HARUN REŞİD'İN VEFATINI HABER VEREN RÜYASI

Harun Reşid, Kûfe'de iken bir rüya görmüş, çok korkmuş ve üzülmüştü. Cibril b. Bahtiyeşu, huzuruna girdiği zaman halifeye şöyle sormuştu: - Neyin var ey mü'minlerin emiri, niçin üzüntülüsün?


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2020-03-22 19:12:10

Harun Reşid, Kûfe'de iken bir rüya görmüş, çok korkmuş ve üzül­müştü. Cibril b. Bahtiyeşu, huzuruna girdiği zaman halifeye şöyle sormuştu:

- Neyin var ey mü'minlerin emiri, niçin üzüntülüsün?

- Rüyada şu kanepenin altından bir elin bana doğru uzandığını gördüm, avucunda kırmızı bir toprak vardı. Gaipten bir ses de: "İşte bu, Harun'un defnedileceği topraktır" diyordu."

Cibril, onu teselli edip şöyle dedi:

- Bu, nefsinin kuruntularından ve karışık rüyalardandır. Sen bu­nu unutmaya çalış ey mü'minlerin emiri.

Harun Reşid, Horasan'a gitmek üzere yola koyuldu. Tus şehrine uğradı. Hastalığı ağırlaşınca, yola devam edemez oldu. Kûfe'de gör­müş olduğu rüyayı hatırladı, korkuya kapıldı ve Cibril'e şöyle dedi:

- Yazıklar olsun sana ey Cibril! Sana anlatmış olduğum rüyayı hatırlamıyor musun?

- Hatırlıyorum.

Bunun üzerine Harun Reşid, hizmetçisi Mesrur'u çağırdı ve ona şu buyruğu verdi:

- Bana şu yerin toprağından biraz getir.

Mesrur da avucunda biraz kırmızı toprak getirdi. Harun Reşid onu görünce şöyle dedi:

- Vallahi bu el, rüyada gördüğüm eldi, bu toprak da, rüyada gör­düğüm topraktı.

Cibril diyor ki: "Vallahi, üç gün geçmeden Harun vefat etti."

Harun Reşid, ölmeden önce bulunduğu evde mezarının kazılması­nı emretti. Tus şehrinde oturmakta olduğu ev, Hamid b. Ebi Ganim et-Taî'ye aitti. Kazdırdığı mezara bakıp şöyle diyordu:

- Ey âdemoğlu! İşte sonunda böyle bir yere varacaksın.

Mezar kazılması bitirildikten sonra oracıkta Kur'ân okunmasını emretti. Kur'ân okudular, hatmettiler. Kendisi de mezarın yanı başında, bir çarşafa bürünmüştü. Ölümü sırasında çarşafa büründü ve can çekişmeye başladı. Yatağa uzanmamış, aksine oturmaktaydı.

Yanındakilerden biri:

- Biraz uzansan senin için daha iyi olur, deyince, o, hasta olma­yan bir adam gibi güldü, sonra şöyle dedi:

- Sen, şairin şu sözünü duymamış mısın?:

"Ben öyle asil bir kavimdenim ki,

Musibetlerin şiddeti onların güç ve sabırlarını daha da artırır."

Harun Reşid, hicri 193. senenin cemaziyelahir ayının başında, cumartesi (veya pazar) gecesi, kırk beş (veya kırk yedi) yaşında vefat etti. Yirmi üç sene müddetle hüküm sürmüştü.

Kaynak

İbn Kesîr, El Bidaye Ve'n-Nihaye,

Çağrı Yayınları: 10/361-362.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Allah kendisinden başka ilah olmayandır. En güzel isimler O'na mahsustur.

Tâ Hâ, 8

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

İki kelime vardır ki, Rahman'a sevimli, dilde hafif ve mizanda ağır gelir. Bunlar; "Sûbhanellahi ve bihamdihi, Sûbhanellahil-azim=Yüce Allah'ı hamd ile tesbih ederim, Yüce Allah'ı tenzih ederim." kelimeleridir.

Buhari Tecrid-i Sarih, 2189

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Muhammed Raşid Hz.lerinin Vefatı. (22 Ekim 1993) *Astronomi Alimi Uluğ Bey'in Vefatı(25 Ekim 1449) *Fatih Sultan Mehmed Han'ın Trabzon'u Fethi(26 Ekim 1461)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI