HATIRLATMA, TEBRİK VE DUA

Dünyaya ait dostlar, rütbeler ve makamlar kabir kapısına kadardır.[1] Bunlar, çok kere kabir kapısına kadar bile gitmezler. Nerde dünün başbakanları, meclis başkanları, bakanları, valileri, kaymakamları, komutanları, paşaları, padişahları, belediye başkanları, muhtarları nerde?


Vehbi Karakaş

vehbikarakas@hotmail.com

2019-04-09 08:40:23

Dünyaya ait dostlar, rütbeler ve makamlar kabir kapısına kadardır.[1] Bunlar, çok kere kabir kapısına kadar bile gitmezler.

Nerde dünün başbakanları, meclis başkanları, bakanları, valileri, kaymakamları, komutanları, paşaları, padişahları, belediye başkanları, muhtarları nerde? Nerde dünün şanlıları, şöhretlileri, el üstünde gezenleri, alkış tufanına boğulanları? Bu saydıklarımın hepsi ölmedi, bir kısmı şu anda dünyada. Ama o etkileri ve yetkileri bugün artık yok. Lütfen yanlış anlaşılmasın, bunları yukarıdaki söze bir açıklama olsun diye söylüyorum.

Seçimlerde bize uğrayanlara demişim, şimdi de siz kazanan değerli dostlara diyorum ve şöyle dua ediyorum:

Allah sizi şerre ve zulme alet etmesin. Allah, sizi, üzerinize aldığınız emanete ehil eylesin. Allah sizi, insanlar arasında ayrım gözetmeden muamele etmeye, adaletin tecellisine, insanların rahata kavuşmasına vesile eylesin. Size lütuf ettiği imkânları, makamları ve rütbeleri hep milletimizin huzuru, refahı ve rahatı için kullanasınız. Ah almayasınız, mazlumları, düşmanları çoğaltmayasınız.

Ahlakın ve hukukun hâkim olmasını sağlayasınız. At iziyle it izinin karışmasını önleyesiniz. İftiraya ve hasede kurban gitmişlerin yüzünü güldüresiniz.

Adaletin, hakkın ve haklının yanında olasınız. O haklı düşmanınız da olsa. Yanlışta ve şerde inat ve ısrar etmeyesiniz. Yanlıştan, şerden ve haksızlıklardan dönme faziletini gösteresiniz.

Allah'ın haram dediklerine siz de haram diyesiniz, uzak durasınız, helal dediklerine helal diyesiniz, helal dairenin dışına çıkmayasınız. Faizin, kötü alışkanlıkların, fuhşun ve müstehcenliğin, tahribatını göresiniz, ıslaha yönelik çareler bulasınız, ikna edici ve irşada dayalı tedbirler alasınız.

Makam ve rütbeler, şöhret gibi, şehvet gibi, servet gibi, sağlık gibi emanettir. Bunlarla kişiler imtihan edilmektedir. Madem elinize bu makamlar ve imkânlar geçti, öyleyse, elinize geçen bu makam ve rütbelerle, etkiler ve yetkilerle hayırlı işler yapasınız. Bunları hukukun üstünlüğü ilkesini hâkim kılmada, adaletin tecellisinde kullanasınız. Bunlarla cenneti kazanasınız, yurdunuzu cennetleştiresiniz.

Herkes sizin yönetiminizde yaşamak için can atsın. Herkes adam gibi yaşamak için sizin beldenize, yurdunuza koşsun, yatırımlarını sizin yurdunuza yapsın; düşmanlarınız dahi. Elinize geçen bu imkânlarla cehennemi kazanmayasınız, yurdunuzu cehennemleştirmeyesiniz.

Bir kısım insanlar menfaatinden veya korkusundan sizin yandaşınız olurken, bir kısım insanlar da sizden kurtulmanın yollarını aramasınlar. "Allahım! Bu zalimleri başımızdan al" demesinler. Allahım bunlar bizi rahatlattı, sen de bunları rahatlat, başımızdan eksik eyleme, desinler.

Herkesi kucaklayasınız, öyle dürüst olasınız, öyle güven veresiniz ki, sizin yolunuzda ve dininizde olmayanlar dahi sizi takdir etsin, duacınız olsun.

Davası İslam olmayanlara bu ahlak ve fazilet bir lazımsa, davası İslam olanlara bu ahlak ve fazilet bin lazım, on bin lazım, yüz bin lazım, yüzde yüz lazımdır.

Çünkü İslam Allah'ın nizamıdır. O, bir fazilet rejimidir, insanca yaşamanın adıdır. İslamiyet en büyük insanlıktır. Bunu, haliyle, yumuşak diliyle insanlığa anlatmak, göstermek her Müslüman'ın boynunun borcudur; özellikle de etkili ve yetkililerin, yönetici konumundaki Müslümanların. Sizin yüzünüzden kimse İslamiyet'ten nefret etmesin. Bu ağır bir vebal ve çok büyük bir günahtır. Allah nizamında gayr-i Müslimler de Müslümanlar kadar rahat ve huzur içinde yaşama hakkına sahiptir. Bu sebepten dolayıdır ki Bizans'ın devlet adamlarından Grandük Notaras, İslam'ın güzelliklerinden payına düşeni alan Osmanlı için: "İstanbul'da Bizans serpuşu görmektense, Osmanlı kavuğunu görmeyi tercih ederiz" demiştir.

Muhammed İkbal'e ait olduğunu bildiğim güzel bir söz var:

"Dünyaya geldiğin zaman, ağlıyordun. Etrafındakiler gülüyorlardı; nur topu gibi bir bebeğe kavuştular diye. Öyle bir hayat sür ki, öldüğün zaman sen, bu dünyadan güle güle gidesin, bu seferde arkandakiler senin için gözyaşı döksün."

Ben bu yazıyı tamamlamak üzere iken ezanlar okundu. Namaza durdum. Rekâtların birinde zamm-ı sure olarak okuduğum şu ayetin bir taraftan yürekleri hoplatan, bir taraftan da ümit veren uyarıcılığına hayran oldum. Yazımı bu ayetle noktalamak istedim. Buyuruyor ki Allah:

يَوْمَ تَجِدُ كُلُّ نَفْسٍ مَّا عَمِلَتْ مِنْ خَيْرٍ مُّحْضَرًا وَمَا عَمِلَتْ مِن سُوَءٍ تَوَدُّ لَوْ أَنَّ بَيْنَهَا وَبَيْنَهُ أَمَدًا بَعِيدًا وَيُحَذِّرُكُمُ اللّهُ نَفْسَهُ وَاللّهُ رَؤُوفُ بِالْعِبَادِ 

"Gün gelecek, her kes, iyilik adına ne yapmışsa onu önünde hazır bulacaktır. Kötülük adına yaptıklarını da... İnsan o gün, kötülüklerini görmek istemeyecek, onlarla kendisi arasında uzun bir mesafe olmasını isteyecektir. Allah sizi, kendisinden sakınmaya çağırır. Allah, kullarına karşı Raûf'tur, çok şefkatlidir."[2]

Nefsimi de muhatap alarak diyorum: Aman dikkat değerli dostlar! Yaptıklarınız, söyledikleriniz, icraatınız sizi, torpilin, rüşvetin, kayırmanın geçerli olmadığı ahiretin o büyük mahkemesinde utandırmasın, davayı kaybetmenize, cennetten uzaklaştırılıp, cehenneme atılmanıza sebep olmasın. Burada başlarda olup, ahirette sürünenlerden etmesin. Burada zulmettiklerinize, orada el açtırıp yalvartmasın.

Bu hakikatler doğrultusunda hepinizi tebrik ediyor, hepinize başarılar diliyorum.

Dipnotlar

[1] Bkz. Mektubat, 16. Mektup, 67

[2] Âl-i İmran, 3/30

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR

HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR

Batılı inkarcılar ve onların fonladığı çevreler yaman bir çelişki içerisindedirler. Buda,

ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK

ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK

Vehhabilik meselesi zamanla dallanıp budaklanmıştır. Vehhabilik şemsiyesi altında birçok fikr

YEREL ORYANTALİSTLER

YEREL ORYANTALİSTLER

Din mücedditliği için yola çıkanlardan bir kısmı süreçte din münekkidi haline geldi. Zira

İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI

İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI

İttihad-ı İslam, bize balon gibi uçarak gelmez. Belki, bizim ona gitmemiz lazım. Yollar dağda

İMANIN ŞEHAMET-İ MANEVİYESİ

İMANIN ŞEHAMET-İ MANEVİYESİ

İslam ahlakının dinamik gücü, imandır. Çünkü, “İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet, haki

MUHALEFET KULVARLARI

MUHALEFET KULVARLARI

Hak namına ve hakikat hesabına sırf gerçeği görmek ve göstermek, meseleleri tahlil etmek, sı

UYUYAN DEV UYANMIŞTIR

UYUYAN DEV UYANMIŞTIR

Evet, millet uyandı. İçerdeki hainler, dışardaki alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, artık Ana

YANLIŞ VE HAKSIZ İNTERNET PAYLAŞIMLARI

YANLIŞ VE HAKSIZ İNTERNET PAYLAŞIMLARI

dir. İnternet paylaşımlarındaki kaynak vermemek, metnin yazarını yazmamak, doğruluk olmadığ

MASONLAR VE ESAD AİLESİ

MASONLAR VE ESAD AİLESİ

Masonluk meselesi dallı budaklı bir mesele olduğundan ve yüksek dozda manipülasyon içerdiğind

OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI

OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI

Belki biraz garip gelecek ama peşinen söyleyelim ki anlatılan husus doğrudur. Stalin’in hocala

KADİROV:  KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI 

KADİROV:  KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI 

Ramzan Kadirov başkanlığındaki Çeçenlerin Suriye’den sonra Ukrayna’da da arz-ı endam etme

Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.

3, Kadir

GÜNÜN HADİSİ

Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahid olan bunu takbih ederse (kötü olduğunu te'yid ederse), o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şahid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şahid olmuş gibi manen zarar

Ebu Davud, Melahim 17, (4345)

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI