DAİRETÜ’L MAARİF Fİ SİRETİ’N NEBİ

Eser Adı: Dairetü’l Maarif Fi Sireti’n Nebi Müellifleri; Şibli Numani, Süleyman Nedvi Mütercim: Doktor Yusuf Seyyid Âmir (Ezher Üniversitesi, Urdu Dili bölümünden) “Bu eser, Hz. Peygamberin hayatı konusunda en sağlam, en ilmî, en güvenilir bir kitap oldu ki, dünyada Müslümanların konuştuğu dillerin hiçbirinde benzeri bir eser asla yoktur." (Ebul Hasan Ali Nedvî, "Şahsiyyât ve Kütüb, s. 69)


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2019-08-18 09:56:05

Eser Adı: Dairetü'l Maarif Fi Sireti'n Nebi

Müellifleri; Şibli Numani, Süleyman Nedvi

Mütercim: Doktor Yusuf Seyyid Âmir (Ezher Üniversitesi, Urdu Dili bölümünden)

"Bu eser, Hz. Peygamberin hayatı konusunda en sağlam, en ilmî, en güvenilir bir kitap oldu ki, dünyada Müslümanların konuştuğu dillerin hiçbirinde benzeri bir eser asla yoktur." (Ebul Hasan Ali Nedvî, "Şahsiyyât ve Kütüb, s. 69)

Bu hafta tavsiye ettiğimiz eser, Siret usulünde bir tecditin ifadesidir. Mevlana Şibli, Peygamber efendimizi sadece tarihi şahsiyeti ele almak yerine, onu getirdiği ahkâm ve ahlak sistemi ile almış, külli bir ağaç haline almış şahsiyet-i maneviyesini nazara vermiştir. Evet, "tarihlerin naklettikleri Peygamberimizin (A.S.M.) bidayet-i hayatına maddî, sathî, surî bir nazar ile bakan bir adam şahsiyet-i maneviyesini idrak edemez ve derece-i kıymetine vâsıl olamaz"(Bu hususa Üstad Bediüzzaman, Mektubat, 19. Mektup, Dördüncü Nükteli İşaret, Altıncı Esas'da ve Mesnevi-yi Nuriye'de Hubab risalesinde(s. 85-86) dikkat çeker.) Onun için Allame Şibli'ye göre "bir siyrette gerek Hz. Peygamberin hayatına ait gerekse İslam esaslarıyla ilgili konular bir arada yer almalı, maddi-manevi, siyasi-içtimai, dini-ruhani bütün önemli meseleler nazar-ı itibara alınmalı, Kur'an-ı Kerim'in tamamı gözden geçirilmelidir.." 

Eserin Türkçemize kazandırılmasında mühim rol oynayan merhum Eşref Edip Fergan beyefendi Şibli ve etrafındaki müstesna tahkikçi âlim kadrosunun bu siret yazılımında gösterdikleri yeniliğe şöyle parmak basar; "Öteden beri, İslam Tarihi, siret-i nebeviye deyince, İslam'ın teessüs devrindeki hadiseler, gazalar anlaşılıyordu. Nitekim bütün İslam tarihleri müelliflerinin eserleri bu kadro dâhilindedir. Fakat Asr-ı Saadet unvanlı bu muhteşem eserin müellifleri Şeyh Şibli ve Süleyman Nedvi hazeratı ve arkadaşları –ki birkaç asırda bir yetişen allamelerdir- büsbütün başka bir program, tertip, başka bir usul takip etmişler.

Siret-i Nebeviye ünvanı altında; gerek hayat-ı nebeviyyeye ait vakayi ve hadiseleri, gerek İslam esaslarına müteallik bahisleri bir araya toplamışlar, bu surette maddi, manevi, siyasi, içtimai, ruhani ve dini muazzam bir eser, bir "Asr-ı Saadet Külliyatı" vücuda getirmişlerdir. Başından sonuna kadar bu eserin her bahsinde Kur'an-ı Kerim göz önünde bulundurulmuş, ehadis-i nebeviye nazar-ı itibara alınmış ve bu esasların bütün dünya meselelerini halletmeye, beşerin salah ve saadetini temine kâfi olduğu izah olunmuştur."

Kitabın diğer önemli bir özelliği ise; siyer kaynaklarından önce hadis kaynaklarına önem vermesi ve siyercilerin naklettikleri hadiseleri usul-i hadis süzgecinden geçirerek değerlendirip nakletmesidir. Zira bilindiği gibi hadis ulemasının metin ve sened tenkidindeki gösterdikleri hassasiyeti siyerciler gösterememişler, bazıları nakledilen her hadiseyi kitaplarına almışlar, Zehebi'nin dediği gibi "gece odun toplamışlardır."(Eserin yazılış safhası ve hakkında denilenlerle alakalı daha geniş bilgi için Şibli Numani ve Seyyid Süleyman Nedvi hakkındaki çalışmalarımıza bakılabilir)

Kısmen dilimize çevrilen bu devasa eserin Arapçaya tercüme edildiğini duyduğumda çok sevinmiş ve almayı arzu etmiştim. Elime geçtiğinde ise bir hayal kırıklığı hissettim doğrusu. Zira eser özenerek ve güzel bir hat ile tab edilmemişti..

İkinci olarak da, eser altı cilt olarak basılmasına rağmen yine tamamıyla tercüme edilmemiş, kısaltılmış ve çok yerleri atlanmıştı.

Bu eserin menheci hakkında çok güzel bir çalışma kaleme alan Feriüddin Nedvi(Menheci Allameteyn Şibli Numani Seyyid Süleyman Nedvi Fi Kitabihima Siretü'n Nebi) eserin daha önce Muhammed İsmail el Midrasi tarafından Mısır'da tercüme edilmeye başladığını, bu zatın tercümeyi daha sonra yerleştiği Cezayir'de ikmal ettiğini, orada Rahmet-i Rahmana kavuşan bu zatın tercümesinin henüz neşredilmediğini yazıyor.. İnşallah en yakın zamanda gün yüzüne çıkmasını dileriz.

Eseri temin için:

https://www.irsad.com.tr/urun/dairetul-maarif-fi-siretin-nebi-s-a-v

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Öğüt ver, hatırlat! Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde zorlayıcı değilsin.

Gâşiye, 21-22

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Size, takat getirebileceğiniz amel yaraşır. Siz (ibadet yapmaktan) usanmadıkça, Allah da (sevab vermekten) usanmaz. Allah'a en hoş gelen dini amel, kişinin devamlı olarak yaptığı ameldir"

Buhari, İman 32, Teheccüd 18

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât E

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI