ASR-I SAADET HATIRALARI-60

DEVİR DEĞİŞTİĞİNDE İSLAM’IN CEMİLESİNİ GÖSTERMEK Vail bin Haceri’l- Hadrami bir padişahın evladı idi. Soylu bir aileden geliyordu. Babasının Arabistan’ın güneyinde olan Hadremut mevkiinde şöhreti ve saygınlığı vardı. İslam çağrısının Ceziretül Arap’ın her tarafında duyulmaya başladığı ve insanların fevc fevc Hak dine koştuğu Mekke fethi sonrası günlerde onun da kalbi İslam’a meyl etmiş ve devesine binerek Peygamber şehrinin yolunu tutmuştu.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2016-06-16 14:38:20

DEVİR DEĞİŞTİĞİNDE İSLAM'IN CEMİLESİNİ GÖSTERMEK

Vail bin Haceri'l- Hadrami bir padişahın evladı idi. Soylu bir aileden geliyordu. Babasının Arabistan'ın güneyinde olan Hadremut mevkiinde şöhreti ve saygınlığı vardı. İslam çağrısının Ceziretül Arap'ın her tarafında duyulmaya başladığı ve insanların fevc fevc Hak dine koştuğu Mekke fethi sonrası günlerde onun da kalbi İslam'a meyl etmiş ve devesine binerek Peygamber şehrinin yolunu tutmuştu.

Rasulullah(sallalahu aleyhi ve sellem) daha o gelmeden ashabına; "Uzak mahalden Vail geliyor" diye onun gelişini bildirmiş ve Vail Medine'ye vasıl olup huzur-u nebeviye çıktığında Resul-i Ekrem(aleyhissalatu vesselam) tarafından izzet, ikram görmüş, bir kral oğluna yakışır şekilde karşılanmış, hatta Allah Rasulü(sallalahu aleyhi ve sellem) hırka-i şerifini onun altına döşemiş ve Medine'de bulunan herkesin meclise iştiraki için haber salmıştı. Peygamberimizin fetanetinin, insanların hissiyatlarına saygılı olmasının ne güzel bir örneğidir bu..

Vail memleketine geri dönerken onu Harre mevkiine kadar uğurlamak vazifesi de o sıralar delikanlı olan Hz. Muaviye'ye verilmişti.

Vail devesiyle giderken Muaviye(r.a) ise yalın ayak onu takip ediyordu. Güneş kızmış ve kumlar insanın ayaklarını yakıyordu. Bir ara bunalan Muaviye Vail'e;

-Beni terkine al' diye rica etti.

Vail ise yeni Müslüman olduğu için daha eski alışkanlıklarını terk edememiş olduğundan;

-Sen hükümdarların terkisine binecek zevattan değilsin' cevabını verdi.

Muaviye bunu üzerine;

-Öyle ise bari nalınları ver giyeyim, Zira yerlerin sıcağından ayaklarım yanıyor deyince, Vail;

- Halk tabakası meliklerin nalınlarını giyemez, fakat benim devemin gölgesinde yürü. Bu şeref sana yeter' dedi.

..Seneler geçti, devran döndü. Hz. Muaviye İslam devletinin başına geçti. Vail kendisini ziyarete geldiğinde Hz. Muaviye onu kendi seririnin üzerine çıkardı ve yanında oturdu. Hoş beşten sonra kendine o günü hatırlattı.

Vail ise;

-Keşke seni terkime değil, önüme almış olaydım' dedi.

Kaynak

Ahmed Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya, Cilt:1, Bedir Yayınevi, İst. 1966

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir

Âl-i İmran:20

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Yapılan hayırdan (ma'ruf) hiçbir şeyi küçük bulup hakir görme, kardeşini güler yüzle karşılaman bile olsa (bunu ehemmiyetsiz görüp ihmal etme)

Müslim, Birr 144, (2626)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât E

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI