KADININ SÜNNETİ İLE İLGİLİ İTİRAZ ETTİKLERİ HADİS
Sünnet ve hadis düşmanlarının kadının sünnet olması konusundan bahseden bazı hadisleri yozlaştırmak suretiyle, ayrıca kadının değerini düşürme ve kadına eziyet verme gibi bir takım haksız gerekçelerle irtibatlandırarak eleştiriye tabi tutmaları, tamamen onların art niyetli olmalarından kaynaklanmaktadır
Sünnet ve hadis düşmanlarının kadının sünnet olması konusundan bahseden bazı hadisleri yozlaştırmak suretiyle, ayrıca kadının değerini düşürme ve kadına eziyet verme gibi bir takım haksız gerekçelerle irtibatlandırarak eleştiriye tabi tutmaları, tamamen onların art niyetli olmalarından kaynaklanmaktadır. Kadın sünneti gibi fer'i konulardan daha önemli birçok konu varken, örneğin kadınların satılık meta olarak kullanılması, fuhşa ve şehvet işlerine alet edilmesi, ticari sektörlerde köleler ve cariyelerden daha beter işlerde çalıştırılması, daha birçok alanda kadının fıtratına aykırı ve haysiyetine zede veren bir meta haline getirilmesi husûsları tenkit edilip reddedilmesi ve layık olduğu değere kavuşturulmasını sağlayacak konuların gündeme getirilmesi gerekirken, onların bu tür önemli konuları bırakıp toplumumuzun gündeminde olmayan böyle konuları gündeme getirmesi ne kadar kötü niyetli olduklarının isbatıdır. Daha önemli ve acil konular varken bu olayı gündeme getirerek hadislere saldırmaları, bizim bu konuda bazı gerçekleri dile getirmemizi ilzam etmektedir.
1- Kadınların sünneti ile ilgili hadis kaynaklarını taradığımızda bununla ilgili değişik lafızlarla gelen hadislerin metin ve sened açısından farklı şekil ve derecede oldukları, bir kısmının sahih olmakla birlikte diğer bir kısmının da zayıf olduğu husûsunda muhaddisler tarafından fikir beyan edildiğini görmekteyiz.
2. Sünnetle ilgili sahih hadislerde kadın erkek ayırımı yapılmadan sünnet işleminin mutlak olarak Hz. İbrahim'in ve diğer peygamberlerin sünneti olduğu beyan edilmektedir. Örneğin Buhârî ve Müslim'in ittifak ettiği bu tür hadislerde şu ifadeler geçmektedir:
حدثنا يحيى بن قزعة حدثنا إبراهيم بن سعد عن ابن شهاب عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة رضي الله عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: ((الفطرة خمس الختان، والاستحداد، ونتف الإبط، وقص الشارب، وتقليم الأظفار(1)
3. Bazı hadislerde de 'hitaneyn' veya 'el hitanu el-hitane' şeklinde geçen ifadelerin hem erkek, hem de kadın sünnetine işaret ettiği ve bu hadislerin de sahih olduğu beyan edilmektedir:
وحدثنا محمد بن المثنى حدثنا عبد الأعلى- وهذا حديثه- حدثنا هشام عن حميد بن هلال قال- ولا أعلمه إلا عن أبي بردة- عن أبي موسى قال اختلف في ذلك رهط من المهاجرين والأنصار فقال الأنصاريون لا يجب الغسل إلا من الدفق أو من الماء. وقال المهاجرون بل إذا خالط فقد وجب الغسل. قال: قال أبو موسى فأنا أشفيكم من ذلك. فقمت فاستأذنت على عائشة فأذن لي فقلت لها يا أماه- أو يا أم المؤمنين- إني أريد أن أسألك عن شيء وإني أستحييك. فقالت لا تستحيي أن تسألني عما كنت سائلا عنه أمك التي ولدتك فإنما أنا أمك. قلت فما يوجب الغسل قالت على الخبير سقطت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: ((إذا جلس بين شعبها الأربع ومس الختان الختان فقد وجب الغسل(2)
4. Direk olarak kadınların sünnet edilmesiyle ilgili ayrıntıları ifade eden hadislere gelince bunların zayıf olduğu belirtilmiştir. Örneğin Müsned-i Ahmed, Beyhâkî ve Ebû Davûd'da şöyle geçmektedir:
حَدَّثَنَا سُرَيْجٌ، حَدَّثَنَا عَبَّادٌ يَعْنِي ابْنَ الْعَوَّامِ، عَنِ الْحَجَّاجِ، عَنْ أَبِي الْمَلِيحِ بْنِ أُسَامَةَ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: " الْخِتَانُ سُنَّةٌ لِلرِّجَالِ، مَكْرُمَةٌ لِلنِّسَاءِ" إسناده ضعيف. حجاج- وهو ابن أرطاة- مدلس وقد عنعن، وقد اضطرب فيه: فرواه عن أبي المليح، عن أبيه، عن النبي صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كما في رواية المصنف، وأخرجه كذلك البيهقي من طريق حفص بن غياث، عنه، بهذا الإسناد. وفي باب ختان النساء عن أم عطية عند أبي داود من طريق محمد ابن حسان، عن عبد الملك بن عمير، عنها. قال أبو داود: روي عن عبيد الله ابن عمرو، عن عبد الملك بمعناه، وإسناده ليس بالقوي، وقد روي مرسلاً.
ومحمد بن حسان مجهول، وهذا الحديث ضعيف. وانظر تتمة الكلام عليه في "التلخيص الحبي(3)
Buna göre, Nebi (s.a.s),"Sünnet olmak (hitan), erkekler için bir sünnet (şiar) kadınlar için ise bir değer ve iyilik (mekrume)dir" buyurmuştur, şeklindeki hadisin isnadı zayıftır. Ravilerinde meçhul olanlar vardır. İsnadı kuvvetli değildir.
Mesela; İbn Cevzî, İbn Atiyye'nin "Fazla kesme ki, kadınlar daha çok lezzet alsınlar, kocaların da daha çok hoşuna gitsin" şeklindeki hadis olarak belirtilen rivâyeti garib hadisler arasında zikretmiştir.
ختان الرِّجَال سنة وَالنِّسَاء مكرمَة.
"Sünnet olmak (hitan), erkekler için bir sünnet (şiar) kadınlar için ise bir değer ve iyilik (mekrume)dir" hadisi hakkında Kadi Abdu'n-Nebiyy şöyle demiştir:
وَكَانَت النِّسَاء يختن فِي زمن النَّبِي عَلَيْهِ الصَّلَاة وَالسَّلَام وَأَصْحَابه رَضِي الله تَعَالَى عَنْهُم. وَإِنَّمَا كَانَ ذَلِك مكرمَة لِأَن يكون ألذ للرجل على المواقعة.
Kadınlar Nebi (s.a.s) ve sahabe zamanında sünnet ediliyorlardı. Bunun mekrume (iyilik) olması erkekler için cimada daha lezzetli olmasındandır.(4) Ebû Davut'un şerhi Aynu'l-Ma'but, kadının sünnet edilmesine ilişkin değişik lafızlarla rivâyet edilen tüm rivâyetlerin zayıf, me'lul ve delil olması caiz olmayan türden saymaktadır. Buhârî'nin de bunun münker olduğunu söylediğini nakleder.(5)
Beyhâkî'de de bu hadis geçmektedir:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ الْحَارِثِ الْفَقِيهُ، أنبأ أَبُو مُحَمَّدِ بْنُ حَيَّانَ، ثنا عَبْدَانُ، ثنا أَيُّوبُ الْوَزَّانُ، ثنا الْوَلِيدُ بْنُ الْوَلِيدِ، ثنا ابْنُ ثَوْبَانَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَجْلَانَ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: "الْخِتَانُ سُنَّةٌ لِلرِّجَالِ , مَكْرُمَةٌ لِلنِّسَاءِ " هَذَا إِسْنَادٌ ضَعِيفٌ , وَالْمَحْفُوظُ مَوْقُوفٌ(6)
Görüldüğü gibi, bu hadisin isnadının zayıf olduğu belirtilmektedir.(7)
Ayrıca bu konuyla ilgili Beyhâkî'de şu rivâyet de geçmektedir:
وَأَخْبَرَنَا أَبُو زَكَرِيَّا بْنُ أَبِي إِسْحَاقَ، أنبأ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي دَارِمٍ، ثنا أَحْمَدُ بْنُ مُوسَى بْنِ إِسْحَاقَ، ح وَأَخْبَرَنَا
أَبُو سَعْدٍ الْمَالِينِيُّ، أنبأ أَبُو أَحْمَدَ بْنُ عَدِيٍّ الْحَافِظُ، ثنا أَبُو خَلِيفَةَ، ثنا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَّامٍ الْجُمَحِيُّ، ثنا زَائِدَةُ بْنُ أَبِي الرُّقَادِ، ثنا ثَابِتٌ، عَنْ أَنَسٍ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: " إِذَا خَفَضْتِ فَأَشِمِّي وَلَا تَنْهِكِي , فَإِنَّهُ أَسْرَى لِلْوَجْهِ , وَأَحْظَى عِنْدَ الزَّوْجِ " قَالَ أَبُو أَحْمَدَ: هَذَا يَرْوِيهِ عَنْ ثَابِتٍ زَائِدَةُ بْنُ أَبِي الرُّقَادِ , لَا أَعْلَمُ يَرْوِيهِ عَنْهُ غَيْرُهُ(8)
Taberânî ise bu konuyla şöyle rivâyet etmektedir:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يَحْيَى ثَعْلَبٌ النَّحْوِيُّ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَامٍ الْجُمَحِيُّ، حَدَّثَنَا زَائِدَةُ بْنُ أَبِي الرُّقَادِ، عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِيِّ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لِأُمِّ عَطِيَّةَ خَتَّانَةٌ كَانَتْ بِالْمَدِينَةِ: «إِذَا خَفَضْتِ فَأَشِمِّي وَلَا تُنْهِكِي؛ فَإِنَّهُ أَسْرَى لِلْوَجْهِ وَأَحْظَى عِنْدَ الزَّوْجِ» لَمْ يَرْوِهِ عَنْ ثَابِتٍ إِلَّا زَائِدَةُ تَفَرَّدَ بِهِ مُحَمَّدُ بْنُ سَلَامٍ.(9)
Bu konudaki ilgili rivâyetler birçok değişik kanaldan bize ulaşmaktadır. Muhaddisler bunların hepsinin zayıf, münker ve meçhûl olduğunu belirtip delil kabul edilmeyeceğini belirtmektedirler. O halde bir zayıf hadise dayanarak sahih hadisleri inkâr etmeye çalışan hadis inkârcılarının hedeflerinin ne olduğu apaçık ortaya çıkmaktadır.
5- İmam Azam ve İmam Malik bu hadislerin zahirine göre amel etmişler ve sünnetin olmasını 'sünnet' olarak kabul etmişlerdir. İmam Ahmet erkeklerde sünnetin olması vacip, kadınlarda olması ise sünnettir, demiş. İmam Şafiî hadiste geçen 'sünnet' yol anlamına gelmektedir demiştir. Yani; farza mukabil olan sünnet değildir, diye belirtmiştir.(10) İmam Şafii'nin bu işleme yol anlamı vermesi bunun bir adet olduğunu göstermektedir.
6- Çağımız ulemasından bir grub araştırmacı bu tür hadisler konusundaki tenkitlere cevap verdiğinde muhalifleri ikna etmek amacıyla şu gerekçeleri ifade etmektedirler: Kadın sünneti bir gelenektir. Tarih boyunca çeşitli toplumlar bunu uygulamıştır. Mısırda yapılan arkeolojik kazılarda bazı sünnet olmuş kadın mumyalar bulunduğu söylenmektedir. Çağımızda da pek çok devlet bunu uygulamaktadır. Kadın Sünnetinin Yapıldığı Ülkeler Japonya, Ürdün, Filistin, Umman, Yemen, Birleşik Arap Emirliği, Arabistan, Irak, İran, Malezya, Endonezya, Somali, Sudan, Mısır, Nijerya… Bu ülkelerden göç edenlerin geleneklerini devam ettirmek suretiyle kadın sünneti; Avrupa, Kanada, Amerika, Yeni Zelanda, Avustralya gibi ülkelerde de görülmektedir. Peygamberimizin dönemine baktığımızda kadın sünnetinin yapıldığı bazı zayıf hadislerde geçmektedir. Bu durum kadın sünnetinin tüm toplumlarda görülen bir adet olduğunu göstermektedir. Günümüzde ülkemizde bu uygulama olmadığı halde sırf hadislere şüphe getirmek amacıyla bu konuyu gündeme taşımak ehl-i insafın işi değildir.
Sonuç olarak şu değerlendirmeleri yapabiliriz: Kadınların sünnet edilmesiyle ilgili gelen rivâyetler zayıf rivâyetlerdir. Muhaddisler bunu açıkça belirtmişlerdir. Tarih boyunca çeşitli kavimlerde uygulanmış olması, bunun bir gelenek olduğunu göstermektedir. Peygamberimizin döneminde bu gelenek uygulanmış, –zayıf hadis bile olsa- kadınlara eziyet olmaması ve başka hikmetlerden dolayı az kesilmesi tavsiye edilmiştir.
Hadis inkârcıları en azından itiraz ettikleri rivâyetlerin sıhhati ve kaynağı konusunda araştırma yapmaları gerekirdi. Onlar hiç bir araştırma yapmadan zayıf hadisleri delil getirerek sahih hadisleri de inkâr ve eleştirmeye tabi tutmaktadırlar. Bu da onların hadislere karşı ne kadar yersiz davrandıklarını ortaya çıkarmaktadır…
7. Sonuç olarak kadın sünneti konusuna erkek sünneti konusu gibi hadis ve fıkıh kitaplarımızda yer alan konulardandır. Dört mezhep uleması ve müctehid imamlar bu konuda farklı içtihatlarda bulunmuşlardır. Bir kısmı her iki cinse de vacip veya sünnet olduğunu söylerken diğer bir kısım da sadece erkekler için sünnet veya vacip olduğunu söylemişlerdir.
Bu konuda mal bulmuş mağribi gibi fırtına koparan çevrelerin çocuk kürtajı, sezaryen doğumu, gereksiz ve zararlı estetik ameliyatlar (özellikle vajina estetiği), kadın ve çocuk istismarı, pornoculuk ve erotizm konusunda sükût etmesi de manidardır.(11)
Dipnotlar
1-Buhârî, VIII, 66.
2-Müslim, I, 271.
3-Müsned-i Ahmed b. Hanbel, XXXIV, 320.)
4-Kadi Abdu'n-Nebiyy, Camiu'l-Ulum fi İstilâhâti'l-Funûn, II, 55.)
5-Avnu'l-Ma'bud, Şerhu Süneni Ebi Davut, XIV, 126.
6-Beyhaki, VIII, 563.
7-Beyhaki, VIII, 563.
8-Beyhakî, Süneni Kübra, VIII, 532.
9-Taberani, I, 91.
10-Feyzu'l Kadir, III, 503.
11-Geniş bilgi için bkz.: https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/kadinin-sunnet-olmasi
.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin kullara (zerre kadar) zulmedici değildir.
Fussilet, 46
GÜNÜN HADİSİ
"Sizin en hayırlınız Kur'an'ı Kerim'i öğrenen ve öğretendir."
"Sizin en hayırlınız Kur'an'ı Kerim'i öğrenen ve öğretendir."
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...