KULLUK-YARATILIŞ İLİŞKİSİ

Kulluk: yaratılan insan ile Yaratan Allah arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir olgudur. Bu yüzdendir ki, ilk inen vahiyde, Allah’ın yaratıcılığı ve insanın da yaratılmışlığı öne çıkarılmıştır


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2016-10-17 14:57:29

Kulluk: yaratılan insan ile Yaratan Allah arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir olgudur. Bu yüzdendir ki, ilk inen vahiyde, Allah'ın yaratıcılığı ve insanın da yaratılmışlığı öne çıkarılmıştır. İlk inen "Yaratan; insanı yapışkan bir hücreden yaratan Rabbinin adıyla oku"(1) mealindeki ayette bu bağlantıya işaret edilmiştir.

Yine Kur'an'da, insanı Allah'a kulluk yapmağa davet eden ilk ayette de bu ilişkiye dikkat çekilmiştir: "Ey insanlar! Hem sizi hem de sizden önceki insanları yaratan Rabbinize ibadet ediniz/kulluk yapanız ki takva mertebesine ulaşasınız."(2)

Bundan anlaşılıyor ki, kulluk insan için bir fıtrat vazifesidir, yaratıcıya karşı bir teşekkür ifadesidir, ruhanî ve cismanî mekanizmaların yaratılış amacını gerçekleştirmeye yönelik bir kutsal eylemdir.

Şimdi, çok özet bir halde çerçevesini çizmeye çalıştığımız kulluk hakikatini birkaç madde halinde sunmaya çalışacağız:

İnsan, şu dünyaya bir memur ve misafir olarak gönderilmiş, kendisine çok ehemmiyetli bir istidat ve kabiliyet verilmiş ve bu kabiliyete göre de ehemmiyetli vazifeler tevdi edilmiştir.

Bu çok değerli insanı, o gayeye uygun vazifelerde istihdam edip çalıştırmak için şiddetli teşvikler ve dehşetli tehditler yapılmıştır. Bu noktada "ahsen-i takvim" sırrının daha iyi anlaşılması için insaniyetin ve ubudiyetin esaslarını özetleyeceğiz:

İnsan, şu kâinata geldikten sonra "iki cihet ile" ubudiyeti var: Bir ciheti; gaibane bir surette bir ubudiyeti, bir tefekkürü var. Diğeri; hazırane, muhataba suretinde bir ubudiyeti, bir münacatı vardır.(3) Diğer bir ifadeyle, kulluk iki şekilde yapılır: Biri yaratanın gıyabında, doğrudan ona hitap etmeden; diğeri ise, onun huzurunda, doğrudan ona hitaben yapılan kulluk.

1. Yaratanın gıyabında yapılan /Hitap şeklinde olmayan kulluk:

Bu tür kulluğun temel esprilerini şöyle sıralayabiliriz:

 

a. Allah'ın İdaresi Ve Kulluk:

 Yaratılmış bir kul olarak insanın en önemli bir görevi, kâinat çapında görülen "rububiyet hakikatini" idrak etmek, yani; Allah'ın yaratma, yönetme, düzenleme, dizayn etme gibi harika işlerine bakıp, yüce Rabbimizin büyüklüğünü tasdik etmek, sanatının güzelliğini alkışlamaktır.

b. İlmî Müzakereler Ve Kulluk:

Bu kulluğun en önemli bir yansıması, kulların kendi aralarında iman şuuruyla gerçekleri müzakere etmeleridir. Allah'ın güzel isimlerinin birer yansıması olan varlıktaki güzel sanatları görmek ve kendi aralarında bunları müzakere etmek ve onları birbirinin ibret nazarına sunmaktır.

c. Allah'ın İsimleri Ve Kulluk:

Bu kulluğun özeti; şuurlu bir varlık olarak insanın çok mühim bir görevi de, her biri birer manevî hazine olan Allah'ın güzel isimlerinin cevherlerini idrak terazisiyle tartmak, kalbin kıymetşinaslığıyla takdir edip değer vermektir.

d. Kâinat Kitabı Ve Kulluk:

Bu kulluk görevinin özeti; kâinatın/göklerin ve yerküresinin sayfalarını Allah'ın kudret ve hikmet kalemiyle yazılmış bir kitap olarak algılamak, mütalaa edip tefekkür etmektir.

Bu zaviyede yapılan kulluk; kâinat çapında görülen harika sanatlar, süslü nakışlar, ince dizayn ve düzenler, eşsiz nizam ve intizamlar penceresinden bakıp, yüce Yaratıcının manevî cemal ve kemalini temaşa etmek, yakından tanımak, bütün benliğiyle onu sevmek ve saygı duymaktır.

2. Yaratanın Huzurunda-Ona Hitaben- Yapılan Kulluk:

Bu konu şöyle özetlenebilir:

-Sanattan sanatkâra baktıran kulluk:

 Bu kulluğun özeti; her zaman Allah'ın huzurunda olduğunun idrakindeolmak ve buna göre bir duruş sergilemektir. Her fiilin bir faili olduğu gerçeğinden hareketle, eserden müessire/sanattan sanatkâra geçmektir.

Bu husustaki kulluğun özeti: Yüce Yaratıcının, harika ve mücizeli sanatlarını teşhir etmek suretiyle kendini tanıttırmak istediğini anlamak ve onun bu isteğini imanla karşılayıp şuurla mukabele etmektir.

-Rahmete talip olmakla yapılan kulluk:

Bu kulluğun özeti: Rahman ve Rahim olan Allah'ın, sonsuz rahmetinin bir yansıması olarak bin-bir türlü rahmet ürünlerini sergilemekle kendini sevdirmek istediğini idrak etmek, onun bu isteğini, kendisini severek yerine getirmek, sevgisini ona tahsis etmek ve kendisi de ona kulluk ederek kendini ona sevdirmeye çalışmaktır.

-Medyun-u şükran olarak yapılan kulluk:

Bu kulluğun özeti: Sonsuz kerem ve ihsan sahibi olan Allah'ın, maddî-manevî sayısız nimetleriyle insana ikramlarda bulunup, maddî-manevî duyu organlarına hitap edip, damağına ve dimağına bin-bir türlü keyif ve lezzetleri enjekte etmek istediğini kavramak veAllah'ın bu isteğine mukabil, fiil ve sözleriyle, tutum ve davranışlarıyla, elinden gelse varlığının bütün zerreleriyle ona övgülerini, şükranlarını, medh-u senalarını sunmaktır.

-Mabudun huzurunda yapılan kulluk:

Bu kulluğun özeti: Atomlardan galaksilere kadar her yerde yansımaları görünen Allah'ın celal ve cemal sıfatlarına karşı (Subhanellah, elhamdulillah, Allahuekber) diyerek hayret içinde ayakta el-pençe durmak, iki büklüm olarak rükûa varmak ve yüzünü yerlere sürerek secdeye kapanmaktır.

Son olarak şunu da belirtmeliyiz ki, "kulluk" kavramı, ibadet ve ubudiyet olarak da ikiye ayrılır: Oruç, namaz, hac, zekât bir ibadet olarak kulluk olduğu gibi, hayatı kolaylaştıran, insanların yararına olan her türlü teknoloji üretmek de bir kulluk görevidir. Örneğin; cami-hastane-okul yapmak, araba - gemi -uçak yapmak, yol-çeşme- köprü yapmak, çeşitli sanayi ürünlerini istihsal eden fabrikalar kurmak da bir kulluktur. Şüphesiz, gerek ibadetin gerekse ubudiyetin bir değer ifade etmesi için, Allah'ın rızasını esas almak ve işlerinde samimi olmak, halka hizmetin Hakka hizmet olduğunun şuurunda olmak şarttır.

Dipnotlar

1-Alak, 96/1-2.

2-Bakara, 2/21.

3-Nursi, Sözler, 440-442.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

İnsanların ölüme negatif düşüncelerle bakmalarındaki sıkıntılardan biri de şudur ki, onu

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir

Âl-i İmran:20

GÜNÜN HADİSİ

Diğer bir kişi katılmaksızın, iki kişi aralarında fısıldaşmasın.

Buhari

TARİHTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât E

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI