık.

Bunu yapmamızın temel sebebi de Allahu Teâlâ'nın şu âyetleri ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'in şu hadisleridir:

وَإِذَ أَخَذَ اللّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلاَ تَكْتُمُونَهُ فَنَبَذُوهُ وَرَاء ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْاْ بِهِ ثَمَناً قَلِيلاً فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ

"Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye sağlam söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!"(1)

وَلْتَكُن مِّنكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَأُوْلَـئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

''Sizden hayra çağıran, marufu emreden, münkerden vazgeçirmeye çalışan bir ümmet bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir."(2)

كَانُواْ لاَ يَتَنَاهَوْنَ عَن مُّنكَرٍ فَعَلُوهُ لَبِئْسَ مَا كَانُواْ يَفْعَلُونَ

"...onlar, (İsrailoğulları) birbirlerine hiçbir münkeri yasaklamadılar. Yemin ederiz ki yapmakta oldukları şey çok kötü idi..."(3) 

Hz. Peygamber (s.a.s.) de şöyle buyurmuştur:

مَنْ رَأَى مِنْكُمْ مُنْكَرًا فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أَضْعَفُ اْلاِيمَانِ

 

"Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle onun kötülüğünü söylesin; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir."(4)

وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَتَأْمُرُنَّ بِالْمَعْرُوفِ وَلَتَنْهَوُنَّ عَنِ الْمُنْكَرِ أَوْ لَيُوشِكَنَّ اللَّهُ أَنْ يَبْعَثَ عَلَيْكُمْ عِقَابًا مِنْهُ ثُمَّ تَدْعُونَهُ فَلاَ يُسْتَجَابُ لَكُمْ. 

"Bana hayat bahşeden Allah'a and olsun ki, siz ya iyiliği emreder kötülükten alıkoyarsınız ya da Allah kendi katından sizin üzerinize bir azap gönderir. O zaman dua edersiniz fakat duanız kabul edilmez."(5)

"Bid'atler yayıldığı ve bu ümmetin sonra gelenleri öncekilere lanet ettiği zaman, kendinde ilim olanlar onu yaysın. Zira böyle zamanda ilmini gizleyen kimse, Allah'ın Muhammed (s.a.s)'e indirdiğini gizleyen kimse gibidir."(6)

"Ümmetim arasında bid'atler zuhur ettiğinde ve ashabım hakkında kötü sözler söylendiğinde, âlim olan kişi ilmini açığa çıkarsın. Eğer böyle yapmazsa onun üzerine Allah'ın laneti olsun."(7)

Biz de bu âyet ve hadislerin talimatına uyarak fitnelerin yayıldığı, bidatların revaç gördüğü, eminlerin hain, hainlerin de emin görüldüğü, sapık görüşleri ileri sürmenin marifet sayıldığı bir dönemde kıyamet gününde Allahu Teâlâ'nın huzurunda cevabımızı vermeye yüzümüz olsun diye bu yaşımızda yoğun tedrisat hayatımızdan fedakârlıkta bulunarak bir hizmet kapısını daha açmak istedik. Müslüman kardeşlerimize kısa ve öz bilgiler sunarak fitne ve fesatlara karşı uyarmaya çalıştık. Bazı müslüman kardeşlerim torunum yaşında olmalarına rağmen televizyon ve sosyal medyadan tanıyıp cazibe ve cerbezelerine kapıldıkları yazar, demagog ve teologun gönüllü hizmetkârlığını yaparak, bize ağır hakaretler yaptılar. Böylece neslin edep ve ahlak açısından da ifsad edildiğini "büyüklerine saygısız, küçüklerine acımasız" bir neslin yetiştirmekte olduğunu, yani İslâm ümmetini parçalamayı esas alan büyük projeler üretildiğini de gördük.

