HZ.ÖMER(R.A)'İN GÜNAHA DÜŞMÜŞ ARKADAŞINA MEKTUBU

Hz. Ömer(radıyallahu anh)'in ahiret kardeşi olmuş bir zat Şam tarafına gitmiş, enva-i çeşit büyük günahlara dalmıştı. Uzun bir müddet sonra Şam tarafından gelen bir adama Hz. Ömer eski arkadaşını sordu. Adam; "Ya emir el-müminin o, hâşâ senin arkadaşın değil, şeytanın arkadaşıdır, büyük günahlar işliyor, içki içiyor" dedi.

Hz. Ömer(r.a) kalben arkadaşı hakkında salahı için dua etti ve sonra kaleme aldığı bir mektubu o adama uzatarak;

-"Gittiğinde şu mektubu o adama ver" dedi.

Mektubun kısaca özeti şöyleydi;

"Ey benim kardeşim, Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla mektubuma başlıyorum;

حم {*} تَنزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ {*} غَافِرِ الذَّنبِ وَقَابِلِ التَّوْبِ شَدِيدِ الْعِقَابِ ذِي الطَّوْلِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ إِلَيْهِ الْمَصِيرُ

"Hâ. Mîm. Bu Kitap mutlak galip, hakkıyla bilen, lütuf sahibi Allah tarafından indirilmiştir. O, günahı bağışlayan, tövbeyi kabul eden, azabı çetin, lütuf sahibi Allah'tandır ki, O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur, dönüş ancak O'nadır."(Mümin: 40/1-3)

"Ey kardeşim! Şüphesiz senin halini öğrendim. Sen benim kardeşimsin. Kıyamet gününde senden ayrılmak istemiyorum. Her nasılsa dünyada benden ayrıldın. Sen de benden ayrılmayı isteme, ne olur. Benim ahlakımla ahlaklan. Senin kardeşinim, beni mahcup etmemeye çalış.."

O zat bu mektubu alınca; "Ne yüce insan, beni yalnız bırakmadı. Bana Allah için nasihat etti. Vay benim halime, ne kötü bir hal..And olsun, bundan sonra kardeşimi mahcub etmemeye çalışacağım. Ey benim Rabbim! Azametine karşı çok suç işledim, beni affet. Şayet ki beni affetmezsen, bari her iki gözümü kör et. Ta ki Hz. Ömer'e karşı mahcubiyet azabını görmeyeyim" demekle tevbe etti..

"OĞLUMU İNCİTTİN"

Ümm-ü Fadl(r.a) Hz. Abbas bin Abdulmuttalib'in eşi ve Peygamber Efendimizin yengesi idi. Bir gün rüyasında Hz. Peygamber'in vücudundan bir parçanın kendisinin evine girdiğini gördü. Rüyasını tabirde Allah Rasulü;

-Gördüğün rüya hayrolsun. Yakın bir gelecekte kızım Fatıma bir oğlan çocuk doğuracak ve sen de onu emzireceksin" buyurdu. Gerçekten de Ümm-ü Fadl önce Hz. Hasan'ın sonra da Hz. Hüseyin'in sütannesi olmuştur.

Kendisi diyor ki; "Ben bir gün Hasan'ı getirip Rasulullah'ın kucağına koydum. Hemen Resul-i Ekrem'in kucağına işeyiverdi. Bunun üzerine ben Hasan'ın omuzuna niçin böyle yaptın diye hafifçe vurdum. Hemen Rasulullah;

-Ey Ümmü Fadl! Allah sana rahmet eylesin. Oğlumu incittin" buyurdu. Bir başka rivayette; "oğlumun işemesini kesme" dedi ve sonra üzerine su döktü..

HZ. EBU UBEYDE(R.A)NİN TAUN HASTALIĞI HAKKINDAKİ SÖZLERİ

Bilindiği gibi, "Ümmetin emini" Ebu Ubeyde bin Cerrah hazretleri hicretin 18. Senesinde, henüz 58 yaşındayken, Filistin Cephesindeki Amvas'ta çıkan taun salgınında, karantina şartlarına riayet ederek, Hz. Ömer'in kendisini ısrarla davetine rağmen o mıntıkadan ayrılmamış ve o hastalık sebebiyle vefat etmişti.

Üstad Bediüzzaman o zamanki salgının şiddetini anlatırken şöyle der; "(Hz. Peygamber) -nakl-i sahih ile- "Beyt-ül Makdis'in fethinde büyük bir taun çıkacak" ferman etmişti. Hazret-i Ömer zamanında Beyt-ül Makdis fetholundu. Ve öyle bir taun çıktı ki, üç günde yetmiş bin vefiyat oldu."

İşte o salgının dehşetlendiği bir sırada hutbeye çıkan Ebu Ubeyde hazretleri dedi ki; "Ey insanlar! Bu hastalık Rabbinizin rahmeti, Nebiyy-i Ekremimizin duası ve sizden önceki salihlerin ölümüdür. Ebu Ubeyde Cenab-ı Haktan kendisine de bir pay vermesini temenni eder."

Yine Ebu Ubeyde'nin rivayetine göre Resul-i Ekrem(aleyhissalatu vesselam); "Taun ümmetim için bir şehadet ve rahmettir, kâfirler üzerine de bir azaptır" buyurmuşlardır."

Kaynaklar

1-İsmail Çetin, Edeble Varış Lütufla Dönüş, Dilara Yayınları, Isparta, 2007

2- Ali Rıza Karabulut, Hz. Muhammed Aleyhisselam'ın Mucizeleri, Cilt; 1-2, Şahsi Basım, Kayseri, tarihsiz.

3-Prof. Dr. İbrahim Canan, Peygamberimizin Sünnetinde Terbiye, Tuğra Neşriyat, İst. 1977

4-Said Nursi, Mektubat, Envar Neşriyat, İst. 1992

5-Ramazanoğlu Mahmud Sami, Ashâb- Kiram Menâkıbı, Cilt:1, Erkam Yayınları, İst. 1981