Geçenlerde Rahmet-i Rahmana uğurladığımız merhum Kadir Mısıroğlu beyefendi, "Benden Tarihe Haberler" adlı kıymetli hatıratında, 1969'da Libya'da Kaddafi melununun meş'um askeri darbesiyle devrilen Libya meliki merhum Seyyid İdris Senusi(1890-1983) hakkında kralın bir yakınının dilinden şunları naklediyor; "Bizim melike melik demek için bin şâhid lazımdır. Zira gayet mütevazı bir derviş hayatı yaşar. Son derece ehl-i takvadır. Bir gün nâzırlar(bakanlar) evinde toplantı yapacak oldular. Evdeki sandalyeler kifayet etmedi. Komşulardan âriyet(ödünç) sandalye aldılar. Böyle mütevazı bir kimsedir."

Bunları anlattığım Halil Zafir Bey; "Bunlar doğrudur. Libya'da herkes buna vâkıftır. Böyle bir adamı devirmek o halka ihanettir ve ancak bir eşkıya çocuğuna nasip olur" dedi.

"Ne eşkıyası" diye sordum. Dedi ki; "Kaddafi'nin babası, İtalyanlar buraya saldırmadan(1911) önce çölde eşkıyalık yapmakla meşhur birisiydi(adını da söylemişti, şu an hatırımda değil) Düşman buraya saldırınca, aynen bizim kuva-i milliyeci olan eşkıya güruhu gibi o da eşkıyalığı bırakıp İtalyanlarla savaşmıştır.

Hatta o sırada devlet, mukavemetçilerin başına geçsin diye oraya Şehzade Osman Fuad Efendi'yi bir Alman denizaltısı ile göndermişti. Kaddafi'nin babası Şehzade'yi karşılamak için gittiği bu denizaltıda Efendi'nin beraberinde bir vantilatör olduğunu görünce fevkalade kızmış ve bir bedevi vahşiliği ile onu tekmeleyerek, "bunu yerine bir bomba getiremedin mi" diye çıkışmıştır.

Böyle bir adamın çocuğu olan Kaddafi göreceksiniz burada çok tahribat yapacaktır."

Gerçekten böyle olmuştur,akıbeti de mâlum..

Kaynak

Kadir Mısıroğlu,

Benden Tarihe Haberler,

Sebil Yayınevi

İst. 2016