“BİZE KATIL MOLLA MUHAMMED EMİN”

Kıymetli ziyaretçilerimiz, geçen hafta Seyda Muhammed Emin Er merhumun “Hatıralarım” adlı eserinden merhumun son günü ile alakalı bir hatırayı, oğlu İbrahim Er beyefendinin kaleminden sizlere aktarmıştık. Bu hafta da aynı eserden hocamızın son haftaları ile alakalı bir -iki hatırayı kısaltarak naklediyoruz.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2019-11-01 18:19:17

Kıymetli ziyaretçilerimiz, geçen hafta Seyda Muhammed Emin Er merhumun "Hatıralarım" adlı eserinden merhumun son günü ile alakalı bir hatırayı, oğlu İbrahim Er beyefendinin kaleminden sizlere aktarmıştık. Bu hafta da aynı eserden hocamızın son haftaları ile alakalı bir -iki hatırayı kısaltarak naklediyoruz.

İbrahim Er hocamız anlatıyor; "Son haftaları yoğun bir manevi takiple geçti. Bir sabah uyandı. Rüyasında Üstad Bediüzzaman ve İmam-ı Rabbani'yi gördüğünü söyledi. Biz kendisine;

-Nasıl gördünüz, size ne söylüyorlardı? diye heyecanla sorduk.

O, zor anlaşılan kısık sesiyle bize anlattı;

-Ben göğsümde şiddetli bir ağrıyla uyuyakalmıştım. Rüya gördüm. Bir türbedeyim. Zannedersem İmam-ı Rabbani'nin türbesi olacak. Orada Üstad Bediüzzaman yanıma geliyor. Başımı dizime, elini de kalbime koyup; "Elhık bina Molla Muhammed Emin!(Bize katıl Molla Muhammed Emin!) dedi. Sanki benim bir an önce gelmemi sabırsızlıkla bekliyordu. Ben kendisini hayatta gördüğümde yüzü traşlıydı. Fakat rüyada sakalı birkaç günlüktü. Bu arada göğsümdeki ağrı da gitmişti. Kendisi bana uzun bir kaside okudu. Fakat ben ancak 'Elhık bina' sözünü hatırlayabildim.

-Peki, İmam-ı Rabbani size ne söyledi?

- İmam-ı Rabbani bana Mektubat'ındaki 166. Mektubu işaret etti. Bu mektub, İmam-ı Rabbani'nin Molla Muhammed Emin ismindeki talebesine gönderdiği mektuptu. İsmi benim ismim olduğundan, ben bu mektubu kendime yazılmış kabul ediyorum. Nitekim Üstad Bediüzzaman da İmam-ı Rabbani'nin, Bediüzzaman ismindeki talebesine gönderdiği mektubu manevi olarak kendisine gönderilmiş kabul ederdi."

İbrahim Er beyefendi son günlere dair bir başka hatırasını anlatırken diyor ki;

-Sabah namazı vaktinde uyandı ve abdest almak için kullandığı teyemmüm kiremidini istedi. Biz de uyandığı için, sevinçle yanına gittik. Bize narkozda iken gördüğü rüyasını anlattı. Yine Üstad Bediüzzaman rüyasına girmişti;

-Üstad beni uyandırdı; "kalk sabah namazının vakti geçiyor, namaz kılalım" dedi. İkimiz teyemmümle abdest alıp namaz kıldık."

Hastalığı süresince üstadın manevi şahsiyeti ona çok tecelli etti. Sanki sürekli olarak onunla birlikteydi. Ben onu son yolculuğuna hazırlama görevinin üstad tarafından üstlendiğini düşünmekteyim.

Üstad ona "seni has talebelerimden kabul ettim" demişti.(1952 senesinde) Büyüklerin talebesi olmak böyle bir şeydi. Hoca, son yolculuğunda yanında bulunuyor, onu destekliyordu."

Kaynak

Muhammed Emin Er,

Hatıralarım

M.G.V Yayınları

Ankara, 2017, 5. Baskı

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

İnkâr edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.

Hac,25

GÜNÜN HADİSİ

"Biriniz bir oturma yerine girince selâm versin. Oturmak isterse otursun. Kalkarken yine selâm versin. Çünkü, birinci selâm ikincisinden daha üstün değildir."

Ebu Davud

TARİHTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât E

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI