MEHMET KIRKINCI HOCAM VE NOT DEFTERÄ°M-5

PERDE OLMAMALI Perde güneşi getiremiyor, ama gelen güneşe engel olabiliyor. Bazı insanlar da böyle. Allah’tan gelen nimetlerin yapılmasında ve gelmesinde bir etkisi ve yetkisi yok, ama nimetlerin kesilmesine sebep olabiliyor


Vehbi KarakaÅŸ

vehbikarakas@hotmail.com

2019-03-15 08:36:37

PERDE OLMAMALI

Perde güneşi getiremiyor, ama gelen güneşe engel olabiliyor. Bazı insanlar da böyle. Allah'tan gelen nimetlerin yapılmasında ve gelmesinde bir etkisi ve yetkisi yok, ama nimetlerin kesilmesine sebep olabiliyor.

EÅžKÄ°YA VE PAPAZLAR

Makbuz karşılığı günah çıkaran papazlar, bir yerden bir yere giderlerken yolda eşkıyaya (yol kesen şakilere) rastlarlar. Eşkıya başı fırsatı değerlendirmek için bağırır:

-Hey, davranmayın, eller yukarı, der. Güzel bir şekilde papazları soyarlar, neleri var, neleri yok ellerinden alırlar. Papazların önde geleni, bütün cesaretini toplar ve eşkıyalara:

-Siz günah işlediniz, gelin günahınızı affedeyim, der. Eşkıya başı sorar:

-Nasıl? Papazın cevabı enteresandır:

-Makbuz alacaksınız, ben de sizin yaptığınız günahları affedeceğim. Ayrıca bizim yanımızda gelecekteki günahlarınızın affı için makbuzlarımız da var. Fakat bu makbuzlar pahalıdır.

Eşkıya başı işledikleri günahları affettiren makbuzları almanın yanında daha garantili olsun diye gelecekteki günahları affettiren makbuzdan da ister:

-Öyleyse der, kes bize oradan, yani gelecekteki günahlarımızı affettirecek olan pahalı makbuzlardan.

Papaz keser, verir. Eşkıya başı sorar:

-Şimdi bizim gelecekteki günahlarımız affedildi mi? Papaz:

-Evet, der. Eşkıya başı bu haberi alır almaz arkadaşlarına bağırır:

-Emir veriyorum ulan, soyun bunları.

İşte tahrif olmuş bir dinin geldiği acınacak nokta! Hâlbuki peygamberler de dâhil, Allah'tan başka günahları bağışlayacak bir makam ve bir merci yoktur.

BEYHUDE BİR ÇABA

Dört sene sonra ayrılacağını bilen bir üniversite öğrencisi, üniversitenin bahçesine ayrılmayacakmış gibi lojman yapmaya kalksa akıllılığını mı ilan etmiş olur, deliliğini mi?

Cevap belli: DeliliÄŸini.

Dünya üniversitesinde tahsile gönderilen ve ebedî karargâhı ahiret olan bir insan ölmeyecekmiş gibi dünyada yerleşmeye çalışsa, saraylar yapmaya kalksa deliliğini ilan eden öğrenciden ne farkı kalır?

KUR'AN'IN FEYZÄ° KENDÄ°SÄ°NE AKAN Ä°NSAN NÄ°L-Ä° MÃœBAREK OLUR

Bazı insan cennet gibi, bazı insan da cehennem gibidir. Bazı insandan cennet, bazı insandan da cehennem görünür.

Hangi insana Kur'an'ın feyzi akarsa, o insan, cehennem gibi olan sahray-ı kebiri cennete çeviren mübarek Nil nehri gibi olur. Uğradığı yerleri, kurumuş ve çölleşmiş insanları, yeşertir, canlandırır.

BELANIN EN ÇETİNİ

Peygamberler, metin, yüksek dağlara benzerler. Dumanlar, karlar, fırtınalar onların başından eksik olmaz. Karları, fırtınaları başlarına toplarlar ki gerek içlerindeki cevherlerden ve gerek sırtlarındaki menfaatlerden insanlar yararlansınlar. Ovaların meyveleri, çayırları, çimenleri, bağları, bahçeleri, balları, börekleri hep, evet hep onların sebebiyledir. Yağlar, peynirler, sütler, etler, yumurtalar hep onların sayesindedir.

Peygamberlerin, özellikle de âlemlere rahmet peygamberimizin hürmetine kâinat yaşamakta ve sayısız nimetler sofralarımıza akmaktadır. Onların misyon ve vizyonlarının kalmadığı gün yaşamanın bir anlamı kalmayacak ve kıyamet kopacaktır.

Allah Rasulü efendimiz bu hakikatlere işaret olarak bir sarahati ortaya koymuş ve şöyle buyurmuştur:

"Belânın en şiddetlisi, en çetini, en başa çıkılmazı Peygamberlere, sonra da onlara benzeyenler ve yakın olan insanlara gelir."(1)

HÃœCRE VE RUH Ä°LÄ°ÅžKÄ°SÄ°

Bir insanın vücudu, 100 trilyon hücreden oluşmaktadır.(2) Hücre, ev ve oda demektir. Hücre, bir canlının tüm özelliklerini taşıyan yapı taşıdır. Bir hücrenin içindeki varlıkların sayısı bir şehrin nüfusundan çok. Şu halde bu hücrenin bir valisi ve yöneticisi de var, demektir.

Bu valiye sorulsa:

-Senin ve şehrinizdeki varlıkların hayatı kimin elinde? O, şöyle cevap verecektir:

-Ruh adında bir efendi var, onun elinde.

-Onu tarif edebilir misin? Uzun mu, kısa mı, içinizde mi, dışınızda mı?

Elbette tariften aciz kalacak. Ruh cesedin ne içinde ne de dışındadır. Diğer bir ifade ile, ruh bedenin her yerindedir, aynı zamanda hiçbir yerinde değildir. Ruh, bir anda bütün hücreleri yönetiminde tutma kabiliyetindedir.

İşte insanın kendi varlığını böyle bilmesi, Rabbini de bu şekilde tanıma imkânı verir kendisine. Allah insanı böyle yaratmış ki kendisine baksın, Rabbini bulsun ve tanısın. "Nefsini bilen, Rabbini de bilir" hakikatinin anlamı da bu. Kâinatı yaratan, yöneten ve ayakta tutan Allah, ne kâinatın içindedir, ne de dışında. Zamandan, mekândan münezzehtir. Her yerde sıfat ve esmasıyla hazır, nazırdır.

ARAP VE DEVESÄ°

Arap'ın biri, yükünü deveye yüklemiş, sırtına binmiş, yürümüş. Nihayet deve yolda hastalanmış ve ölmüş. Arap deveye bakmış ve demiş:

Ey deve! Demek ki hem seni hem beni ve hem de yükümü taşıyan sen değilmişsin. Demek seni, kâinatı ve bütün develeri yaşatan ve yürüten biri var. O da her şeyin dizgini elinde olan Allah'tır. Öyleyse ben, sana değil, seni yaratana güvenmeli ve ona tevekkül edip teslim olmalıyım.

Dipnotlar

1-Tirmizî, zühd 57; İbn-i Mâce, fiten 23.

2-İnsan bedenindeki farklı hücre çeşitleri ise 210 kadardır. Her saniye ölen hücre sayısı yaklaşık 50 milyon, yine her saniye yeniden yaratılan hücre sayısı ise, yaklaşık 50 milyondur. Yani insan bedeninde her an 50 milyon hücre ölüyor, 50 milyon hücre diriliyor. Toplam alyuvar sayısı (eritrosit) 25 trilyon iken, toplam akyuvar sayısı (lökosit) 25–100 milyar arası. https://www.mumsema.org/kisisel-gelisim/24233-kac-trilyon-hucremiz-var-rakamlarla-insan-hucreleri.html

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

"Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın! Çünkü O, işitendir ve bilendir."

Fussilet, 36

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Sen dünyada bir garib veya bir yolcu gibi ol.

Buhari, Rikak 2; Tirmizi, Zühd 25, (2334)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Şair Baki Vefat Etti(7 Kasım 1600) *Molla Câmi Hz.nin Vefatı(9 Kasım 1496) *Atatürk'ün Ölümü(10 Kasım 1938)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI