EHL-İ SÜNNET VE’L-CEMAAT KİMLERDİR?

Soru-2: “Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır…” hadisindeki ‘ümmet’ten kastedilen nedir?


Muhammed Emin Er

.

2019-11-08 10:15:51

Soru-2: "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır…" hadisindeki 'ümmet'ten kastedilen nedir?

Cevap-2: "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Biri hariç hepsi ateştedir. O kurtulanlar kimlerdir ey Allah'ın Resûlü? diye sordular. Peygamberimiz de (s.a.v.): 'Onlar benim ve ashabımın bulunduğu çizgi üzere olanlardır' buyurdu" hadisindeki 'ümmet'ten maksat, icâbet ümmetidir. Sözü edilen fırkalar ise İslam fırkalarıdır. 'Ateştedir' ifadesinin anlamı da 'inançlarından ötürü ateşe girmeyi hak ederler' demektir. Yoksa 'fiilen girmişlerdir' anlamında değil..Çünkü –inançlarının insanı küfre sokan nitelikte olmaması kaydıyla- Allah Teala'nın affına mazhar olmaları veya şefaatçilerin şefaati sebebiyle cehenneme girmemeleri de mümkündür.

Ne var ki insanı küfre düşüren bir inanca sahip olanlar, İslam fırkalarının dışına çıkmış ve ateşte ebedi olarak kalmayı hak etmiş kimselerdir. Mesela, âlemin ezelî olduğunu savunan felsefeciler ve tüm olayları eşyanın doğasına dayandırarak açıklamaya çalışan inkârcı materyalistler böyledir. Bu mesele, el-Akaidu'l-Hayriyye adlı eserde bu şekilde izah edilmiştir.(1)

Soru-3: Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat kimlerdir?

Cevap-3: Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat, fırka-i nâciyedir. Yani Mâturidiyye ve Eş'ariyye. Zira dalalet fırkalarının aksine, inançlarında nasların zahiri, açık anlamını çiğnemeden, Hz. Peygamber'e (s.a.v.) ve ashabına tam manasıyla bağlılık göstermeleri sebebiyle "ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır" hadisindeki 'kurtulmuş fırka' tarifine uygun düşmektedirler. el-Akaidu'l-hayriyye'de şöyle denmektedir: "Bil ki eh-i sünnet ve'l-cemaat iki fırkadır. Biri, Şeyh Ebû Mansûr el-Mâturîdî'ye tâbi olan Mâturîdiyye fırkası, diğeri Şeyh Ebu'l-Hasan el-Eş'arî'ye bağlı bulunan Eşariyye fırkasıdır. Bunlar her ne kadar iki ayrı fırka gibi gözükseler de gerçekte inanç esasları aynıdır; birbirlerini dalaletle suçlamayı gerektirecek kadar bir ihtilafları yoktur. Bu açıdan tek bir fırka olarak kabul edilmiştir.

Öte yandan inançlarında nasların zahiri-açık anlamını çiğnemeden, Hz. Peygamber'e (s.a.v.) ve ashabına tam manasıyla bağlılık göstermeleri ve mücerret akıllarına göre hareket etmemeleri sebebiyle de fırka-i nâciye (kurtulmuş fırka) diye isimlendirilmişlerdir. Çünkü fiilleri, hadiste sözü edilen tanıma uygun düşmektedir. Bu sebeple de onlar hakkında fırka-i naciye hükmünü vermek gerekmektedir. Dalalet fırkalarına gelince, onlar her ne kadar kendilerinin fırka-i nâciye olduklarını iddia etseler de, gerçekte Resulullah'a (s.a.v.) ve O'nun ashabına tabi olmamaları ve Sünnet ve Cemaat'e muhalefet etmeleri sebebiyle haklarında 'fırka-i dâlle' (sapık fırka) hükmünü vermek ve bu isimle adlandırmak gerekmiştir. Zira tevile hiç gerek olmadığı halde nasların zahiri-açık anlamını başka şekillerde yorumlamaya kalkışmış ve heveslerine uymuşlardır. Çoğu zaman manası gayet açık ve net olan nakillere ve aklın tartışmasız delillerine ters düşmüşlerdir. Bu sebeple fiil ve durumları, hadiste geçen tanıma uymamaktadır. Çünkü fiilleri, onların dalaletine şahitlik etmekte ve asıl "nâciyenin (kurtulmuş)' kendileri olduğu şeklindeki iddialarını yalanlamaktadır. Dolayısıyla fiillerinin de şahitliğiyle sapık bir fırka olarak değerlendirilmeleri, gerçeklere tamamıyla uygundur."(2)

Dipnotlar

1-Gelenbevî'nin Celal'e yazdığı şerhinden özetle, s. 5-7

2-A.g.e., s. 7

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

KIYAMET ALAMETLERİ TEMBELLİĞİMİZE MAZARET OLAMAZ-1

KIYAMET ALAMETLERİ TEMBELLİĞİMİZE MAZARET OLAMAZ-1

Müslümanların halk tabakası arasında(avam) çokça yayılmış bir görüş var. Onlar Rasulull

MAKBUL ŞAHSİYETLERİN AYKIRI GİBİ GÖRÜNEN SÖZLERİNE DAİR

MAKBUL ŞAHSİYETLERİN AYKIRI GİBİ GÖRÜNEN SÖZLERİNE DAİR

Yaşadığı zamanın Taftazanisi ve Seyyid Şerifi olarak bilinen ve Osmanlı-Rus savaşında şehi

AFETLER VE KURTULMA YOLLARI

AFETLER VE KURTULMA YOLLARI

A-ZAHİRİ AFAT: -İflas. Müslümanların çoğu iflasla kuşatılmasının sebebi: bilgi azlı

TEŞRİK TEKBİRLERİ

TEŞRİK TEKBİRLERİ

Teşrik tekbirlerinin ve ihlas suresinin Arefe gününde 1000 defa okunmasının bazı hikmetleri:

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-3

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-3

Bediüzzaman’ın Müdellel Ümidi: Bediüzzaman hazretleri, (31 Mart hadisesinden bir müddet son

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

II. HZ. PEYGAMBERDEN GELEN BEŞARETLER Hayatı boyunca ümmetine karşı gösterdiği ilgi, şefkat

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-1

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-1

Gelecekte İslamiyet’in hâkimiyetine işaret eden beşaretler: Kur'an-ı Kerim'in istikbalin hâ

ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

İnsanların ölüme negatif düşüncelerle bakmalarındaki sıkıntılardan biri de şudur ki, onu

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

O halde sabret. Sonunda kazanacak olanlar, elbette Allah'tan korkup sakınanlardır.

Hûd, 49

GÜNÜN HADİSİ

"Cebrail, bana komşu hakkında o kadar ısrarlı tavsiyelerde bulundu ki, onu mirasçı yapacak sandım."

Buhari

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI