Cevaplar.Org

HİND ULEMA CEMİYETİ VE ÜLKENİN ÖZGÜRLEŞMESİNDEKİ ROLLERİ-1

“Hindli ulemadan Mevlana Kifayetullah, Birinci Dünya Savaşı sonunda İngilizlerin zafer kutlama törenlerinin protesto edilmesi gerektiğini önerdi. Bu öneri, 13 Kasım 1919’da Mevlana Fazlul Hak’kın başkanlığında düzenlenen Hilafet Kongresinde ortaya atılmıştı.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2017-02-01 18:07:56

Hazırlayan: Dr. Mahmud Hafız Abdurrabi Mirza(Yeni Delhi, Cevher Lal Nehru Üniversitesi)

Arapçadan tercüme; Salih Okur

Takdim

İngiliz sömürge yönetimine karşı Hint Müsümanların bağımsızlık çabaları, hilafeti destekleme hareketleri, İngilizlerin batıl din ve mezhebleri revacı ve misyonerlik faaliyetlerine karşı ilmi duruşları ve mücahede ve gayretleri, Osmanlı devletine ve Türk milletine olan sevgi ve bağlılıkları üzerinde ciltlerle eserler yazılacak hususlardandır.

Ben kıymetli araştırmacı Dr. Mahmud Hafız Abdurrabi Mirza'nın bu konudaki bir çalışmasını dilimize tercüme ederek hizmetinize sunmak istedim. İstifadeye medar olması dileğiyle. Salih Okur/cevaplar.org

"Hindli ulemadan Mevlana Kifayetullah, Birinci Dünya Savaşı sonunda İngilizlerin zafer kutlama törenlerinin protesto edilmesi gerektiğini önerdi. Bu öneri, 13 Kasım 1919'da Mevlana Fazlul Hak'kın başkanlığında düzenlenen Hilafet Kongresinde ortaya atılmıştı.

Delhi şehrinde 22 Kasım 1919'da düzenlenen Hilafet hareketi kongresinde de çok sayıda âlim, Gandi'ye ek olarak bu öneriyi teyid etti. Ki, bu toplantıya ülkenin ileri gelen alimlerinden 25 tanesi iştirak etmişti.

Bu toplantı esnasında, Müslümanların çıkarlarını gözeten ve çeşitli vesilelerle onların içtimai ve iktisadi müşküllerini çözmeye çalışan Müslümanlara has bir kurumun tesisi hususunda ittifak sağlandı. Bu kurumun bir gayesi de İngiliz hükümetinin misyonerlik faaliyetlerine Müslüman halkın kurban düşmemesi için din işlerine ihtimam gösterilmesi idi. Bu cemiyetin şubelerinin ülkenin her tarafında açılması hususunda ittifak edildi.

Diğer bir alanda, Mevlana Muhammed Ebu Muhasin Seccad, Bihar vilayetinde "Bihar Uleması Teşkilatı"(Encümen-i Ulema-i Bihar) adını verdiği Müslümanlara has küçük bir teşkilat tesis etti ve bu örgütün bütün Hindistan çapında genelleşmesi için gayret gösterdi. Onun gayretleri sonucu Delhi şehrinde 22 Kasım 1919'da seçkin alimler bir araya geldi. Bu alimler arasında; El Hac Muhammed İshak, Mevlana Nur'il Hasan, Mevlana Seyyid Süleyman Nedvi, Azad Subhani, Mevlevi İkram Han, Mevlana Muhammed Seccad, Hakim'ül Ecmel Han ve diğerleri vardı .

Yine bu alimler Abdulbari Faranki Mahalli'nin yönetiminde birleşme ve aralarında her türlü ihtilafa yer vermeme hususunda sözleştiler. Bu sözleşmeden sonra Cemiyyet-i Ulema-i Hind(Hindistan Alimler Cemiyeti) isminde bir teşkilat kurdular ve geçici başkanlığına da Mevlana Kifayetullah Dehlevi'yi seçtiler.

Bu öneri üzerinde(yukarıda geçen Mevlana Kifayetullah'ın protesto önerisi) ittifak sağlandıktan sonra Cemiyyet-i Ulema-i Hind varlık sahnesine çıkmış oldu ve katılımcılar üyeliklerini elde ettiler. (1)

Tam bir sene geçtikten sonra, 1920 senesinde Cemiyet, Yeni Delhi şehrinde bir toplantı düzenledi. Ve bu toplantıda Şeyhü'l Hind Mevlana Mahmud Hasan Diyobendi başkanlığa ve Müftü Mevlana Kifayetullah da başkan yardımcılığına seçildi. Ancak bu sırada Şeyhül Hind'in vefat etmesi üzerine Müftü Mevlana Kifayetullah cemiyet reisliğini omuzuna aldı. Ve onun riyaseti 20 seneyi aşkın bir müddet devam etti.(2)

Bu cemiyetin ikinci toplantısı Şeyhü'l Hind Mevlana Mahmud Hasan Diyobendi başkanlığında Ekim 1920'de gerçekleşmişti ki, Mahmud Hasan yine Haziran 1920'de İngiliz hükümetiyle yardımlaşma ve ilişkiye girmeyi yasaklayan bir fetva yayınlamıştı.

Bu cemiyet, Müslümanların dini işlerine önem veren düzenlemeyi tesis edemedi. Dini ilimleri yayma ve insani hizmetleri sağlama ile sınırlı kaldı. Fakat bu cemiyet kurulduğu günden beri siyasi işlere önem verdi ve devlete ait işlerin çoğunluğu ile bağlantılıydı.

Bu sıralarda İngiliz hükümetinin Hint halkına yaptığı baskı ve zulümlerden dolayı keskinlik ve aşırılıklar arttı. Bundan dolayı da kurulduğundan beri siyasi meselelere dalmak bu cemiyetin ilk işi oldu. Ki herkes bilir ki, genellikle alimlerin çoğu öğrenim ve öğretim öğretim işleri ile ve insanları irşadla, İslamiyeti yaymak ve dini ilimleri neşretmekle meşgul olurlar.

Fakat siyasi amiller bu cemiyeti siyasi hayata müdahale ve siyasi işlere önem vermeye mecbur etti. Dış görünüm, bu alimlerin ana mesele olarak İslam dinini korumaya önem verdiklerini ve İngiliz hükümetinin misyonerlik ve müsteşriklik saldırılarına ve kültürel meydan okumalarına karşı savunma ve mücadele çalışmalarını yerine getirmek ve Müslümanları donatmakla meşgul olduklarını gösteriyordu.

Bütün deliller şuna işaret ediyor ki, bu alimler İngilizlerin ilmi meydan okumalarına karşı bu ilmi çalışmaları yapmamış olsalardı, sömürgeci ülkenin elinin altındaki karanlık ülkeyi kaplar, Hint beldesi Endülüs'ün durumuna düşer ve hürriyet ve istiklalin sömürge pençesinden kurtulması ve ülkenin çocuklarının işin başına gelmesi çok uzak ve bu diyar da sömürgeciliğin mezbeleliği olurdu. (*)

-devam edecek-

(*) Bir yazarımız haklı olarak şöyle demektedir; "Hindistan Müslümanları da maruz kaldıkları İngiliz emperyalizminin kendileri uyarmasıyla Oryantalizm karşısında tavır alma ihtiyacını diğer birçok Müslüman ülkeden önce hissetmişlerdir."(Salih Okur)

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

1.Hâfız ibn Hacer el-Askalânî el-İsâbe adlı eserinde diyorki: "Ehli-sünnet, sahâbenin âdil

Zulüm (ve haksızlık) edenlere de sakın meyletmeyin! Sonra size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur, sonra size yardım da edilmez.

Hûd, 113

GÜNÜN HADİSİ

Harb bir hiledir.

Buhari, Cihad 157; Müslim, Cihad 18, (1740)

TARİHTE BU HAFTA

*Çanakkale'de Kirte Zaferi(28.04.1915) *Gazneli Mahmud'un vefatı(30.04.1090) *Cezzar Ahmet Paşa Akka'da Napolyon'u püskürttü.(2.05.1799) *Fatih Sultan Mehmed'in vefatı(3.05.1481) *Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb Ensari'nin vefatı (4.05.677)(İ.hatip takvimi)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI