ASR-I SAADET HATIRALARI-69

ASHABI AĞLATAN BİR ELİM HADİSE Kurtubî, tefsirinde şöyle anlatır: “Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) 'in Ashabından bir adam, onun huzurunda daima kederli bir vaziyette dururdu. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona: "Niçin böyle kederlisin?" diye sordu


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2020-05-09 08:38:56

ASHABI AĞLATAN BİR ELİM HADİSE

Kurtubî, tefsirinde şöyle anlatır: "Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) 'in Ashabından bir adam, onun huzurunda daima kederli bir vaziyette dururdu. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona: "Niçin böyle kederlisin?" diye sordu. Adam: "Ya Rasulullah!" dedi. "Ben Câhiliyye döneminde öyle bir günah işledim ki, Müslüman da ol­sam, Allah'ın beni bağışlamayacağından korkuyorum." Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bana işlediğin bu günahını anlat." dedi.

Adam şöyle anlattı: "Ya Rasulul­lah! Ben kız evlatlarını öldürenlerden biriydim. Bir kız çocuğum olmuştu. Zevcem bana yalvararak, onu öldürmememi istedi. Ben de öldürmedim. Nihayet kız büyüdü ve en güzel kadınlardan biri oldu. Onunla evlenmek iste­diler. Beni bir Câhiliyye taassubu sardı. Gönlüm onu evlendirmeye veya evde bırakmaya razı olmadı. Hanımıma dedim ki: "Ben akrabalarımdan bi­rini ziyarete gitmek istiyorum. Kızı da benimle gönder." Kadın buna çok se­vindi ve kızı güzelce süsleyip giyindirdi. Ona bir şey yapmayacağıma dair benden söz üstüne söz aldı. Onu bir kuyunun başına götürdüm. Kuyunun içine baktım. Kız, benim kendisini kuyuya atmak istediğimi anladı. Boynu­ma sarılarak ağlamaya başladı. Onun bu haline acıdım. Sonra tekrar kuyuya baktım. Beni bir Câhiliyye taassubu sardı. Şeytana mağlup olarak, kızımı baş aşağı kuyuya attım. Sesi kesilinceye kadar kuyunun başında bekledim. Sesi kesilince geri döndüm."

Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Ashabı bunları dinle­yince ağladılar. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Eğer bana, Câhiliyye döne­minde yaptıklarından dolayı birini cezalandırmam emredilseydi, mutlaka seni cezalandırırdım."

YAZIKLAR OLSUN

Hz. Aişe (r.a)'ye, Rasulullah  (sallallahu aleyhi ve sellem)'den gördüğü en hoş olay sorul­du. Ağlayarak şöyle cevap verdi: "Onun yaptığı her iş hoştu. Benimle kala­cağı bir gece yanıma geldi. O kadar yaklaştı ki, teni tenime dokundu. Sonra şöyle buyurdu: "Bana müsaade et, Rabbime ibadet edeyim" Dedim ki: Val­lahi, senin bana yakın olmanı da istiyorum, isteğini yerine getirmek de is­tiyorum" Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kalktı, evde bulunan bir su tulu­munun yanına gitti. Abdest aldı. Abdest alırken çok su kullanmadı.

Sonra kalkıp namaz kıldı ve sakalları ıslanıncaya kadar ağladı. Sonra secdeye ka­pandı, yer ıslanıncaya kadar ağladı. Sonra yanı üzerine yattı. Bilal gelip onu sabah namazına çağırıncaya kadar ağladı. Bilâl: "Ya Rasulullah, niçin ağlıyorsun? Hâlbuki Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışladı! dedi. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Sana yazıklar olsun Bilâl, bu gece Allah bana şu âyeti indirdikten sonra, artık nasıl ağlamam;

إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لآيَاتٍ لِّأُوْلِي الألْبَابِ

"Göklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün gidip gelişinde elbette aklıselim sahipleri için ibret verici deliller vardır" (Âl-i İmrân, 3/190)

Daha sonra şöyle buyurdu: "Bu âyetleri okuyup da, gökler ve yerler hakkında düşünmeyenlere yazıklar olsun."

ŞEHİDİN İSTEĞİ

Câbir b. Abdullah'ın şöyle dediği rivayet olunur; "Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bana rastladı ve dedi ki: "Ey Câbir! Seni üzüntülü ve kederli görüyorum, se­bebi ne?" Dedim ki: Ya Rasulullah! Babam borçlu olarak şehid oldu. Ge­ride birçok çoluk çocuk bıraktı." Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; "Allah'ın ba­bana verdiğini sana müjdeleyeyim mi?" "Evet, ya Rasulullah" dedim. Buyurdu ki: "Allah babanı diriltti ve onunla, vasıtasız olarak doğrudan konuştu. Hâlbuki Allah hiç kimse ile arada bir perde olmadan konuşmaz. Allah ona şöyle buyurdu: "Ey Abdullah! Dile benden, ne dilersen sana ve­reyim." Baban şöyle cevap verdi: "Ey Rabbim! Senden, beni dünyaya döndür­meni ve senin uğrunda ikinci defa şehid olmayı istiyorum." Yüce Allah şöy­le buyurdu: "Ben daha önce, insanlar öldükten sonra, dünyaya geri döndürül­meyecekler diye söz verdim." Baban şöyle dedi: "Ya Rabbi! Bunu, (içinde bulunduğum güzellikleri) geride bı­raktıklarıma ulaştır"

Bunun üzerine Yüce Allah;

وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ قُتِلُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أَمْوَاتاً بَلْ أَحْيَاء عِندَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ {*} فَرِحِينَ بِمَا آتَاهُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ وَيَسْتَبْشِرُونَ بِالَّذِينَ لَمْ يَلْحَقُواْ بِهِم مِّنْ خَلْفِهِمْ أَلاَّ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ *)} يَسْتَبْشِرُونَ بِنِعْمَةٍ مِّنَ اللّهِ وَفَضْلٍ وَأَنَّ اللّهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُؤْمِنِينَ

"Allah yolunda öldürülenleri, ölüler sanma. Hayır, (onlar) diridirler. Rabb'leri katında rızıklanmaktadırlar. Allah'ın keremiyle kendilerine verdiklerinden sevinçli olarak, arkalarında henüz (şehid olup) kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığı, onların da üzüntüye uğramayacakları müjdesiyle sevinmektedirler. Allah'ın nimeti ve keremiyle ve Allah'ın mü'minlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler" (Âl-i İmran, 3/169, 170, 171) âyetini indirdi.

Kaynak

Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü't-Tefasir, Cilt:1, 2, Türkçe Tercüme; Doç. Dr. Sadrettin Gümüş, Dr. Nedim Yılmaz, Ensar Neşriyat, İst. 1995

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Şüphesiz Biz Seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

Fetih, 8

GÜNÜN HADİSİ

Sadakaların en efdali, iki kişi arasını düzeltmektir.

Seçme Hadisler, s.237

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI