İBRETLİK BİR HADİSE
Merhum Ahmed Cevdet Paşa Kısas-ı Enbiya adlı ünlü eserinde Emevi halifelerini anlatırken der ki; “Velid bin Abdülmelik bina merakında idi. Halkı dahi bina merakına düştü. Toplantı ve meclislerde inşaattan bahsolunurdu. Süleyman bin Abdülmelik obur idi. İnsanlar dahi yemek içmek lakırdılarıyla
Merhum Ahmed Cevdet Paşa Kısas-ı Enbiya adlı ünlü eserinde Emevi halifelerini anlatırken der ki; "Velid bin Abdülmelik bina merakında idi. Halkı dahi bina merakına düştü. Toplantı ve meclislerde inşaattan bahsolunurdu. Süleyman bin Abdülmelik obur idi. İnsanlar dahi yemek içmek lakırdılarıyla vakitlerini israf ederlerdi. Ömer bin Abdülaziz âbid ve zâhid idi. Onun zamanında dahi halk ibadet ve taat yoluna girdi. Meclislerinde "bu gece evradın ne idi? Kur'an-ı Kerim'den kaç ayet hıfz ettin? Bu ay kaç gün oruç tuttun?" gibi sözler söylenir oldu. 'En nâsu ala sülûk-i mülûkuhim'(İnsanlar meliklerinin olundadır.)
İşte o emirlerden Hişam bin Abdülmelik'in merakı da mal toplamak imiş. Hatta Cevdet Paşa şöyle diyor; "Elhasıl Hişam, pek halim ve mülayim ve ahlakı güzel ve akidesi dürüst bir zat idi. Lakin pek tamahkâr ve eli sıkı ve mal toplayıp depo etmeye hâris ve düşkün olup, valileri de ona iyi görünmek için mal tahsilinde şiddet ve ifrat eylemekte idiler. Emevi valilerinin zikir ve fikirleri mal toplamaya münhasır olup irtikâp ve rüşvet kapıları dahi açılmıştı."
Merhum Mehmed Akif Bey, 'Dirvas' adlı şiirinde küçük bir çocuğun diliyle bunu şöyle anlatır;
Görmekteyiz ey Emîr-i âdil,
İnkârı bunun değil ya kâbil-
Yok sendeki ihtişâma pâyân;
Bizlerse alay alay sefilan
Bir yanda demek ki fazla var çok;
Hayfâ ki öbür tarafta hiç yok.
Öyleyse biraz tevâzün ister.
Evvel beni dinle, sonra hak ver:
Nerden buldun bu ihtişâmı?
Halkın mı, senin mi, Hâlik'ın mı?
Allâh'ın ise eğer bu servet.
Bizler de onun kuluyken, elbet
Bir pay talebinde hakkımız var...
İnsâf olamaz bu hakkı inkâr.
Halkınsa şu bî-nihâyet emvâl;
Ver, etme hukûk-i gayrı pâmâl.
Yok; böyle de olmayıp da kendi
Malın ise - çünkü fazla - şimdi,
Bî-vâyelere tasadduk eyle...
Dördüncüsü varsa haydi söyle!"
İşte bu emirin cenazesinde yaşanan ibretamiz bir vakıayı Ahmed Cevdet Paşa merhum şöyle anlatıyor;
"Ondoluz sene dokuz ay, yirmi gün süren halifeliği müddetinde o kadarr mal toplamıştı ki, kendisinden önceki emirler içinde o kadar mal toplayan yoktur. İbret alacak vakıalardandır ki, Hişam'ın vefatında veliahd olan Velid bin Yezid bin Abdülmelik Beriyye'de bulunup, ancak kâtibi İyaz, Hişam'ın yanında idi. Hişam fevt olunca İyaz bilcümle hazineleri ve ambarları mühürledi ve Hişam'ı gasl için adamları su ısıtmak üzere bir kazan istediklerinde vermedi. Onlar da komşulardan emaneten bir kazan alıp su ısıttılar ve kefen bulunmadığı cihetle, Hişam'ın kölesi Galib onu kefenledi."
Kaynaklar
1- Ahmed Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya, Cilt:1, Bedir Yayınevi, İst. 1966
2-Mehmed Akif Ersoy, Safahat, İnkilap Kitabevi, İst. 1985
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
KALP GÖZÜ DAİMA GÖRÜR
Güzel bir Mayıs sabahı New York'taki Santral parkın bir köşesinde iki kör adama rastlanmışt
KUTSAL ADAK
Yıllar önce ailemle birlikte, Fas'daki küçük bir kentin ortasındaki bir köşkte mutlu yaşıy
KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET
Konfüçyüs bir gün öğrencileri ile sohbet ediyordu. Konfüçyüs dedi ki: “Bilgi edinmek içi
BALTA HIRSIZI
Bir adam baltasını kaybetmişti, onu komşusunun oğlunun çaldığını sanıyordu. Onun hareketl
“HA SEN HA BEN”
Osmanlının son dönemlerindeyiz. Papaz iken İslâm diniyle müşerref olan bir kimse, İstanbul'a
“CÖMERTLİĞİN BABASI”
Arap Tarihinde cömertliğiyle meşhur Hatem-i Tai’yi çoğumuz duymuşuzdur. Adeta cömertlik bu
ASIL ŞAŞILACAK ŞEY
Tefsîr-i Râzî’de hikâye olunmuştur ki bir gün birisi Hz. Ömer’in huzurunda; “Şu satran
VATAN DERDİ, EVLÂD ACISINDAN MUKADDEMDİR!
Dünyada tek bir evlâdım, ciğer-pârem, istinâdgâh-ı refâh u maîşetim var: Mehmed Bey!.. Bu
HAKİKİ SALTANAT
Abdullah bin Mübarek (rahimehullah) Rakka şehrine doğru yola çıkmıştı. Havada çokça toz ya
MÜKÂFATLANDIRAN SABIR
Sydneyli bir tüccar, Bombay’dan kalkan bir gemiye yetişebilmek için, son dakikada bir taksiyle
UNUTULMAYAN BORÇ
“Bütün Dünya” adlı ünlü derginin Temmuz 1948 tarihli 6. Sayısında, İzmir’den bir oku
- SÖZ SÖYLEMEDİN Kİ
- İLM-İ SİYASET NE DEMEKTİR?
- SEHL BİN TÜSTERİ’NİN BİR ÇOCUKLUK HATIRASI
- “ARDIMDA ÜÇ HEKİM BIRAKIYORUM”
- YÜZDE YÜZ ÇIKAN BİR RÜYA
- “SENİ SEVİYORUM BABA”
- SEVGİMİZ ZARAR VERİCİ OLMASIN
- HAYATIMDA TANIDIĞIM EN CÖMERT ADAM
- BİR SAHUR HATIRASI; UYANDIRAN SES
- HIRSIN SONU
- MUTLULUK SİZE ÇOK YAKIN
- ALTIN TOP
- RABBİNİN ORDULARINI ONDAN BAŞKASI BİLEMEZ
- HARAM YİYEN SEBAT EDEMEZ
- HARUN REŞİD'İN VEFATINI HABER VEREN RÜYASI
- YAVUZ SELİM HANIN KILICININ PARILTISI
- “BU MİLLET YENİLMEZ”
- SUSMASINI BİLMEYENLER
- “RÜŞVETİN LEZZETİNE ALIŞIRLARSA”
- HAYATTAKİ ATLAR
- MOLLA GÜRANİ’DEN İBRETLİK BİR CEVAP
- PADİŞAHIN KUSUR DÜZELTMEDEKİ İNCELİĞİ
- KASIM BEY VE ADSIZ KAHRAMANLAR
- BİR FEDAKÂRLIK ÖRNEĞİ
- KUZU İLE TOSUN
- HIRSIZA ÖĞÜT
- KÜÇÜK ÇOCUĞUN İNCELİĞİ
- “İŞE ÖNCE NEREDEN BAŞLARDINIZ?”
- ASIL FAKİRLİK
Sakın israf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez.
En'âm, 141
GÜNÜN HADİSİ
Sadakaların en efdali, iki kişi arasını düzeltmektir.
Seçme Hadisler, s.237
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Fazıl Mustafa Paşa'nın Belgrad'ı Fethi(9 Ekim 1960) *HAZRETİ HÜSEYİN (r.a.) Şehid Edildi-Kerbela Vak'ası(10 Ekim 680) *Ömer Nasuhi Bilmen Vefat Etti(12 Ekim 1971) *Ankara Başkent Oldu(13 Ekim 1923)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...