POLONYALI KOPERNİK VE VEHBİ KARAKAŞ’A GÖRE ÂLEMİN MERKEZİ
Polonyalı bilim adamı Kopernik, âlemin merkezini dünyadan güneşe taşımış. Merkez güneş, dünya ve ay gibi gezegenler de onun peykidir, demiş
Polonyalı bilim adamı Kopernik, âlemin merkezini dünyadan güneşe taşımış. Merkez güneş, dünya ve ay gibi gezegenler de onun peykidir, demiş.
Bu görüş, fizik ve kozmik açıdan doğru olabilir. Sahanın otoriteleri, bu meseleyi varsın düşünsün. Türkiyeli Vehbi KARAKAŞ da diyor ki: Âlemin merkezi güneş değil, dünyadır. Çünkü dünya, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş Hz. Muhammed'in (s.a.v) konağıdır. Gök bu konağın kubbesi, yıldızlar kandili, güneş de bu konağın avizesi ve lambası olmuştur.
Şimdi bu durumda biz, evrenin merkezi olarak nereyi düşünelim. Hz. Muhammed (sallallahu teala aleyhi vesellem) Efendimizin doğup büyüdüğü, davasını tebliğ ettiği, bir konak, bir mabed, bir okul, bir talimgâh ve ahiretin bir tarlası olarak kullandığı dünyayı mı, yoksa bu konağın lambası olan güneşi mi?
Dünya ve sair gezegenler güneşin peyki olabilir. Güneş ise gezegenleriyle beraber ve koca kâinat içindekileriyle beraber Hz. Muhammed Aleyhissalatü vesselamın peykidir. Allah, evren ve içindeki her şeyi ona hizmetkâr etmiştir. Dolayısıyla onun ümmeti olan bütün insanlığa.[1]
İnsan saray için değil, saray insan için vardır. Öyleyse merkez, saray veya saraydaki herhangi bir şey değil, saraydaki sultandır. Saraydaki her şey sultan içindir. İşte bunun için olsa gerek Süleyman Çelebî Mevlidinde Peygamberimizi meth ederken: "Bir acep nur kim güneş pervanesi" demiştir. Yani Hz. Muhammed (s.a.v) öyle bir nurdur ki güneş onun etrafında ancak pervane olabilir.
Sadece gökteki güneş mi? Hayır, yıldızlar da, doğulu ve batılı bütün yıldız şahsiyetler de onun etrafında pervane, hatta ayağında bir toz olmak istemişlerdir. Çünkü o Habibullah'tır. O, Allah'ın her şeyden ve herkesten çok sevdiği sevgilidir. O, Allah'ın muhabbetidir. Allah ona öyle bir makam verdi ki onu seven ve ona uyan, Allah'ı sevmiş olmakta[2], Ona biat eden, Allah'a biat etmiş sayılmaktadır.[3] O Allah'ın kapısıdır. O kapıdan geçmeyen Allah'a kavuşamaz. Onu devreden çıkaran ve "yalnız Kur'an" diyenler ne Kur'an'ı anlamışlardır ne de onu.
Güneşin Kur'an'daki bir adı "lamba"[4] olduğu gibi, Peygamberimizin bir unvanı da yine Kur'an'da"Sırac-ı Münîr=Aydınlatan Lamba"[5]dır. Gökteki güneş ve yıldızlar ışığını bu nur saçan lambadan yanı Peygamberimizden almışlardır. Her biri birer yıldız olan sahabeler ve on dört asrın bütün yıldız şahsiyetleri de ışıklarını yani meziyet ve faziletlerini, ilim, edep ve güzel ahlaklarını Hz. Peygamber'den almışlardır. Tabii ki Hz. Peygamber de dünya ve ahireti aydınlatan nurunu bütün özellik ve güzelliklerini Allah'tan almıştır. Peygamberimizin: "Beni Rabbim terbiye etti. Ne kadar da güzel terbiye etti."[6]sözü bu hakikatin ilanı ve itirafıdır. Allah, Peygamberimizin muallimi, Peygamberimiz de ümmetinin muallimidir. Alemin merkezi ve odak noktası odur ve onun bulunduğu noktadır. Yerler, gökler, yerlerdekiler ve göklerdekiler, her şey ve herkes onun hürmetine yaratılmıştır.
Necip Fazıl merhum da bunun için "O ki, o yüzden varız." demiştir.
Yunus da (ra) bunun için:
Hak yarattı âlemi/Aşkına Muhammed'in,
Ay ve günü yarattı/ Şevkine Muhammed'in,
Ol dedi, oldu âlem/Yazıldı levh u kalem,
Okundu hatmi kelam/Şanına Muhammed'in.
Demiştir.
Allah, neden acaba onun aşkına yarattı âlemi?
Cevap: O, Allah'ın en muhteşem ve en mükemmel aynası idi. Allah'ı en iyi o gördü, o gösterdi, o bildi, o bildirdi. Allah'ı en iyi o sevdi, o sevdirdi. Allah tarafından da tabii en çok o sevildi.
Sözlerimizi özetleyen bir ayetle makalemizi sonlandıralım:
"Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, (bir gözlemci ve hakem), bir müjdeleyici, bir uyarıcı, Allah'ın izniyle Allah'a davet eden bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak gönderdik. Allah'tan kendilerine büyük bir lütuf olduğunu mü'minlere müjdele."[7]
Sınırsız salat ve selam olsun ona ve izinden gidenlere.
Melâm olsun ona ve emanetlerine sahip çıkmayanlara.
Dipnotlar
[1] Bkz. İbrahim, 14/33; Nuh, 71/16 ; Bakara, 2/29
[2] Al-i İmran, 3/31
[3] Bkz. Fetih, 48/10
[4] Nuh, 71/16
[5] Bkz. Ahzab, 33/42
[6]Suyuti Camiu's-Sağır,cilt 1,sayfa 12.
[7] Ahzab, 33/ 42
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
ALLAH RASULÜ HAKKINDA ÖZ BİLGİ
Annem, babam ona feda olsun. O, zamanen, şanca, cemâlen ve kemâlen Peygamberlerin hâtemidir. Onl
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN “İSMET”İ VE “İSTİĞFAR”I
Özet: Kulun işlediği günahlardan pişmanlık duyma ve Allah’ın affına sarılma anlamını i
ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-3
Fahr-ı Kâinat Efendimize Ta’zîm edip Saygı Göstermeyi Emreden Ayetler: 1- Yüce Allah Kur’
ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2
Fahr-ı Kainat’a Nasıl Bakmalıyız: Kur’ân’da, “Muhakkak ki, Allah katında sizin en d
ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1
Fahr-ı Kâinat Efendimiz, (Aleyhissâlatü vesselâm) Kur’ân’ı Mekkelilere tebliğe başladı
HADİS DEĞERLENDİRMELERİNDE MODERNİST BAKIŞIN ÇIKMAZLARI
Muhâl ve münker muhteva taşıyan veya bu türden bir sonuca götüren hadislerin isnadı nasıl o
MODERN DÖNEMDE SÜNNETİN HÜCCET DEĞERİNE DİL UZATILMASI
FİTNENİN TARİHÇESİ Dr. Mustafa el-A’zamî “Dirasat fi’l-Hadisi’n-Nebevî” adlı kita
SİYER OKUNURKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BİR HUSUS
Bu güne kadar Hz. Peygamber hakkında birçok kıymetli eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerin ç
HATEMİYYET’E DAİR FARKLI BİR TAHKİK
Bu yazıda Muhammed Mustafa’nın (sallallahu aleyhi ve sellem) son Peygamber, Kur’an’ın da im
MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR
Hadisleri inkar edenlere mealciler, akılcılar ve Kur'an'cılar denilir. Bunlar kendilerine nispet
HZ. PEYGAMBERE KARŞI GÖREVLERİMİZ
İslâm bir dindir. Bu dini gönderen Allah (cc)'dır. Bu dinin bir kutsal kitabı, bir peygamberi,
- HZ. PEYGAMBER HAKKINDAKİ TAVRIMIZ NASIL OLMALI?
- SÜNNETE BAŞVURMADAN KUR’AN’LA AMEL ETMENİN İMKANSIZLIĞI
- SAHABENİN HADİS YAZMAMASININ ÜÇ SEBEBİ
- TABİÎNİN SÜNNETİN YAZIM ve TEDVİNİNE VERDİĞİ ÖNEM
- HADİSLERİN TEDVİNİ-3
- HADİSLERİN TEDVİNİ-2
- GÜZEL AHLAKA AİT 15 HADİS-İ ŞERİF
- HADİSLERİN TEDVİNİ-1
- HADİS’E SALDIRILMASININ ASIL SEBEBİ
- SÜNNET İSLAM’IN ASILLARINDAN BİR ASILDIR-4
- HABER-İ VÂHİDİN İ’TİKÂTTA HÜCCET DEĞERİ
- SÜNNET İSLAM’IN ASILLARINDAN BİR ASILDIR-3
- SÜNNETİN HÜCCETİYETİ HUSUSUNDA SAHABE TATBİKATI
- SÜNNET İSLAM’IN ASILLARINDAN BİR ASILDIR-2
- SAHİH BUHARİ’NİN EŞŞİZ ÜSTÜNLÜĞÜ
- EY ALLAH’IM!
- HADİS YAZILMASINI YASAKLAYAN RİVAYETLERE BAKIŞ
- SÜNNET İSLAM’IN ASILLARINDAN BİR ASILDIR-1
- PEYGAMBER (S.A.V)’İN HADİS YAZIMINA MÜSAADE ETMESİ
- SÜNNETİN YAZIYA AKTARILMASI
- MEVLİD-İ ŞERİF Mİ, KUTLU DOĞUM MU?
- GARİB HADİS NEDİR?
- AZİZ HADİS NEDİR?
- MEŞHUR HADİS NEDİR?
- MÜTEVATİR HABER NE DEMEKTİR?
- PEYGAMBERİMİZ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN HUSUSLAR
- ÇELİŞKİLİ GİBİ GÖRÜNEN BAZI HADİSLER
- RASULULLAH’IN ÜSTÜNLÜĞÜ
- HADİS VE HADİS İLİMLERİNİN EN ÖNEMLİ MESELELERİNE DAİR SORU-CEVAPLAR
Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabb'ine kulluk et!
Hicr, 99
GÜNÜN HADİSİ
İki kelime vardır ki, Rahman'a sevimli, dilde hafif ve mizanda ağır gelir. Bunlar; "Sûbhanellahi ve bihamdihi, Sûbhanellahil-azim=Yüce Allah'ı hamd ile tesbih ederim, Yüce Allah'ı tenzih ederim." kelimeleridir.
Buhari Tecrid-i Sarih, 2189
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...