Bahsettiğimiz güruhun belli başlı iddialarına yazmış olduğumuz bu cevaplardan sonra artık şu hadis gereği işimize ve gücümüze döneceğiz:

ائتمروا بالمعروف، وتناهوا عن المنكر، حتى إذا رأيت شحّا مطاعا وهوى متَّبعاً ودنيا مؤثرةً وإعجاب كلِّ ذي رأيٍ برأيه فعليك يعني بنفسك ودع عنك العوامَّ، فإِنَّ من ورائكم أيام [الصبر] الصبر فيه مثل قبضٍ على الجمر، للعامل فيهم مثل أجر خمسين رجلاً يعملون مثل عمله" وزادني غيره قال: يارسول اللّه، أجر خمسين [رجلاً] منهم؟ قال: "أجر خمسين منكم".

"Ma'rufa sarılın, münkerden de kaçının! Ne zaman uyulan bir cimrilik, takip edilen bir heva, (dine, ahirete) tercih edilen dünyalık görür, rey sahiplerinin (selefi dinlemeden) kendi reylerini beğendiklerini müşahede edersen, o zaman kendine bak. İnsanlarla uğraşmayı bırak. Zîra (bu safhaya gelince) arkanızda sabır günleri var demektir. O günler avuçta ateş tutmak gibi (sıkıntılı)dır. O günlerde, sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kişinin ecri verilecektir."(8)

Biz de hadis gereğince daha önce sosyal medyada modernist, oryantalist ve ateist yazarların dile getirdikleri iddialara dair cevaplarımızı bir araya getirerek bir kitap halinde sizlere arz ediyoruz. Böylece malum güruhun ileri sürdüğü en önemli iddialarına kısa bir şekilde cevap vermiş olmaktayız. Bundan sonra da Allah ömür ve fırsat verirse bidat ve heva ehlinin iddialarına karşı çalışmalarımızı kitabi olarak hazırlayacak, dinimizi ve itikadımızı savunmak amacıyla kitap yazarak bu görevimizi eda edeceğiz. Bu şekilde yazılarımızı bir araya getirerek kitap şeklinde kamuoyuna sunacağız. Bu nedenle burada sosyal medya sayfamızı ziyaret etmenizi tavsiye ettiğimiz gibi, onlardan oluşturduğumuz eserlerimizi takip etmenizi de öneriyoruz.

Son olarak, sürçü lisan ettiysek ümmet-i Muhammed'den affımızı diliyor, hakkımızın geçtiği kardeşlerimize haklarımızı helal ediyor, kardeşlerimizin de haklarını helal etmelerini istirham ediyoruz.

Duamız şudur: Allah (c.c.) hepimizi hakkı hakk bilip ittiba edenlerden, batılı batıl bilip ictinap edenlerden eylesin. Hakk ile batılı karıştıran, hakkı batıl, batılı da hak diye gösteren bidat ve heva ehline fırsat vermesin.

Vesselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu.

Kardeşiniz Molla Musa el-Celali

Dipnotlar

1-Âl-i İmrân, 3/187.

2-Al-i İmrân, 3/104.

3-Mâide, 5/79.

4-Müslim, İman, 78; Tirmizî, Fiten 1, Nesaî İman; 17, İbn Mâce, Fiten, 20.

5-Ebû Dâvûd, Melâhim, 16; Tirmizî, Fiten, 9; İbn Hanbel, V, 388.

6-Ramuzu'l-Ehadis, s. 54.

7-Ramuzu'l-Ehadis, s. 54.

8-Ebu Davud, Melahim 17, (4341); Tirmizî, Tefsir, Mâide, (3060); İbnu Mace, Fiten 21, (4014).

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Kendilerine ait bir takım menfaatlara şahit olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları kurban ederken Allah'ın adını ansınlar; siz de onlardan yiyin, yoksulu ve fakiri doyurun.

Hacc Suresi:28

GÜNÜN HADİSİ

Sehavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil sehavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."

Tirmizi, Birr 40, (1962)

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI