PEYGAMBER EFENDÄ°MÄ°ZE SALAVAT GETÄ°RMEK

Şeyh Yusuf Ennebehânî rahmetullâhi aleyhi Seâdetuddâreyn fissalâti alâ seyyidil murselin adlı kitabında özet olarak şöyle buyurmaktadır.


2018-12-07 15:12:19

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM.

ESSELÂMU ALEYKÜM VE RAHMETULLAHİ VE BERAKÂTUH

Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem) efendimizin kutlu doğum haftası münasebetiyle düzenlediğimiz programımıza hepiniz hoş geldiniz.

Kardeşlerim! Onun üzerine salavat getirme hakkında birkaç kelamla söz etmek isterim.

Hazırlayan: Seyda Şerif Aslan Hocaefendi

Ä°LAHÄ°

MUHAMMED Resulullah Muhammed Habibullah

Muhammed halilullah bize gönderdi ALLAH

MUHAMMED son nebiydir Rusullerin sonudur

Onların üstünüdür onu medh eyler ALLAH

Hazreti MUHAMMEDE salâvat getir seherde

Sıkıntılı anlarda ferah bulursun VALLAH

MUHAMMED peygambere salâvat eden bir kere

o kiÅŸiye on kere salavat edecek ALLAH

MUHAMMEDE eğer sen yüz salâvat okursan

Bin salâvat inan ki sana edecek ALLAH

MUHAMMEDİ unutma salâvatı terk etme

Sen ona çok muhtaçsın salla aleyhi ALLAH

MUHAMMEDE gelenler Medine-i münevver

Ziyaret maksadıyla onu af eyler ALLAH

MUHAMMED'İN hakkı için züryetinin hakkı için

Ehli beytin hakkı için affet bizi ya ALLAH

Salavâtı Şerife'nin diğer zikirlerden özel farkı vardır. Bakınız! Şeyh Yusuf Ennebehânî rahmetullâhi aleyhi Seâdetuddâreyn fissalâti alâ seyyidil murselin adlı kitabında özet olarak şöyle buyurmaktadır.

İşlenen amellerin bazıları makbuldür, bazıları da makbul değildir. Ancak getirilen Salavâtı Şerifelerin tümü peygamberimiz (sallallâhu aleyhi vesellem)in hatırına makbuldür.

Kuran-ı Kerim Ve Salavâtı Şerifelerin hem lafızlarına hem de manalarına sevap yazılır. Böylece kuran-ı kerim ve Salavâtı Şerifeleri okuyup ta manalarını bilmeyen kişiye sevap yazılır. İkisinin dışında manasını bilmediği zikirlerin okunmasında sevap yoktur.

Gaflet halinde okunan Namaz duaların ve kuran-ı kerimin ve diğer zikirlerin sevabı yoktur. Ancak getirilen Salavâtı Şerifelerin; Rasûlullâh (sallallâhu aleyhi vesellem) efendimizin hürmetine sevabı vardır.

Böylece fasıklıkla (yani Allah'ın emrini yerine getirememekle) müptela olmuş kişi hakkında Salavâtı Şerifeleri okuması Kur'an-ı kerimi okumasından daha faydalı olur" denilmiştir.

Salavâtı Şerife'nin istiğfardan üstün, hatta sadakadan da üstün olduğunu âlimlerimiz beyan buyurmuşlardır.

Salavâtı Şerife'nin faydalarından bazıları şunlardır.

Salavâtı Şerife kalbi nurlandırır,

Kişiyi vilayet derecesine ulaştırır.

Günahların bağışlanmasına sebep olur.

Salavâtı Şerife'yi bir kere getiren Allah teâlâ o kişiye on salavat getirir. Ve ona on derece yükseltir. Ve ona on hasene yazar. Ve ona on günahını siler.

Salavâtı Şerife Allah'ın ve Rasûlullâh-ın sevgisini kazanmaya sebep olur.

Salavâtı Şerife Rasûlullâh-ı daha çok sevmesine sebep olur.

Onun şefaatine nail olmasına sebep olur.

Dünyevi ihtiyaçların giderilmesine sebep olur.

Ölmeden önce cennetle müjdelenmesine sebep olur.

10. Onu rüyada görmesine sebep olur.

KardeÅŸlerim!

Salavâtı Şerife getirirken büyük edeplerden biri de Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in şeklini göz önüne getirmektir. İmam Gazâli rahmetullahi aleyh İhyâul Ulûm adlı kitabında şöyle buyuruyor. (teşehhütte) Efendimiz (Sallallahu Aleyhi vesellem)i ve onun mübarek şahsını kalbinde hazır ederek ona şöyle selam ver. ''esselamu aleyke eyyuhennebiyyu ve rahmetullahi ve berakatuh'' (selam senin üzerine olsun ey peygamber ve Allah'ın rahmeti ve bereketleri de. Ve inan ki Allah resulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e senin selamın ulaştırılır; ve selamını alır.

KARDEŞLERİM! Hal bu iken Efendimiz Rasûlullâh (Sallallahu Aleyhi vesellem)in Şemail-i Şerifi (Fiziki Özellikleri) bilmemiz en önemli vazifelerimizdendir.

İşte o Şemail-i Şerifelerin bir kaçı:

Rasûlullâh (Sallallahu Aleyhi vesellem) haddizatında büyüktü, kendisini görenlerin nazarında da büyük görünürdü. Ne kadar istese de hiçbir kimse onu görmezlikten gelerek O'na hürmeti terk etme gücünü kendinde bulamazdı.

Mübârek yüzü hafif yuvarlak ve dolgunca idi. Rengi; pembe beyaz olup, ayın on dördü gibi parlardı.

Mübârek boyu; ortadan uzunca, çok uzundan kısacaydı. O, kavminin orta boylusu idi.

Mübârek başı, büyükçe idi ki, bu onun idrak gücüne dalâlet etmekteydi.

Mübârek saçları; kıvırcıkla düz arası, hafifçe dalgalıydı. Yeni yıkanmışken kolayca şekil alabildiğinden saçlarını sağa ve sola ikiye ayırırdı, değilse ayırmazdı. Mübârek saçını salıverdiğinde kulak yumuşaklarını geçerdi.

Mübarek vücut rengi bembeyaz ve parlaktı

Mübârek alnı genişti.

Mübârek kaşları yay gibi ince, uzun ve düzgündü. O şekilde ki, hiçbir tüy diğerini geçmezdi. Mübârek kaşları birbirine yakın olmayıp çok mükemmeldi. Mübârek kaşlarının arasında bir damar vardı ki, Allâh için kızması onu harekete geçirirdi

Mübârek gözleri irice olup, kudretten sürmeliydi. Siyahı çok siyah, beyazı da çok beyaz olup, akında hafif pembelik karışık idi.

10. Mübârek burnu hafifçe uzun olup ucu inceydi. Mübârek burnunun üzerinde öyle bir nûr vardı ki, iyice bakmayan kişi sahip olduğu nûrdan dolayı ortasını çıkıntılı sanardı.

Mübârek sakalı,çok gür ve büyükçe idi.

12. Mübârek yanakları; düz olup çıkıntılı değildi.

13. Mübârek ağzı; genişti ki, bu da fesâhatının bir delili idi.

14. Mübârek dişleri; çok keskin ve parlak olup, üst dişlerinin arası hafifçe açık idi

Mübârek boynu; gümüş gibi güzel ve parlaktı. Düzgünlük ve doğrulukta sanki tasvir (çizme resim) gibi idi

16. Mübârek bedeni Mûtedil şekilde olup, etleri sarkık değildi.

Karnı şerifleri ve göğsü şerifleri birbirinin müsâvi (eşit) idi. Mübârek göğüsleri genişti ki; bu O'nun asilliğinin ve gücünün alâmetiydi.

18. Mübarek omuzlarının arası genişti.

19. Mübârek kemiklerinin eklem yerleriyle omuz başları ince idi ki, bu O'nun mükemmel kuvvetinin delili idi

20. Mübarek uzuvlarının tüysüz kısmı çok parlak ve nurlu idi.

21. Mübârek vücudu kılsız olup, sâdece göğsünden göbeğine doğru inen bir tüy şeridi vardı

22. Mübârek kolları ve omuzları tüylü olup, Mübârek kolları uzunca idi.

23. Mübârek el ayası genişte idi ki, bu O'nun hem sûreten hem mânen elinin açıklığının delîlî idi

24. Mübârek elleri ve ayakları irice idi.

25. Mübârek parmakları ince idi

26. Mübârek tabanlarının boşluğu Mûtedil olup, ne çok çıkıntılı, ne de çok düşük idi.

27. Mübârek ayakları düz, pürüzsüz ve yumuşak olduğu için kayganlığından su tutmazdı

Yürüdüğü zaman meyilli ve engebeli bir yer de yürürcesine ayaklarını sürtmeden ve sertçe kaldırıp "geminin suda akışı gibi" yürürdü ve yokuştan iner gibi sallanırdı.

( Ahlâk-ı Nebî kitabından alınmıştır.)

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Hala mı Allah'a tövbe etmezler ve O'ndan bağışlanma istemezler? Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Maide, 74

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Üç defa kapıyı çalın. İzin verilirse girin; aksi halde dönün."

Riyazü's Salihin, 2/874

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI