Ä°ncil'deki Ä°ÅŸaretler

Cârûd b. el-Alâ Bahreyn'de oturmuş büyük bir Hristiyan âlimi idi. Meşhur Kuss b. Saide'ye yetişerek ondan çok faydalanmıştır.

Hz. Muhammed(asm.)'in vasıflarını öğrendikten sonra kabilesinin ileri gelenleriyle birlikte gelip hak dini kabul etmiştir.. Hz. Peygamber(asm)'in huzuruna geldiğinde, ne ile gönderildiğini sormuş ve aldığı cevap karşısında şu gerçeği haykırmıştı:

"Seni hak Peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, senin vasfını İncil'de buldum. Seni Meryem'in oğlu müjdeledi. Her an ve her zaman Allah'ın selâmı senin üzerine olsun; seni (bize) ikram edene (Allah'a) şükürler olsun! Göz gördükten sonra iz aramaya; kesin bilgiden sonra şüp-he etmeye yer yoktur. Lütfen elini uzat! Ben şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur ve Sen Allah'ın peygamberisin."(1)

Yuhanna İncilinde şöyle denilmiştir: "(Hz. İsâ:) Eğer beni seviyorsanız, emirlerimi tutarsınız. Ben de Babaya (Rabb'e) yalvaracağım ve size başka bir (Farâklît) bir tesellici, bir ha-kikat ruhunu verecektir, tâ ki daima sizinle beraber olsun(2), "Fakat benim ismimle Babanın göndereceği Faraklît (tesellîci), Ruhü'l-kudüs, o size her şeyi öğretecek ve size söylediğim her şeyi hatırınıza getirecektir"(3), "Artık sizinle çok şeyler konuşmayacağım; çünkü bu dünyanın reisi geliyor"(4), "Babadan size göndereceğim tesellici, Babadan çıkan hakikat ruhu, geldiği zaman, benim için o şehadet edecektir."(5), "Bununla beraber ben size hakikati söylüyorum; benim gitmem sizin için hayırlıdır, çünkü gitmezsem, Tesellici size gelmez; fakat gidersem onu size gönderirim."(6)

Getirdiği hakikat nuru ile insanları ölümün idam-ı ebedîsinden kurtarıp, bir terhis tezkeresine çevirmekle onlara eşsiz bir teselli veren Hz. Muhammed (asm), söz konusu Tesellici değilse başka kim olabilir?

Bütün vasıflar Hz. Muhammed(asm)'i göstermektedir. Âlemin Reisi'nin Hz. İsâ'nın lehindeki şehadeti ise, birçok âyet ve hadiste söz konusudur. "Ben Allah'ın kuluyum"(Meryem,30) diyen Hz. İsâ'yı tasdik edip, onu bütün insanlara karşı tanrılık iftirasından ve annesini de isnad edi-len zina suçundan ibrâ etmiştir. "İşte hakkında (Yahudilerle Hıristiyanların) ihtilaf edip durdukları Meryem oğlu İsâ hakkındaki Allah'ın sözü budur"(Meryem,34) âyeti, Kur'an'daki bütün şehadetlerin bir özeti gibidir.

"Fakat O, hakikat ruhu gelince, size her hakikate yol gös-terecek; zira kendiliğinden söylemeyecektir. Her ne işitirse söyleyecek ve gelecek şeyleri size bildirecektir."(7) 

İncil'in bu âyetlerini yorumlayan Bediüzzaman Said Nursi'nin ifadesiyle: "Acaba umum insanları birden hakikata da'vet eden ve her haberini vahiyden veren ve Cebrail'den işittiğini söyleyen ve Kıyâmet ve Ahiretten tasilen haber veren, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü vesselâmdan başka kimdir? Ve kim olabilir?"(8)

Manastırlı İsmâil Hakkı'nın, Abidin Paşa'nın bir incelemesine dayanarak bildirdiğine göre, Faraklît kelimesi, Yunanca İncil'de Paraklitos şeklinde yazılıdır. Bu kelimenin anlamı "niyaz olunmuş" şeklindedir. Ancak bu kelimenin bir özel isim olarak kullanılması söz konusu değildir. Hatta dünyada böyle bir ismin varlığından söz edilemez.

Kitap ehlinin eskiden beri tercümelerinde isimleri de kendi anlayışlarına göre tercüme ettikleri bilinmektedir. Öyle anlaşılıyor ki, İncil'in asıl metninde bu kelime, Paraklitos değil, Piriklitos'dur ki, bunun anlamı Yunanca'da eksiksiz olarak Ahmed demektir.(9)

Evliya Çelebî de, Şemûn-u Safa'nın türbesinde, Ceylan derisinde yazılı bir İncil-şerif'te, Hz. Muhammed isminin Mevamit olarak yazıldığını müşahede ettiğini bildirmiştir.(10) 

Bediüzzaman Said Nursi'ye göre, Mevamit kelimesi, Memed'den ve Memed dahi Muhammed'den tahrif edilmiştir.(11)

Kur'an-ı Kerimde, İncilin müjdesi şöyle anlatılmaktadır:

"Meryem oğlu İsa da: 'Ey İsrail oğulları! Ben size gönderilen Allah'ın elçisiyim. Benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici olarak geldim' demişti. Fakat onlara apaçık delillerle gelince "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler."(12)

Dipnotlar

1- bk. es-Suyûtî, el-Hasâisu'l-Kübrâ, I/35; el-Cisr, 56, 62.

2- bk. Yuhanna, Bâb:14, âyet:15-16.

3- bk. Aynı yer, âyet: 26.

4- bk. Aynı yer, âyet: 30.

5- Yuhanna İncil'i, Bâb:15, âyet:26.

6- bk. Yuhanna, Bâb: 16, âyet: 7

7- bk. Yuhanna, Bâb:16, âyet: 13.

8- bk. Nursi, Mektubât,169. 

9-bk. el-Cisr, Risale-i Hamidiyye, 58-59

10- Bu konuda geniş bilgi için bk. Nursi, Mektûbât, 171

11- bk. Nursi, a.g.y. 

12- es-Saff, 61/6.