AFGAN ÇOBANIN SÖYLEDİKLERİ

Değerli dil üstadı Yavuz Bülent Bakiler beyefendi anlatıyor; “Dr. Müjgan Cunbur Hanımefendi’den dinlemiştim. Bana demişti ki; “1967 yılında UNESCO, Afganistan’da bir yazma eserler semineri düzenlemişti. O seminere Türkiye’yi temsilen ben katılmıştım. Başkent Kabil’e indim. Bayrağımız seminer yapılacak binanın kapısı önünde dalgalanıyordu.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2019-10-15 16:26:04

Değerli dil üstadı Yavuz Bülent Bakiler beyefendi anlatıyor; "Dr. Müjgan Cunbur Hanımefendi'den dinlemiştim. Bana demişti ki; "1967 yılında UNESCO, Afganistan'da bir yazma eserler semineri düzenlemişti. O seminere Türkiye'yi temsilen ben katılmıştım. Başkent Kabil'e indim. Bayrağımız seminer yapılacak binanın kapısı önünde dalgalanıyordu.

Afgan yetkilileri Türk olduğum ve seminere Türkiye'den katıldığım için bana büyük ilgi gösterdiler. Ve beni eski Afgan kralı Emanullah han'ın yazlık köşkünde ağırladılar.

Emanullah hanın yazlık köşkü Kabil'in 10 kilometre kadar dışındaydı. Köşk, bizim iki katlı Anadolu evlerimizden farksızdı. Orada kaldığım ilk gecenin sabahı, bir kaval sesiyle uyandım. Yalvaran, çağıran, hıçkıran bir sesti. Heyecanlandım. Kalkıp giyindim. Pencereye gittim. Baktım biraz ileride bir kerpiç duvar var ve sırtını o duvara dayayarak kaval çalan 75 yaşında bir adam.

O adamın fiziki yapısıyla bir Afgan olmadığı ayan beyan ortadaydı. Bir Türk'e benziyordu. Merakımı gidermek için yanına gittim. Çömelen adam, kavalını duvara dayayarak ayağa kalktı. Beni derin bir saygıyla selamladı. Sonra dedi ki;

-Bizim bayrağımızı Kabil'de dalgalandıran kadın efendi sen misin?

-Benim baba dedim.

Adam gülümsedi. Dedi ki;

-Ben çobanım ve Afganistan'da yaşayan bir Özbek'im. Geldim ki, seni kaval çalarak uyandırayım ve sana koyunlarımdan sağıp getirdiğim sütten ikram edeyim.

Türk'ün bayrağı Anadolu'da dalgalandığı müddetçe, biz burada bitmeyeceğiz ve yitmeyeceğiz."

Müjgan Cumbur Hanımefendi bana demişti ki; "Ben orada, Afganistan'da kaldığım müddetçe, o yetmiş beşlik Özbek çobanı, her sabah beni kaval çaldırarak uyandırdı ve bana koyunlarından sağıp getirdiği taze sütten ikram etti."

Kaynak

Yavuz Bülent Bakiler, Sözün Doğrusu

Cilt: 2, s. 20-21

Yakın Plan Yayınları, İst. 2012

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Erdem Akça, 2019-10-15 16:39:01

Maşaallah, ne güzel. Farkında değiliz ama bize bakıp imanını tazeleyen milyonlarca kişi var.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DÄ°ÄžER YAZILAR

AFGAN ÇOBANIN SÖYLEDİKLERİ

AFGAN ÇOBANIN SÖYLEDİKLERİ

Değerli dil üstadı Yavuz Bülent Bakiler beyefendi anlatıyor; “Dr. Müjgan Cunbur Hanımefendi

UTEYBE'YÄ° Ä°ZLEYEN ARSLAN

UTEYBE'YÄ° Ä°ZLEYEN ARSLAN

Ebu Leheb’in oğlu Uteybe, Resulullah (A.S.)’ın kızı Ümmü Gülsüm’le evlenmişti.Nebi Al

Ä°YÄ°LÄ°K YAP DENÄ°ZE AT

Ä°YÄ°LÄ°K YAP DENÄ°ZE AT

Güzel, güneşli bir günde yalnız başına yürüyordu. Her zamanki gibi sokaklar kalabalıktı.

EŞEKLİĞİNE PİŞMAN OLAN EŞEK

EŞEKLİĞİNE PİŞMAN OLAN EŞEK

Bir zamanlar bir adamın, çalışmaktan zayıflamış ve perişan bir hale düşmüş bir eşeği v

ROMALI BİR GENERALİN HİKÂYESİ

ROMALI BİR GENERALİN HİKÂYESİ

Roma ve Kartaca denizin iki tarafında, karşı karşıya bulunan iki şehirdi. İkisi de çok güç

ÜÇ SORU

ÜÇ SORU

Bir zamanlar hükümdarın biri şöyle düşünüyordu: “EÄŸer her iÅŸe zamanında baÅŸlamayÄ

TILSIMLI TESTÄ°

TILSIMLI TESTÄ°

Eski zamanda İsmail Dede ile ihtiyar eşi Fatma nine bir akşam evlerinin önünde güzel ve huzur

Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.

Ankebut, 56

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Her kim bir namazı (kılmayı) unutursa (onu) hatırladığında kılsın. Onun bundan başka keffâreti yoktur.

BUHARİ, KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S-SALÂT

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI