KASIM BEY VE ADSIZ KAHRAMANLAR

Büyük Kanuni, Viyana’yı kuşattığı zaman, yanda yörede, uzakta yakında daha birçok büyüklü küçüklü kaleler, düşman barınakları vardı Hele Viyana’nın batı tarafları hayli kontrolsüz, hatta tehlikeli idi. Kuşatmanın selameti ve başarılı sonuçlanması için bilhassa bu tarafın güven altına alınması pek zaruri idi.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2019-11-29 15:06:30

Büyük Kanuni, Viyana'yı kuşattığı zaman, yanda yörede, uzakta yakında daha birçok büyüklü küçüklü kaleler, düşman barınakları vardı Hele Viyana'nın batı tarafları hayli kontrolsüz, hatta tehlikeli idi. Kuşatmanın selameti ve başarılı sonuçlanması için bilhassa bu tarafın güven altına alınması pek zaruri idi.

Bunun için muntazam bir sefer açmak, bir ordu ayırarak kuvvetleri bölmek, hem kaleyi saran askeri azaltmış olmak hem de harp içinde ikinci bir cephe açmış olmak bakımından sakıncalıydı. Lakin iş başıboş da bırakılamayacağına göre, yapılacak en uygun şey, o taraflara, Almanya içlerine, akıncıların gönderilmesi olacaktı.

Buna karar verilip, yapılacak akının başına kimin getirileceği meselesi ortaya çıkınca, zamanın en yiğit serhat beylerinden Gâzi Kasım bey üzerinde durulmuştu. Gâzi Kasım Bey otuz-otuz beş yaşlarında, kumral, uzun boylu, gerçek bir erkek güzeli idi. Sınırların çok denenmiş bir kahramanıydı. Sunulan işi derhal üzerine almış, yanına alacağı yiğitleri bizzat seçmiş, son derece tasasız, vakur ve güvenli bir sesle;

-Hemen hiç şüphe yoktur ki, benimle beraber gelenlerden hiçbiri geri dönemeyecektir. Fakat asla şüphe edilmesin ki, padişahımızın ve ordumuzun selameti de mutlaka sağlanacaktır" demişti.

Bu, o kadar ulvi bir sahneydi ki, o anda başta padişah olmak üzere bütün kumandanlar ve devlet adamları gözlerine dolan yaşları zapt edememişlerdi.

Bir iki gün sonra, kurbanlık koçlar gibi; en az onlar kadar pervasız ve habersiz birkaç bin genç, yaydan fırlayan oklar misali, batıya doğru atılmışlar, şimşek gibi bir hızla tâ İnsburg içlerine kadar uzanmışlar ve kısa bir süre içerisinde bir tanesi kalmamacasına hepsi şehit düşmüşlerdi.

İnsburg o gün bugündür hâlâ bu mübarek şehitlerin hatırasını yaşar ve "Akıncı Ovası" adını taşır. Yâd illerde sıla hasreti çeke çeke toprak olmuş kemiklere göklerden buram buram rahmet yağar, baharda yerlerden fışkıran bitkilerde burcu burcu akıncı nefesi kokar.

 Kaynak

Şemseddin Kutlu,

Eski Türk Hayatı

Varlık Yayınevi

İst. 1958

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

KALP GÖZÜ DAİMA GÖRÜR

KALP GÖZÜ DAİMA GÖRÜR

Güzel bir Mayıs sabahı New York'taki Santral parkın bir köşesinde iki kör adama rastlanmışt

KUTSAL ADAK

KUTSAL ADAK

Yıllar önce ailemle birlikte, Fas'daki küçük bir kentin ortasındaki bir köşkte mutlu yaşıy

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

Konfüçyüs bir gün öğrencileri ile sohbet ediyordu. Konfüçyüs dedi ki: “Bilgi edinmek içi

BALTA HIRSIZI

BALTA HIRSIZI

Bir adam baltasını kaybetmişti, onu komşusunun oğlunun çaldığını sanıyordu. Onun hareketl

“HA SEN HA BEN”

“HA SEN HA BEN”

Osmanlının son dönemlerindeyiz. Papaz iken İslâm diniyle müşerref olan bir kimse, İstanbul'a

“CÖMERTLİĞİN BABASI”

“CÖMERTLİĞİN BABASI”

Arap Tarihinde cömertliğiyle meşhur Hatem-i Tai’yi çoğumuz duymuşuzdur. Adeta cömertlik bu

ASIL ŞAŞILACAK ŞEY

ASIL ŞAŞILACAK ŞEY

Tefsîr-i Râzî’de hikâye olunmuştur ki bir gün birisi Hz. Ömer’in huzurunda; “Şu satran

VATAN DERDİ, EVLÂD ACISINDAN MUKADDEMDİR!

VATAN DERDİ, EVLÂD ACISINDAN MUKADDEMDİR!

Dünyada tek bir evlâdım, ciğer-pârem, istinâdgâh-ı refâh u maîşetim var: Mehmed Bey!.. Bu

HAKİKİ SALTANAT

HAKİKİ SALTANAT

Abdullah bin Mübarek (rahimehullah) Rakka şehrine doğru yola çıkmıştı. Havada çokça toz ya

MÜKÂFATLANDIRAN SABIR

MÜKÂFATLANDIRAN SABIR

Sydneyli bir tüccar, Bombay’dan kalkan bir gemiye yetişebilmek için, son dakikada bir taksiyle

UNUTULMAYAN BORÇ

UNUTULMAYAN BORÇ

“Bütün Dünya” adlı ünlü derginin Temmuz 1948 tarihli 6. Sayısında, İzmir’den bir oku

Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl!

Furkan, 74

GÜNÜN HADİSİ

Hiç bir vâli yoktur ki, o, müslüman ahâli üzerinde icrâ-yı velâyet ederken zulüm ederek ölür, muhakkak Allah Cennet kokusunu ona haram kılacaktır.

Ma'kıl İbn-i Yesâr (r.a)'dan rivayet olunur.

TARİHTE BU HAFTA

*Muhammed Raşid Hz.lerinin Vefatı. (22 Ekim 1993) *Astronomi Alimi Uluğ Bey'in Vefatı(25 Ekim 1449) *Fatih Sultan Mehmed Han'ın Trabzon'u Fethi(26 Ekim 1461)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI