RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-190

Ders: 14. Lem'anın İkinci Makamı İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *“Besmelenin rahmet noktasında parlak bir nuru, sönük aklıma uzaktan göründü.”(Sözler, s. 8) Niye “rahmet noktasında” buyurdu. Çünkü besmelede rahmet ifade eden iki tane isim geçiyor


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2018-11-24 09:37:06

Ders: 14. Lem'a'nın İkinci Makamı

İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar

*"Besmelenin rahmet noktasında parlak bir nuru, sönük aklıma uzaktan göründü."(Sözler, s. 8) Niye "rahmet noktasında" buyurdu. Çünkü besmelede rahmet ifade eden iki tane isim geçiyor.

Bismilllah'taki Allah ismi Cenab-ı Hakkın Zatına mahsus ismidir ve bütün esma-i hüsnayı ve ilahi sıfatları ihtiva eder. İsm-i azam olma ihtimali çok büyüktür.

Ondan sonra iki isim geliyor, ikisi de rahmet ifade ediyor. Niye besmelede iki tane rahmet ifade eden isim gelmiş? Cenab-ı Hakkın Rahmetine dikkatimizi çekmek için.

*Üstad; "Bu ders akıldan ziyade kalbe bakar, delilden ziyade zevke nâzırdır.(Sözler, s. 8) diyor. Kalbi meseleler karşıya, muhataba zor aktarılır. Hani şiirde geçiyor ya;

"Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyliyemem; 

Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım!"(Mehmed Akif, Safahat)

Not: Merhum Akif, Sanatkar adlı şiirinde merhum Muhammed İkbal'in bir şiirinin şiir olarak tercümesini verir ve der ki;

Diyordu şâiri Hind'in o feylesof İkbâl:

"Heyecâna verdi gönülleri,

Heyecanlı sesleri gönlümün;

Ben o nağmeden müteheyyicim:

Ki yok ihtimâli terennümün. "

Sonra der ki;

"Benim de kalb-i harâbımda duyduğum hicran,

Henüz duyulmadı mızrâbımın lisânından."(Salih Okur)

Çünkü kalbi meseleleri anlatmak çok zordur. Anlatmak akılla alakalı meselelerde olur. Mesela güzel bir manzara seyredersiniz, "harikaydı" dersiniz, başka bir şey diyemezsiniz. Kalbi meseleler anlatılmaz, yaşanır.

Ama Risale-i Nur'da bütün derslerde hem akıl hem kalb vardır. Onun için "ziyade" diyor. Tam olarak kalbi ders yoktur Risale-i Nur'da. En kalbi ders Muhabbet bahsidir. Orada bile o kadar akli deliller vardır ki. 

*Allah ismi bütün alemde bütün esma tecellillerini içine alıyor. Er rahman denilince o alemlerden dünyaya inmiş oluyor. Çünkü üstad "Rahman, rezzak manasınadır" diyor. Arzda da 300 bin çeşit mahluk var. Rahman hepsine bakıyor. Rahim ise insana bakıyor. Ve er Rahim daha çok ahirette ehl-i imana bakıyor.

Dolayısıyla besmelede bütün âlemlerden insana geliniyor.

*Kur'an Fatiha'da Fatiha ise Besmelede gizli. Çünkü Bismillah'da Allah kelimesi tevhid ve vahdaniyetten, Er Rahman dünyadan, er-Rahim ahiretten bahsediyor, ehh ne kaldı geriye?

*Üstad "Kâinat sîmasında, arz sîmasında ve insan sîmasında" (Sözler, s. 8) diyor. Simada yani yüzde ehadiyet tecellisi var. Simada kesret içinde vahdet var. Yani iki göz, bir burun, bir ağız, iki kaş kesret..ama bunlar bir sima içinde vahdet oluyor, birleşiyor. Yani yüzü kim yaratmışsa, gözü de o yaratmış, gözü kim halk etmişse, burnu da o yerine yerleştirmiş. Çık arz simasına, orada da kesret içinde vahdet var; denizi yapan ayrı, karayı yapan ayrı olmaz. O da bölünmeyi kabul etmez, bir simadır. Mümkün olsa kainatın üzerine çıksak, kainatın bütüne bakabilsek, o da bir simadır, bölünmeyi kabul etmez.

*Kainatta her şey arasında yardımlaşma var. Halbuki kainattaki mahlukat birbirini tanımıyor, ihtiyaçlarını bilmiyor ama şuurlu bir yardımlaşma da göz önünde görünüyor? Demek hepsinin yaratıcısı bu işleri gördürüyor ki, bismillah buna bakıyor.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenemez.

İsrâ, 15

GÜNÜN HADİSİ

Ey Allah'ın Resulü," dedim, "şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)

Tirmizi, Da'avat 89,Ravi (r.a.): Aişe

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI