HER ŞEY KUR’AN’DA OLDUĞUNA GÖRE, ÂLİMLERE NE İHTİYAÇ VAR?

Her şey Kur’an’da olduğuna göre, mezheb imamlarına ve diğer İslâm ulemâsına ne ihtiyacımız var?” diyenlerin bu fikirlerinin ne derece mantıksız ve saçma olduğuna bazı misâllerle bakmaya çalışalım:


2019-01-01 08:32:40

"Her şey Kur'an'da olduğuna göre, mezheb imamlarına ve diğer İslâm ulemâsına ne ihtiyacımız var?" diyenlerin bu fikirlerinin ne derece mantıksız ve saçma olduğuna bazı misâllerle bakmaya çalışalım:

Bizler, Hâlik-ı Hakîm'in şu kâinat kitabında kudret kalemiyle yazdığı âyât-ı tekviniyesinden, kendi aklımızla çok cüz'i şeyler anlayabildiğimiz gibi, Kur'ân-ı Kerîm'i sadece okumakla veya âyetlerinin muhtasar mânâlarına nazar etmekle de çok az şey anlayabiliyoruz.

Kâinat kitabını muhtelif vecheleriyle bizlere ders veren mütefennin kimseler ve keşşâf zatlar olduğu gibi elbette ki, Kur'ân-ı Kerîm'i de bizlere ders verecek âlimler ve müçtehidler olacaktır.

Âmi bir insan, güneşi bir elma kadar zannederken, bir kozmoğrafyacı âlim, o güneşin bu dünyadan bir milyon defadan ziyade büyük olduğunu görebilmektedir.

Yine, okuma yazma bilmeyen bir adam, kanı, kırmızı bir su olarak görürken, bir doktor o kan içindeki milyarlarca alyuvar ve akyuvara nazar edebilmektedir.

Bir insan, bir nehre baktığında sudan başka bir şey göremezken, bir elektrik mühendisi o nehrin arkasında şelâleleri ve o şelâlelerin arkasında ise elektrik cereyanını görebilmektedir.

Kimya ilminden bîhaber olan kimse bir bitkinin yüzüne suretâ bakarken, o fende terakki etmiş bir zât, nebatatta gizli olan birçok hazineleri ortaya çıkarmakta ve bir eczacı ise onlardan ilâç yapmaktadır.

Şimdi, bir adam eczaneden ilâç almayıp, "mademki bütün ilâçlar çeşitli bitkilerden yapılıyor; o halde bu ilâçları bir eczacıya başvurup almak yerine bunların membaından istifade edeceğim" diyerek, dağlara çıkıp ot toplasa ne derece divanelik etmiş olur; kıyas ediniz.

İşte, Kur'ân-ı Kerîm'in her bir âyetinde ne derece azametli nurlar, ne gibi eczalar ve nasıl ince mânâlar bulunduğunu ve her necm-i âyetin ne kadar azîm ve büyük olduğunu anlayabilmemiz için de elbette ki, onun mütehassısı, eczacısı ve mühendisi olan zatların ilimlerinden faydalanmamız lâzım geliyor. Aksi halde, ne kadar sathî nazarlı kalacağımız ve ne derece echel olacağımız yukarıdaki misâllerden anlaşılmaktadır.

Mehmed Kırkıncı

Hikmet Pırıltıları

Zafer Yayınları

İst. 2013

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”

EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”

1950 seçiminden az sonra, eski başbakanlardan, medrese kökenli Şemseddin Günaltay, İzmit CHP

Araf suresi 164.ayet

"İçlerinden bir topluluk, "Allah'ın helâk edeceği, ya da çetin bir azapla cezalandıracağı bir kavme ne diye nasihat ediyorsunuz" dediği vakit, o uyarıda bulunanlar dediler ki; "Rabbiniz tarafından mazur görülmemiz için, bir de belki günahlardan sakınırla

GÜNÜN HADİSİ

Kur'an'ı cebren (açıktan) okuyan, sadakayı açıktan veren gibidir. Kur'an'ı gizlice okuyan, sadakayı gizlice veren gibidir."

Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 20, 2920; Ebu Davud, Salat 315, 1333; Nesai, Zekat 68

TARİHTE BU HAFTA

*İmam-ı Azam Ebu Hanife(r.a.) Vefat Etti.(6 Mayıs 765) *İkinci Dünya Savaşı Sona Erdi.(8 Mayıs 1945) *Osman Gazi'nin Doğumu(9 Mayıs 1252) *Ahmed Cezzar Paşa'nın Akka'da Napolyon'u Yenmesi.(10 Mayıs 1799) *1897 Türk-Yunan Savaşı Türk Zaferiyle Sona Erdi

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI