RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-171

Ders: 13. Lem’a, 9. İşaret İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *İnsanlar içinde manen atom kadar küçük adam da var, güneş kadar büyük adamlar da.. Bu nereden ileri geliyor? Nefis ve şeytanla mücahededen.. *Üstad “cinnî şeytanlara üstad olan ey şeytan-ı insî!” diyor. (Mesnevi-i Nuriye, s:181) Öyle zaten. Cinni şeytan ne yapıyor? Ayette geçiyor;


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2018-06-29 16:42:21

Ders: 13. Lem'a, 9. İşaret

İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar

*İnsanlar içinde manen atom kadar küçük adam da var, güneş kadar büyük adamlar da.. Bu nereden ileri geliyor? Nefis ve şeytanla mücahededen..

*Üstad "cinnî şeytanlara üstad olan ey şeytan-ı insî!" diyor. (Mesnevi-i Nuriye, s:181) Öyle zaten. Cinni şeytan ne yapıyor? Ayette geçiyor;

إِنَّ كَيْدَ الشَّيْطَانِ كَانَ ضَعِيفاً

"şeytanın hilesi zayıftır"(Nisa: 4/76) diyor.

Not: Merhum Vehbe Zuhayli ayetin tefsirinde "Şeyta­nın hilesi, çeşitli entrika ve yollarla fesat için çabalaması şeklindedir" der.(bkz: Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü'l-Münir, Risale Yayınları: 3/136.)

İmam Kuşeyri, Risale'sinde diyor ki; "Şey­tandan gelen vesveseler, hep insanı günah işleme­ye sevk eder. Nefsten gelen manalar da insanı he­veslere tabî olmaya ve nefsin hususiyeti olan di­ğer vasıflara çağırır. Bu iki hatır biribirlerinin destekcisidirler ama, aralarında fark vardır. Nefsin hatırı, istikrarlı ve ısrarlıdır. Şeytanınki ise sinsicedir, o, insanı bir günaha davet eder, eğer dediği­ni yaptıramazsa, başka bir günah ile dener. Tek bir şeyde ısrar etmez." (Kuşeyrî, a. g. e., 178 -179.)

Hâkim'in riva­yetinde İbn-i Abbas (r.a): "Hiçbir kimse yoktur ki, kalbinde gaflet zamanlarında vesvese veren, uya­nık anlarında, Allah'ı andığı zamanlarda, sinen bir vesvâs şeytan bulunmuş olmasın" demiştir. (Taberî, 30/223;)

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri "Şeytanların hepsi kâfirdir. İnsanları aldatmağa uğraşırlar. İbâdetleri unutturup, günâhları iyi gösterirler. Nefsin arzularını kızıştırırlar. Şeytanlar, ateş ile havadan yaratılmıştır. Cinde hava, şeytanda ateş fazladır. Cin ve şeytanlar en ufak yerden geçerler, insanın içine, damarlarına bile girerler" der.

Bu meselede geniş bilgi için Lütfullah Cebeci hocamızın "Kur'an'da Şer Problemi" adlı eserine bakılabilir. (Salih Okur)

Şeytanın yaptığı, insana vesvese vermesi, insanın içine bir kötülüğü atması. İnsanın yaptığı tahribat vesvese ile kalmıyor ki.. yazıyor, inkarı ispat etmeye çalışıyor, insanları kötülüğe teşvik için gazete çıkarıyor, televizyon kanalları kuruyor. Kötü müesseseler açıyor. Yani insan şeytanlaşınca tahribi cinni şeytanlardan daha fazla oluyor.

Neden böyle? Çünkü insan nevi cin nevinden daha üstün. Böyle olunca insanların üstünleri cinlerin üstünlerinden daha üstün olduğu gibi, insanların alçakları da cinnilerin alçaklarından daha alçak olur. Çünkü sermaye büyük. Sermaye büyük olunca kâr da büyük olur, zarar da..

Not: 2: Alaaddin beyin değinmediği ama konuyla alakalı bir ayet-i kerimenin mealini vermeyi uygun gördüm;

وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نِبِيٍّ عَدُوّاً شَيَاطِينَ الإِنسِ وَالْجِنِّ يُوحِي بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ زُخْرُفَ الْقَوْلِ غُرُوراً

"Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar."(En'am: 6: 112)

Tefsirlerden kısaca bu ayetle alakalı yazılanları nakledelim; Merhum Ali Arslan Hocaefendi tefsirinde "İbni Abbas: "Her sapığa ve haktan yüz çeviren cin ve insana şeytan deni­lir" diyor. En güzel tefsir de budur.(Ali Arslan, Büyük Kur'an Tefsiri, Arslan Yayınları: 5/203-205)

...Avf b. Malik, Ebu Zer'den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasulullah (sav) buyurdu ki; "Ey Ebu Zer, ins ve cin şeytanlarının şerrinden Allah'a sığındın mı?" Ebu Zer: "Ey Allah'ın Rasulü, peki insin de şeytanları var mıdır?" diye sor­du, şöyle buyurdu; "Evet, hem de onlar cin şeytanlarından daha kötüdürler."

Malik b. Dinar da der ki: "İns şeytanı benim için cinlerin şeytanından da­ha zorludur. Çünkü ben, Allah'a sığındım mı cin şeytanı yanımdan uzaklaşır, gider, İns şeytanı ise bana gelir ve göz göre göre beni masiyetlere çeker."(İmam Kurtubi, el-Câmiu li-Ahkâmil'l-Kur'an, Buruc Yayınları: 7/129-130.)

Merhum allame Elmalılı Hamdi Yazır, tefsirinde, "şeytan herhangi bir mütemerrid (dikkafalı), yani azgınlıkta, şer ve habesette (kötülük ve al­çaklıkta) fevkalade bir temayüzle (sivril­meyle) sınıf ve eşbahının (benzerlerinin) haricine çıkmış, şerir (şerli), anud (inatçı) manasına bir ism-i cinstir ki, gerek insan­dan, hayvandan, yılan gibi mahlukat-ı zahi­reden (görülür yaratıklardan) ve gerek sair mahlukat-ı hafiyeden (diğer görülmez ya­ratıklardan) alaka-i ruhiyesi (ruhsal ilişkisi) bulunan habislere itlak olunur (denir). İn­san şeytanı, hayvan şeytanı, cin şeytanı de­nilir" açıklamasını yaparak kelimenin tüm kapsamını belirtmiştir.(bkz: Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Bakara Suresi: 14. Ayetin tefsiri)

"İlim adamları 'kendini yükseklerde görüp başka­sını küçümseyen, ölçüsünü bilmeyip ilâhî sınırı aşan ve Allah'a kulluk hu­susunda büyüklük taslayıp haktan uzaklaşan inatçı, âsi her insan ve cin'e şeytan denilir" diyerek bir genellemede bulunmuşlardır. Nitekim İbn Abbas, Atâ', Mücahit, el-Hasan ve Katade de bu görüşü ortaya koymuşlar­dır."

"İnsanlara gelince: İçi tertemiz olup ilâhî buyruklara uyanlar, daha çok hayır ve iyilik düşünüp bu doğrultuda hem kendini, hem çevresini aydın­latanlar ve her vesileyle düşüncelerini berraklaştıranlar tertemiz melekler gibidirler. Bunun aksine bir yol tutanlar ise habîs şeytanlar gibidirler. Bu mânayla onlara, İnsan Şeytanları denilmiştir.

Her iki türden olan şeytanlar başkalarını aldatmak, yoldan saptırmak için çok süslü ve yaldızlı sözler fısıldanırlar. Basit mantıkî oyunlara baş­vurup aldatmaya çalışırlar. Haktan yana görünüp hakkı inkâr ederler ve fırsat bulunca hakkı değiştirmekten çekinmezler.

Daha çok peygamberlere ve onların vârisleri sayılan din mürşitlerine, güçlü ilim adamlarına dil uzatır, onlara çamur atar, toplum içinde itibar­larını sarsmak için din adına dini yıkarlar. Bu tipler her devirde sahneden eksik olmazlar. Günün şartlarına göre, yol ve yöntem seçip uygularlar.

Kur'ân-ı Kerîm mü'minlerin dikkatini bu tip şeytanlara çekmekte ve gereken uyarıda bulunmaktadır." (Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur'an Tefsiri, Anadolu Yayınları: 4/1981-1982)

"Şeytanlar bir­birlerine, İblis olan şeytan insanların kulağına, gönlüne vesvese verir. İn­sandan şeytanlarda birbirlerine bazı şeyleri telkin ederler. Günümüzde gazetelerde okuyoruz. Adamlar "Yahu müslümanlar filan yeri ele geçir­miş" diyorlar. Fethetmiş demiyorlar. Aslında fetihtir bu. Bu birbirlerine haber vermedir. Ne ile haber veriyor? Sanat adı altında haber veriyor. "Zuhrufe'l-kavli" bu. Sanat adı altında sözü süsleyerek söylüyor. Adam şiir yazıyor dinime sövüyor, nesir yazıyor dinime sövüyor, roman yazıyor dinime sövüyor, hikaye yazıyor dinime sövüyor. Yahu kardeşim yapma­yın bunu dediniz mi? "Yahu sanat bu" diyor. "Sanata mı karşısın" diyor. Ve ekliyor "bunlar sanat düşman"ı diyor. Yahu dikeni övmenin anlamı yok, gülü övün de sanat diyelim. Yaratanı övün de sanat diyelim. Ayının armu­du övdüğü gibi armudu övmeyin. Armudu yaratanı övün de sizin dediği­nize sanat diyelim." (Mahmut Toptaş, Kur'an-ı Kerim Şifa Tefsiri, Cantaş Yayınları: 3/118-120.)

Not: 3: Hz. Ali(k.v) buyuruyor; "Kötü arkadaş, görünen şeytandır." Hz. Mevlana da Mesnevi'de "Her kim seni Allah'a taatu ibadetten soğutursa, bil ki şeytan ondadır ve onun derisi altında gizlenmiştir" der. (Salih Okur)

*Erzurum'da bir tabir vardır; "Hırsız evden oldu mu, öküz bacadan çıkar." Şimdi hırsız(nefis) evden, içerden oldu mu, şeytanın işi kolay oluyor.

Not: Burada şu sözü de hatırlamak gerekiyor; "Şeytan, "her hangi bir kişide aşağıdaki üç şeyden birisi bulununca o kişiye hâkim olur ve istediğimi yaparım" demiştir;

-Günahlarını unuttuğu zaman,

-amelini çok gördüğü vakit,

-kendi görüşünü beğendiğinde. Dırâr bin Mürre

Not: 2 Molla Câmi(k.s) Nefahâtü'l Üns isimli eserinde diyor ki; "Şeyh Ebul Kâsım Âbâdi'nin Müslüman bir cinni vardı. Bir gün şeyh, mescidde otururken, cinni geldi. Ona " Ey Şeyh! Bu cemaati nasıl görüyorsun?" sualinde bulundu. Şeyh; "bazısını uykuda, bazısını uyanık görüyorum" dedi.

Cinni; "başlarında olanı görüyor musun?" sualinde bulundu. Şeyh; "görmüyorum" cevabını verdi. Cinni, şeyhin gözlerini sıvadı. Şeyh, cemaatin başları üzerinde birer karga oturduğunu, bazılarının gözlerini kanatlarıyla kapattığını, bazılarınınkini de kâh kapatıp kâh açtığını gördü ve "bunlar nedir" diye cinniye sordu.

Cinni;

وَمَن يَعْشُ عَن ذِكْرِ الرَّحْمَنِ نُقَيِّضْ لَهُ شَيْطَاناً فَهُوَ لَهُ قَرِينٌ

Kim Rahman'ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz(Zuhruf: 36)ayetini okumadın mı? O kargalar birer şeytandır ki, onların başları üzerinde oturmuş, gafleti derecesinde onu istila eylemiştir" ikazında bulundu.

* "Dalalette ve küfürde hem adem ve terk var ki, pek kolaydır, hareket istemez. Hem tahrib var ki, çok sehildir ve âsandır; az bir hareket yeter.(Lem'alar, s: 81) Adem yokluk yani. Vücud: varlık. Mesela namaz kılmamak bir hareket istemiyor. Kılmak ise hareket istiyor. Zekat vermemek bir hareket istemiyor, ama vermek istiyor. Şeytanın yaptırdığı da hayrı terk ettirmek, bu fazla bir güç istemiyor.

Bir de tahrip kolay, tamir zor. Mesela bakıyorsun bir sınıfta iki haylaz çocuk, bir sınıfı yoldan çıkarabiliyor.

*" Ehl-i hidayet ve başta ehl-i nübüvvet ve başta Habib-u Rabb-il Âlemîn olan

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın meslek-i kudsîsi, hem vücudî,"(Lem'alar, s: 81)..

Mesela küfür(inkar) adem: imanın olmaması..

İman: vücud(varlık)..imanın olması..

İsyan: adem(itaatin olmaması)

İtaat: vücud..

Ahlaksızlık; adı üstünde adem, ahlakın olmaması..

Ahlak: vücud..

Zulüm: adem..Neden adem? Çünkü zulümde de adaletin olmaması demek..

Böyle düşündüğümüzde bütün menfilikler ademe dayanıyor.. Müsbet şeyler ise vücuda..Peygamberlerin yolu ise hep müsbettir, vücuda dayanıyor.

Not: Bu konuda Prof. Dr. Alaaddin Başar beyin "Adem Âlemleri" adlı yazısına (Alaaddin Başar, Risale-i Nur'dan Kelimeler, Cümleler, cilt: 1, s: 498-501 Zafer Yayınları, İst. 2007) ve yine "Yokluğa Dayanan İşler" (Alaaddin Başar, Risale-i Nur'dan Kelimeler, Cümleler, cilt: 1, s: 502-503 Zafer Yayınları, İst. 2007) adlı yazısına müracaat edilebilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-200

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-200

Ders: 3. Söz İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Allah ya..Allah’tan gelen şey nasıl olur,

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-199

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-199

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre’nin Hatimesi İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *Üstad, İslam âl

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-198

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-198

Ders: Asa-yı Musa(s. 106) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah Edilen Kısım: Sonra o mütefekkir

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-197

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-197

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre risalesi, s. 69 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım:

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-196

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-196

Ders: 11. Söz İzah: Prof. Dr. Şener Dilek *Sanattaki letafeti, ilimdeki derinliği, tezyinattak

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-195

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-195

Ders: Hutbe-i Şamiye(s. 19) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “İstikbal yaln

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-194

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-194

Ders: 33. Söz, 23. Pencere İzah: Prof. Dr. Şener Dilek Not: Bu ders, İstanbul Yüzevler’de,

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-193

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-193

Ders: 14. Lem’a, İkinci Makam İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *“Kâinat sîmasında, arz

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-192

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-192

Ders: 17. Lem’a, 13. Nota İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Cenab-ı Hak bizi kul olarak yar

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-191

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-191

Ders: Şualar(13. Şua,) s: 307 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “Bugün, bü

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-190

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-190

Ders: 14. Lem'anın İkinci Makamı İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *“Besmelenin rahmet noktas

İnsanlar yalnız inandık demeleri ile bırakılıveriliceklerini, kendilerinin imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?

Ankebut, 2

GÜNÜN HADİSİ

"iman bakımından müminlerin en mükemmeli, ahlâkça en güzel olanlar ve ailesine en güzel davrananlardır."

Tirmizi

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI