ASR-I SAADET HATIRALARI-60
DEVİR DEĞİŞTİĞİNDE İSLAM’IN CEMİLESİNİ GÖSTERMEK Vail bin Haceri’l- Hadrami bir padişahın evladı idi. Soylu bir aileden geliyordu. Babasının Arabistan’ın güneyinde olan Hadremut mevkiinde şöhreti ve saygınlığı vardı. İslam çağrısının Ceziretül Arap’ın her tarafında duyulmaya başladığı ve insanların fevc fevc Hak dine koştuğu Mekke fethi sonrası günlerde onun da kalbi İslam’a meyl etmiş ve devesine binerek Peygamber şehrinin yolunu tutmuştu.
DEVİR DEĞİŞTİĞİNDE İSLAM'IN CEMİLESİNİ GÖSTERMEK
Vail bin Haceri'l- Hadrami bir padişahın evladı idi. Soylu bir aileden geliyordu. Babasının Arabistan'ın güneyinde olan Hadremut mevkiinde şöhreti ve saygınlığı vardı. İslam çağrısının Ceziretül Arap'ın her tarafında duyulmaya başladığı ve insanların fevc fevc Hak dine koştuğu Mekke fethi sonrası günlerde onun da kalbi İslam'a meyl etmiş ve devesine binerek Peygamber şehrinin yolunu tutmuştu.
Rasulullah(sallalahu aleyhi ve sellem) daha o gelmeden ashabına; "Uzak mahalden Vail geliyor" diye onun gelişini bildirmiş ve Vail Medine'ye vasıl olup huzur-u nebeviye çıktığında Resul-i Ekrem(aleyhissalatu vesselam) tarafından izzet, ikram görmüş, bir kral oğluna yakışır şekilde karşılanmış, hatta Allah Rasulü(sallalahu aleyhi ve sellem) hırka-i şerifini onun altına döşemiş ve Medine'de bulunan herkesin meclise iştiraki için haber salmıştı. Peygamberimizin fetanetinin, insanların hissiyatlarına saygılı olmasının ne güzel bir örneğidir bu..
Vail memleketine geri dönerken onu Harre mevkiine kadar uğurlamak vazifesi de o sıralar delikanlı olan Hz. Muaviye'ye verilmişti.
Vail devesiyle giderken Muaviye(r.a) ise yalın ayak onu takip ediyordu. Güneş kızmış ve kumlar insanın ayaklarını yakıyordu. Bir ara bunalan Muaviye Vail'e;
-Beni terkine al' diye rica etti.
Vail ise yeni Müslüman olduğu için daha eski alışkanlıklarını terk edememiş olduğundan;
-Sen hükümdarların terkisine binecek zevattan değilsin' cevabını verdi.
Muaviye bunu üzerine;
-Öyle ise bari nalınları ver giyeyim, Zira yerlerin sıcağından ayaklarım yanıyor deyince, Vail;
- Halk tabakası meliklerin nalınlarını giyemez, fakat benim devemin gölgesinde yürü. Bu şeref sana yeter' dedi.
..Seneler geçti, devran döndü. Hz. Muaviye İslam devletinin başına geçti. Vail kendisini ziyarete geldiğinde Hz. Muaviye onu kendi seririnin üzerine çıkardı ve yanında oturdu. Hoş beşten sonra kendine o günü hatırlattı.
Vail ise;
-Keşke seni terkime değil, önüme almış olaydım' dedi.
Kaynak
Ahmed Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya, Cilt:1, Bedir Yayınevi, İst. 1966
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Kur'an okuyacağınız zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığının.
Nahl,98
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Hikmetli söz, müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa almaya en layıktır.
Tirmizi, Ä°lim, 19.
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...