Serhat şehri ve İslam mülkünün kilidi olan Erzurum'un "müşkül halleyleyen ulemasından, safa bahşeyleyen fuzalâsından ve de şöhret-şiâr küberâsı"ndan biridir merhum Sakıp Danışman Hocaefendi.

İki defa Erzurum müftülüğünü(*) de deruhte eden Hocaefendi, ilim ve fazlıyla Türkiye çapında damga vurmuştur. 1968'de Rahmet-i Rahman'a kavuşan Sakıp Efendi'yle alakalı bir hatırayı nazarına sunmak isterim.

Hocamız müftülüğü zamanında fetvahanede İslami ilimler okutmaktadır. Talebeler arasında yaşlı birisi de vardır. Bir gün ders esnasında içeri giren rahmetli avukat Samih Kobal Bey, dersin bitiminde hocaefendiye der ki;

-Hocam, bu çocuklar okuyor, çok iyi. Fakat bu ihtiyar bu yaştan sonra ne yapacak?

Sakıp Efendi bu söze şu müthiş cevabı verir;

-Cehalet belasından kurtulmak için yaşın büyüğü, küçüğü olmaz. Beşikten lahte(mezara) kadar ilim tahsili, insanın dini vazifesidir."

Kaynak

Rıfkı Danışman, Erzurum Müftüsü Sakıp Danışman, Şahsi Basım.. 

*Hocaefendinin müftülükte bulunduğu tarihler; 20.05. 1964-02.09. 1966 ve 29.06. 1968-20.07. 1968(Müftülüğü esnasında vefat etmiştir.)