İRİN VEYA YARA İLE İLGİLİ HADİS

Hadis karşıtlarının “irin hadisi” adını vererek iğrenç bir görüntü ve imaj ile insanlara karşı takbih ettiği bir diğer hadis de şudur: a) İbn Hibban Sahih’inde şöyle rivâyet etmektedir:


Seyda Musa Geçit Hocaefendi

musa_bazid04@hotmail.com

2019-09-30 12:53:43

Hadis karşıtlarının "irin hadisi" adını vererek iğrenç bir görüntü ve imaj ile insanlara karşı takbih ettiği bir diğer hadis de şudur:

a) İbn Hibban Sahih'inde şöyle rivâyet etmektedir:

أخبرنا محمد بن إسحاق بن خزيمة، قال: حدثنا أحمد بن عثمان بن حكيم، قال: حدثنا جعفر بن عون، قال: حدثنا ربيعة بن عثمان، عن محمد بن يحيى بن حبان، عن نهار العبدي، عن أبي سعيد الخدري، قال: جاء رجل إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم بابنة له، فقال: يا رسول الله هذه ابنتي قد أبت أن تتزوج، فقال لها النبي صلى الله عليه وسلم: "أطيعي أباك" فقالت: والذي بعثك بالحق لا أتزوج حتى تخبرني ما حق الزوج على زوجته؟ فقال النبي صلى الله عليه وسلم: "حق الزوج على زوجته أن لو كانت قرحة فلحستها ما أدت حقه". قالت: والذي بعثك بالحق لا أتزوج أبدا، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: "لا تنكحوهن إلا بإذن أهلهن.

…Ebû Said el-Hudri (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi: Bir adam kızını Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e getirerek şöyle dedi:

−"Kuşkusuz ki benim bu kızım evlenmek istemiyor!" dedi.

Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kıza hitaben şöyle buyurdu:

−"Babana itaat et!"

 Kız: "Seni gerçek olarak gönderen Allah'a yemin olsun ki, kocanın karısı üzerindeki hakknı bana söylemedikçe evlenmem" dedi.

Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

 "Kocanın karısı üzerindeki hakkı şudur, eğer kocasında kanayan bir yara olsa onu yalasa yine de kocasının hakkını yerine getirmiş sayılmaz!"

Kız da Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e şöyle dedi:

−"Seni hak olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, ebediyyen evlenmeyeceğim!"

Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−"Ehlinin izni olmadıkça onu evlendirmeyin!"(1)

b) Bezzar Müsned adlı kitabında şöyle rivâyet etmektedir:

حَدَّثنا أحمد بن مُحَمد بن أَبَان بن سَعِيد, قَال: حَدَّثنا القاسم بن الحكم, قَال: حَدَّثنا سُلَيْمان بن داود اليمامي عن يَحيَى بن أبي كثير, عَن أبي سَلَمَة, عَن أبي هُرَيرة, قال جاءت امرأة إلى رسول الله صَلَّى الله عَلَيه وَسَلَّم فقالت يا رَسولَ اللهِ أنا فلانة بنت فلان قال: قولي ما حاجتك قالت: حاجتي أن فلانا يخطبني فأخبرني ما حق الزوج على الزوجة فإن كان شيئا أطيقه تزوجته, وَإن لم أطق لا أتزوج قال: من حق الزوج على الزوجة أن لو سال منخراه دما وقيحا فلحسته ما أدت حقه, ولو كان ينبغي لبشر أن يسجد لبشر لأمرت المرأة أن تسجد لزوجها إذا دخل عليها قالت: والذي بعثك بالحق لا أتزوج ما بقيت في الدنيا. 

…Ebû Hureyre'den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: "Bir kadın Resûlullah'ın yanına gelerek ben falancanın kızı filancayım" dedi.

Resûlullah (s.a.s): "İhtiyacının ne olduğunu söyle"

Kadın: "İhtiyacım şudur: Falanca şahıs benimle evlenmek istiyor. Bana kocanın karısı üzerindeki hakkı nedir? Bana söyler misin? Şâyet yerine getirebileceğim bir şeyse evlenirim, değilse evlenmem."

Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−"Kocanın karısı üzerindeki hakkı şudur, eğer kocasında kanayan bir yara olsa onu yalasa veya burnundan kan yahut irin aksa yine de kocasının hakkını yerine getirmiş sayılmaz! Şâyet birinin diğerine secde etmesini emretseydim, kadınlara kocaları yanlarına gelince secde etmelerini emrederdim."

Bunun üzerine kadın dedi ki: "Sen gerçek olarak gönderen Allah'a yemin olsun ki, dünyada kaldığım müddetçe evlenmeyeceğim."(2)

c) İmam Nesefi, es-Sünenü'l-Kübra adlı eserinde şöyle rivâyet etmektedir:

أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ بْنِ حَكِيمٍ الْكُوفِيُّ, قَالَ: حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ, قَالَ: حَدَّثَنِي رَبِيعَةُ بْنُ عُثْمَانَ, عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ, عَنْ نَهَارٍ الْعَبْدِيِّ, وَهُوَ مَدَنِيٌّ لاَ بَأْسَ بِهِ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ, قَالَ: جَاءَ رَجُلٌ بِابْنَةٍ لَهُ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ, فَقَالَ: هَذِهِ ابْنَتِي أَبَتْ أَنْ تَزَوَّجَ، فَقَالَ: أَطِيعِي أَبَاكِ كُلُّ ذَلِكَ تُرَدِّدُ عَلَيْهِ مَقَالَتَهَا, فَقَالَتْ: وَالَّذِي بَعَثَكَ بِالْحَقِّ لاَ أَتَزَوَّجُ حَتَّى تُخْبِرَنِي مَا حَقُّ الزَّوْجِ عَلَى زَوْجَتِهِ, فَقَالَ: حَقُّ الزَّوْجِ عَلَى زَوْجَتِهِ لَوْ كَانَتْ بِهِ قُرْحَةٌ, فَلَحَسَتْهَا مَا أَدَّتْ حَقَّهُ, فَقَالَتْ: وَالَّذِي بَعَثَكَ بِالْحَقِّ لاَ أَتَزَوَّجُ أَبَدًا, فَقَالَ: لاَ تُنْكِحُوهُنَّ إِلاَّ بِإِذْنِهِنَّ 

…Ebû Said'den rivâyet edildiğine göre bir adam kızını Resûlullah'ın yanına getirip şöyle dedi: "Bu kızım evlenmek istemiyor. Resûlullah ona "babana itaat et! Her defasında söylediklerini tekrar ediyordu.

Kız şöyle dedi: "Seni gerçek olarak gönderen Allah'a yemin olsun ki, kocanın karısı üzerindeki hakkını söylemedikçe evlenmem.

Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu: "Kocanın karısı üzerindeki hakkı şudur, eğer kocasında kanayan bir yara olsa onu yalasa yine de kocasının hakkını yerine getirmiş sayılmaz!"

Kız da Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e şöyle dedi:

−"Seni hak olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, ebediyyen evlenmeyeceğim!"

Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−"İzni olmadıkça onu evlendirmeyin!"(3)

d) Darekutni, es-Sünen adlı eserinde şöyle rivâyet etmektedir: 

حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بنُ إِسْمَاعِيلَ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ الْعَبَّاسِ الوَرَّاقُ, قَالاَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ زَنْجُويَهْ، حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ، حَدَّثَنَا رَبِيعَةُ بْنُ عُثْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنْ نَهَارٍ الْعَبْدِيِّ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ أَنَّ رَجُلاً جَاءَ بِابْنَتِهِ إِلَى النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ هَذِهِ ابْنَتِي أَبَتْ أَنْ تَزَوَّجَ فَقَالَ أَطِيعِي أَبَاكِ أَتَدْرِينَ مَا حَقُّ الزَّوْجِ عَلَى الزَّوْجَةِ لَوْ كَانَ بِأَنْفِهِ قُرْحَةٌ تَسِيلُ قَيْحًا وَصَدِيدًا لَحَسَتْهُ مَا أَدَّتْ حَقَّهُ فَقَالَتْ وَالَّذِي بَعَثَكَ بِالْحَقِّ لاَ نَكَحْتُ فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم لا تَنْكِحُوهُنَّ إِلاَّ بِإِذْنِهِنَّ.

…Ebû Said el-Hudri (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi: Bir adam kızını Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e getirerek şöyle dedi:

−"Kuşkusuz ki benim bu kızım evlenmek istemiyor!" dedi.

Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kıza hitaben şöyle buyurdu:

−"Babana itaat et!"Kocanın karısı üzerindeki hakkını bilir misin? Eğer kocasında kanayan bir yara olsa onu yalasa veya burnundan kan yahut irin aksa yine de kocasının hakkını yerine getirmiş sayılmaz!"

Kız da Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e şöyle dedi:

−"Seni hak olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, evlenmeyeceğim!"

Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−"İzinleri olmadıkça onları evlendirmeyin!"(4)

e) Hakim, el-Müstedrek adlı eserinde şöyle rivâyet etmektedir:

أخبرنا الحسن بن يعقوب العدل ثنا محمد بن عبد الوهاب الفراء أنبأ جعفر بن عون ثنا ربيعة بن عثمان عن محمد بن يحيى بن حبان عن نهار العبدي و كان من أصحاب أبي سعيد الخدري عن أبي سعيد الخدري رضي الله عنه قال: جاء رجل إلى رسول الله صلى الله عليه و سلم بابنة له فقال: يا رسول الله هذه ابنتي قد أبت أن تزوج فقال لها النبي صلى الله عليه و سلم: أطيعي أباك فقالت: و الذي بعثك بالحق لا أتزوج حتى تخبرني ما حق الزوج على زوجته قال: حق الزوج على زوجته أن لو كانت به قرحة فلحستها ما أدت حقه. هذا حديث صحيح الإسناد و لم يخرجاه. تعليق الذهبي قي التلخيص: بل منكر قال أبو حاتم ربيعة منكر .

…Bir adam kızını Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e getirerek şöyle dedi:

−Kuşkusuz ki benim bu kızım evlenmek istemiyor! dedi.

Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kıza hitaben şöyle buyurdu:

−"Babana itaat et!"

Kız da Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e şöyle dedi:

−Seni hak olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, bana kocanın karısı üzerindeki haklarının ne olduğunu bildirmediğin sürece evlenmem!

Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−"Kocanın karısı üzerindeki hakkı şudur, eğer kocasında kanayan bir yara olsa onu yalasa yine de kocasının hakkını yerine getirmiş sayılmaz!"

Kız şöyle dedi:

−Seni hak olarak gönderen Allah'a emin ederim ki, ebediyyen evlenmeyeceğim!

Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−"İzni olmadıkça onu evlendirmeyin!"(5)

İşte farklı kaynaklardaki farklı rivâyetlerini ve senetlerini naklettiğimiz söz konusu hadis sahihtir. Hadisi Hz. Peygamber (s.a.s.)'den rivâyet eden sahabelerden Ebû Hureyre ve Ebû Said el-Hudrî dikkat çekmektedir. Diğer ravileri de malum ve maruf zatlardır. Hadis metninde bu hadisin evlilik konusunda sorun yaşayan bir ailenin bu sorununun Hz. Muhammed'in hakemliği ve tavsiyesiyle çözüldüğü görülmektedir. Bu nedenle Hz. Peygamber'in (s.a.s) evlenmekten vazgeçen bir kızı ikna etmek için zamanın kullanılan lehçesine göre Arap Dili ve Edebiyatının mübalağa ve teşbih sanatlarını kullanarak kocaya itaatin ve kocanın kadın üzerindeki haklarının te'kid etmeye gayret gösterdiği, kızın da kocanın kadın üzerindeki haklarını öğrendikten sonra evlenmeyeceğine karar verdiği, Rasûlullah (s.a.s.)'in de bu durumda kızın izni olmadan evlendirilmemesi talimatı verdiği görülmektedir. Buna göre hadisin temel maksadının, kocaların hanımları üzerindeki hakkını mübalağa sanatını kullanarak ifade etmek olduğu açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Yoksa hadiste beyan edilen ifadelerden maksat İslam ile yücelen kadını aşağılamak değildir. Önceki hadiste olduğu gibi bu hadiste de bir farazi durum söz konusudur. Farazi bir ifadeyi hakikî anlamak kişinin ya cehaletine veya art niyetine bağlamak gerekir. Adı geçen hadisin âyet ile çelişmesi şeklinde bir durum da söz konusu değildir

Dipnotlar

1-Sahihu İbn Hibbân, IX, 472.

2-Müsnedu'l-Bezzâr, XV, 219.

3-Es-Sünenü'l-Kübrâ, V, 176.

4-Bezzar II, 171 No: 1465; İbn Hibbân, 1289; İbn Ebî Şeybe IV, 303; Mucemu'z-Zevâid IV, 307; Terğîb vet'-Terhîb IV, 217.

5-Hâkim, II, 205.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.

Duhân, 3

GÜNÜN HADİSİ

"Şüphesiz Allah, verdiği nimetin eserini kulunun üzerinde görmek ister."

Tirmizî.

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI